⚘otuz iki

14.9K 649 221
                                    

yayımlanma tarihi: 29 aralık, 2020

🎞jeremih*birthday sex

Thomas eğlenceyi severdi, bu yüzden doğum günlerine bayılırdı.

En azından, kardeşi neden normalinden çok-daha-fazla-ekstra iyi göründüğünü sorduğunda böyle cevaplamıştı. Gerçek ise bambaşkaydı. Gerçek, uzun topuklu botların, sarı-siyah ekoseli mini eteğin ve siyah kazağın içindeydi. Küçücüktü ve lanet olsun ki kırmızı rujlu halinden daha seksi görünüyordu bordo rujla. Bellanita'nın hep bir 'daha'sı vardı, acaba farkında mıydı bunun? Thomas hiç sanmıyordu.

Thomas, Gavin'in ona özür niyetinde doldurduğu ikinci içkiyi de reddetti. Tamamen ve tamamen ayık olmak istiyordu, çünkü saat akşam 12'ye yaklaşıyordu. Bellanita ise bu süreçte oldukça gizleniyor, Veronica'nın arkasında saklanır halde kalmaya çalışıyordu. Bunu başarıyordu da çünkü Thomas onu gün boyunca sadece iki kez görmüştü. Bu iyi de olmuştu, zira söz verdiği zamanın son dakikası dolmadan ona dokunmak için nasıl da çıldırıyordu! Aptal elleri, temas için yanıp tutuşuyordu ve eğer bir tık fazla düşünse herkesin fark edebileceği şekilde sertleşebilirdi.

Thomas'ı çileden çıkarak ne vardı Bellanita'da? Sadece çileden çıkmakla kalsa iyi, bir de onu delirtip düzeltiyordu. Tekrar ve tekrar. Thomas iyice dengesiz olmuştu. İstikrarlı olduğu tek şey Bellanita'yı istemesiydi. İsteğinin ne kadar süreceğini bilmiyordu. Bir yandan bitmesini istiyor, bir yandan da hiç azalmayan isteği onu umutsuzluğa sürüklüyordu. Kaybolmuş gibiydi ve öyle görünmemek için verdiği çaba ciddi ciddi kayda geçmeliydi.

O kadar gürültü ve sarhoş dansın içinde biraz zaman bularak düşüncelerinin üzerinden bir kez daha geçmeye karar verdi. İlk olarak Bellanita'yı korkutmamaya özen göstererek ondan uzak durmaya karar vermişti, böylece hem -umut ettiği gibi- Thomas'ı özleyecek, hem de Thomas birkaç gün düşünmeye fırsat bulacaktı. Thomas günlerdir beklemişti Bellanita'nın istemediğini söylemesi için. İçi içini yemişti ama Bellanita hiçbir şey dememişti, vazgeçmemişti.

Arzulanmak yeni bir şey değildi ama Bellanita tarafından arzulanmak bambaşka geliyordu.

İkinci olarak, Bellanita, şaşırtıcı derecede izlemeyi, sert davranılmayı ve emir almayı seviyordu. Thomas, bunları keşfettiğinde ağır bir şoka uğramıştı çünkü kendi arzuları da dozu kaçırmadan, tam olarak aynı yönde ilerliyordu. Küçücük bir kız, kırılmanın sınırlarında gezinmekten haz alıyor. İlginç. Ve... baştan çıkarıcı.

Thomas, kendi kendine gülümsedi. Thomas'ın Bellanita'yla oynayacağı oyunda kelepçeler yoktu ama kimse özgür değildi.

Göz ucuyla, Bellanita'nın içki masasına doğru ilerlediğini gördü. Gözlerini kıstı ve anında harekete geçti. Bellanita, bardağı ağzına götürürken elinden çekip aldı. Nita, neye uğradığını anlamaya çalışırken Thomas cık cıklıyordu. "Sarhoş olmak yok, unuttun mu?"

Bellanita birkaç kez ağzını açıp kapadı, anlamsız birkaç ses çıkardı. Gözleri kaçacak yer arıyordu, ardından bedeni de kaçıverdi. Merdivenlerden yukarı çıktı, kendini bir yere kitlemesi olasıydı. Ya da değildi. Çünkü bu gece, çoğu gece olduğu gibi Thomas'ı gizlice süzmeye çalışırken bakışlarındaki ateşi görüyordu. Bellanita, ondan etkilendiğini her haliyle belli ediyordu. Masum gözlerin ateşi hiçbir şeyle boy ölçülemezdi.

"Bella'yı gözlerinle yedin." Thomas, Veronica'nın sesini duyduğumda kaşlarını kaldırarak arkaya döndü. "Ne sapık bir adamsın sen?"

Kollarını göğsünde birleştirdi. "Ne sapığım?"

masum ve yasakWhere stories live. Discover now