Sekiz

35.5K 2.1K 627
                                    

31.10.2020

***

Telefonu bana doğrultmuş cevap bekliyordu.

''Neden benden böyle bir şey istiyorsun? Eminim ki istesen bir sürü kişi kapında sıra olur.''

Yüzümü inceleyerek baktı. Resmen içi gidiyordu. Ulan o kadar güzel miydim ben be...

''Belki ben seni istiyorumdur.'' Tek kaşını kaldırıp sorduğu şeyle derin nefes alıp etrafa baktım. Bir karar vermeliydim. Tekrar gözlerinin içine bakıp:

''Ne kadar ileri gideceksin?'' diye sordum. Anında gözleri parladı.

''Merak etme bugünlük ufak bir öpücük'' dedi. Yutkunup geri geri gittim. Elimi uzatıp telefonu istedim.

''Önce telefon'' Sırıtıp telefonu uzattı. Alacağım esnada geri çekip:

''Vazgeçme gibi bir şansın yok biliyorsun değil mi?'' dedi. Kafamı salladım. Maalesef biliyordum. Yoksa bu herif zorla ırzıma bile geçerdi.

Gülüp telefonu uzattı. Numarayı çevirip telefonu kulağıma koydum.

''Alo Melih. Sensin değil mi?'' Sesini duymamla bile gözlerim dolmuştu.

''Benim annem. Nasılsın iyisin değil mi?''

''İyiyim oğlum. Neden aramadın beni. 2 haftadır bekliyorum seni.'' Uğur'a bakış atıp telefona döndüm. Nasıl derdim şimdi bu sapık gardiyan ırzıma geçmek istiyor anne onun için karar veremedim diye...

''Telefonunu kullandığım gardiyan izne çıkmıştı. Arayamadım seni'' Uğur kısık bir kahkaha attı. Şerefsiz...

''Bundan sonra arayacaksın değil mi?'' Uğur'a gözlerimi dikip: ''Arayacağım.'' dedim. Sırıtması büyüyüp beni süzmeye başladı. Rahatsız olduğum için kafamı çevirdim.

Bir süre daha konuşup telefonu kapattım. Beklenen son yaklaşıyordu. Kafamı çevirip Uğur'a baktım. Yanına ilerleyip telefonu verdim. Endişeyle suratına baktım. Şuan tam anlamıyla küçük bir çocuk gibi duruyordum. Canavar ile karşılaşmış hatta köşeye sıkışmış ve elinden bir şey gelmeyen bir çocuk...

''Şimdi sıra bende.'' Üzerime doğru yürüyüp beni duvara yasladı. Nefes alışverişlerim hızlanmıştı. Yüzüme doğru yaklaşınca gözlerimi kapattım. Dudaklarımı sıkıca birbirine bastırmamla homurdandı. Anında gözlerimi açıp suratına baktım.

''Eğer dudaklarını kapatıp öpmeme izin vermezsen, dokunuşlarıma izin vermen gerekir.'' Bedenime dokunmasından iyidir diye düşünüp dudaklarımı araladım. Anında kafasını eğip dudaklarını dudaklarıma değdirdi. Gözlerimi kapatıp öpmesine izin verdim. Ben herhangi bir karşılık vermiyordum. Bunu anlayınca dudaklarım üzerinden söylendi.

''Karşılık ver.'' Dudaklarımı hareket ettirmemle dilini içeri sokmak için hamle yaptığında geri çekildim.

''Sadece küçük bir öpücüktü.'' Islak dudaklarıma bakıp küçük bir öpücük kondurdu.

''Tamam sinirlenme hemen.'' Gülüp tekrar dudaklarıma uzandığı sırada kapı çaldı.

''Uğur hadi çık diğer mahkumlar geldi'' dedi Kadir gardiyan kapının arkasından. Uğur homurdanıp bana baktı. Dudaklarıma uzanıp öpücük kondurup alt dudağımı ısırdı.

Arkaya doğru adım atıp son kez gülüp kapıya gitti. O gidince yaslandığım yerden doğrulup kolumla dudaklarımı sildim.

''Şerefsiz herif resmen sömürdü beni.'' İçeriye gelenlerle yerdeki bezleri alıp temizliğe başladım. Dolabın camından baktığımda dudaklarımın kızardığını gördüm. Umarım temizlik bitene kadar geçerdi.


*****


Temizlik bittikten sonra koğuşa döndüm. Direkt tuvalete gidip yüzümü yıkayıp ağzımı çalkaladım. Az bir şey kızarıklık vardı. Boş verip içeriye girdim. Kimseye bakmadan yatağıma ilerledim. Mert beni görünce yanıma geldi. Yüzüme bir bakış atıp gideceği sırada dudaklarıma kaydı bakışları. Dehşetle açıldı gözleri.

''Dudaklarına ne oldu?''

''Sana ne?'' Yanıma yaklaştığı sırada kolumla savurdum.

''Ne yapıyorsun be!''

''Bir şey mi yaptınız?''

''Saçmalama dişlerimle yoldum sadece. Bir de sana açıklama yapıyorum.'' deyip yatağa girdim.

''Öyle bir şey olamaz zaten. Neler düşünüyorum ben'' deyip kafasını iki yana sallayıp güldü. Salak herif. Beni içerde yiyip bitirdi diyemedim tabi.

Göz devirip yastığa gömüldüm. Bir süre sonra uykuya daldım.

MAHKUM | bxbWhere stories live. Discover now