⚘kırk • son

10.5K 595 95
                                    

yayımlanma tarihi: 12 ekim, 2021

🎞 layto*houndin

Bir zamanlar hayatım sözsüz müzikten ibaretti. Thomas bana sessiz kelimelerle geldiğinde bu kadar gürültülü bir müziğe dönüşeceğini ve bana iyi geleceğini tahmin etmemiştim. Bunun değişim olduğunu sanmıyordum. Hiçbirimiz değişmemiştik; gelişmiştik. Büyüyorduk hala, hep büyüyecektik.

Thomas, arabanın orada beklerken bir rüzgar esintisiyle birlikte önüme geçti. Yüz hizama gelebilmek için eğildi ve kelimeleri uzatarak karnımın hoş olmasına sebep olan sevimlilikle sordu: "Ee, ne yapmak istersin?"

"Eve gidip ders çalışmak."

"Oo harika." Duraksadı. "Eğer yatağında cips yememe izin verirsen yani. Söz, paketten değil kaseden yiyeceğim ve olabildiğince sessiz-"

"Dalga geçiyorum. Zaten uzun bir dersten çıktım." Sırıttım. "Ayrıca Gavin, Conan'a gideceklerini söylememiş miydi? Ve koskoca Thomas Boyle'u maç izlemeye kabul etmeyenlerin kendi mekanında öylece eğlenmesine göz mü yumacaksın?"

Elini göğsüne götürdü. "Ahh, tam on ikiden vurdun."

Thomas'la Conan'a gitmeden önce eve dönerek üzerimizi değiştirdik ve yemek yedik. Bu sırada üçüncü bir tabak her zaman hazırdaydı ama Dennis görünürde yoktu. Thomas onu aradığındaysa başka biriyle konuştuğu ortaya çıkmıştı. Thomas bu konu hakkında yorum yapmadı ama tahmin ettiği bir şeyler varmış gibiydi.

Conan'a geldiğimizde hava iyice kararmıştı. Thomas'ın her zamanki 'buralar benim' havasıyla içeri geçerken üzerimizdeki gözleri aldırmamaya çalışıyordum. Bu pek mümkün olmuyordu, her zaman izleniyormuşum gibi kötü bir his veriyordu. Üstelik bana olan bu kız da ne bakışları, artık bu adamın o kızla ne işi var bakışlarına dönmesi korkutucuydu.

Gavin ve Zach daha yeni gelmiş gibilerdi çünkü ortamı adeta tarıyorlar ve birbirlerime potansiyel adayları gösteriyorlardı. Tanrım!

"Hey hey!" diyerek Thomas onlara yaklaştı. "Bu geceki, yavşaklar..." Gözleri Gavin'den Zach'e döndü. "Ve muadilleri giremez kuralını unuttunuz mu?"

Zach homurdanarak gelen siparişleri hızla tepsinin üzerinden kaparken Gavin sırıtarak "Üç kaçağız o zaman." dedi.

"Sizi kovabilirim, sırf eğleneyim diye." derken elimi tutarak yerleşmemi belirtti. Zach beni gördüğünde gülümseyerek başıyla selamladı. Gavin ise beni görmeden "Dennis burada, izin vermez." dedi, ardından bana doğru küçük bir öpücük attı. Gülerek karşılık verdim. "Ayrıca kapı gibi Bellanita'cığım var."

Thomas'ın kaşları çatıldı. "Dennis nerede?"

Zach cevapladı. "Ofiste. Geldiğinden beri çıkmadı. Biriyle konuşuyor, telefonda."

"Biri mi var dersin?" diyerek çenesini sıvazladı Gavin.

Zach alayla cevapladı: "O birine baba diyeceğini sanmıyorum."

"Ah, sıçtık. Babamla mı konuşuyor?" diye gerildi Thomas. Biraz düşündü, ardından oflayarak arkasına yaslandı. "Neyse, Dennis'in halledemeyeceği şey yoktur."

"Belki de yanına gitmelisin?" diye mırıldandım ona doğru.

"Yok ya ben aralarına hiç girmeyeyim." Hafifçe sırıttı, bana doğru eğilerek havanın tamamen değişmesini sağladı: "Bilirsin, ben bir yerlere girince hep gürültü kopar. Dennis'in ofisi boşaltmasını-"

Elimi ağzına koyarak susmasını sağladım. Gözlerimi kıstım. "İki dakika ciddi ol." dediğimde sahte bir ciddiyetle toparlandı.

"Vaaay." dedi Gavin, ağzı açık bir şekilde bize bakıyorken. "Kemik fırlattığında da geri getiriyor mu?"

masum ve yasakWhere stories live. Discover now