Kırkdört

16.9K 1.1K 212
                                    

08.01.2021

***

Arabada bakacağımız dükkana doğru giderken sıkıntılı nefesler vererek pencereden dışarıyı izliyordum. Sürücü koltuğunda Uğur, arkada Tuna, Kubi ve Hakan vardı.

Onlar kendi aralarında muhabbet ederken ben boş gözlerle bakıyordum etrafa.

''Hâlâ mı?'' Uğur yandan bir bakış atıp konuştuğunda omuz silktim. Elimi tutup sıktı güç vermek istercesine. ''Bu kadar kafaya takan biri olduğunu düşünmemiştim. Üstelik az çok tahmin etmeliydin söyleyeceğini.''

''Ne bileyim işte. O ara öyle gelişti olaylar'' Kubi kafasını ortaya uzattı. ''Salak arkadaşım benim! Takma artık şu varoş kızı''

''Demesi kolay. Ulan illa ki hayatıma birileri sıçacak.''

''Canım, yazar kaostan besleniyor bunu anlamış olman lazımdı'' Söylediklerine gülüp kafasına bir tane vurdum.

''Arda da gelse keşke'' Tuna konuşunca ona döndüm. ''Mert'in yanındaymış'' Kubi burun kıvırdı. ''Sanki partiye gidiyoruz amk. Dükkan bakmaya gidiyoruz. Bende olsam sevgilimi götürmek için fırsat olsa yanınızda mı gelirdim'' Uğur parmağını Kubi'ye doğrultup bana baktı. ''Çok açık sözlü bu''

Herkes kahkaha atarken Kubi: ''Ne sandın uğur böceği.'' dedi. Uğur sinirle arkasına dönünce kafasını çevirdi. ''Öleceğiz lan önüne bak!'' Uğur sabır dilenir birkaç söz mırıldanıp sürmeye devam etti.

Sonunda dükkanın olduğu yere vardığımızda dışarıya çıktık. Emlakçı bizi kapıda bekliyordu. ''Hoş geldiniz.''

''Hoş bulduk.'' Kapıyı açıp içeriye girdiğinde onu takip ettik. Küçük bir yerdi. Konum olarak fena değildi. Kirası 5000 TL olunca atlamıştık ama adeta küf kokan yere girdiğimde neden böyle uygun olduğunu anladım.

Uğur yanıma yaklaşıp: ''Rutubetli burası. Astımın var tutma bence.'' dedi. Anında olumsuz düşünceleri belirttiğinde omuzlarımı düşürdüm.

''O kadar mı kötü ya. Belki boya badanayla halledilir he.'' Olumsuz anlamda kafa salladı. Kubi yanımıza geldi. ''Güneş almıyor sanki?''

''Tek problem bu mu?'' dedi Hakan.

''Dükkan çok iyi. Sahibi tamam derlerse boya badana benden dedi.'' Kubi alayla güldü. ''Oldu, bir de biz mi yapalım onu.'' Emlakçı göz devirdi ama gülümsemeye çalışıyordu yine de.

''Bu dükkan için 5000 TL fazla. Etraf rutubetli.'' dedi Uğur. ''Boya badana yapılmadığı için beyefendi.'' dedi. Uğur 'hıh' diye bir ses çıkararak güldü. ''Salak mı zannediyorsun sen bizi? Farkı anlamaz mıyız yani?''

''Bu fiyata nasıl bir şey bekliyorsunuz acaba? He daha geniş, güvenlikli ve rutubetsiz bir yer isterseniz hemen karşı tarafta ki AVM den 30.000 TL bir yer tutabilirsiniz.'' dedi üstten bir bakış atarak.

''Onu istesek size gelmez, AVM yönetimine giderdik. Şimdi lütfen daha temiz bir yer gösterin bize'' dedi ve kolumdan tutup çıkışa yönlendirdi. Uğur.

''Bu kadar atarlı olmasak mı? Bir de emlakçıyı kaybetmeyelim."

''Şehirde emlakçı mı kalmadı Melih.'' Oflayıp arabaya bindim. Diğerleri de gelince sürmeye başladı. Diğer dükkana doğru yola çıktık.

Çocuklar arkada telefondan dükkan bakarken ben sıkıntıyla oflamaya devam ediyordu. ''Melih kamki bir yer buldum bak. Tertemiz bir yer ve 3000 TL!'' Hemen telefonu alıp inceledim. Harbiden çok güzel bir yerdi. Sevinçle ona baktım. Tuna bir şey demeye hazırlandığı anda adresi fark etmemle göz devirmem bir oldu. ''Tuzla kanka''

MAHKUM | bxbWhere stories live. Discover now