MAHKUM | bxb

Yirmiİki

25.11.2020

***

"Düzgün at şan şunu!"

"Abi bilmiyorum ki ben oynamasını."

"Beceriksiz velet!" Yılmaz abiye oflayıp kartları masaya attım. Bir yerden bulduğu kartlarla oyun oynuyorduk ama beceriksiz ben yüzünden kriz geçiriyordu.

"Tamam lan sincap asma suratını"

"Sincap ne abi."

"Bilmem en sevdiğim hayvan" Sırıtarak yanına yaklaşıp kaşlarımı kaldırdım. "Demek en sevdiğin hayvan" Bana mala bakar gibi baktı. O arada diğerleri bize gülüyordu. "Yavşama Melih kadın seviyorum"

"Aşk olsun abi." deyip güldüm. Kahkaha atınca hepimiz gülmüştük. "Çok konuşma git çay doldur."

"Sen de iki gülüşe gelmiyon abi. Hemen bir istek." Oflayarak mutfak bölümüne gidip bir bardak çay doldurdum. Arkamı döndüğüm sırada Mert'in dibimde olduğunu gördüm.

"Uğur, Yılmaz abiye yavşadığını duysa ne der acaba?" Kışkırtmalarından bıkmıştım artık. Göz devirip omuz attım. "Takmaz o merak etme. Abim gibi olduğunu biliyor" dedim normal muhabbet ediyormuşuz gibi. Bu daha da siniri bozmuştu. "Artık inkar da etmiyorsun."

"Neden edeyim?" Tip tip bakıp kafasını salladı. "Görürsün sen!" Artık bu ergenden bıkmıştım. En yakın zamanda Uğur efendiye söylemeliydim. Bir şekilde koğuşunu değiştirmeliydi.

Yılmaz abinin yanına gidip çayı önüne koydum. "Afiyet olsun abi."
"Sağ ol evlat" Bir süre daha oyun oynayıp havalandırma saatinde dışarıya çıktık. Ben banklardan birine oturduğumda kapıda benimkini gördüm. Ağzımada hiç yakışmadı amınakoyim

Bana bir bakış atıp göz kırptı. İstemsizce gülüp kafamı eğdim. 18'lik kızlar sevgilisinin bakışlarını görüp utanır ya, he bende tam öyle davranıyordum.

Yılmaz abi bir şey deyince ona baktım. Gülerek sohbet etmeye başladığımızda Mert yerinden kalkıp Uğur'un yanına gitti. Sırıtarak bir şeyler söyleyip bize baktı. Uğur ikimize baktıktan sonra Mert'e dönüp bir şeyler söyledi sırıtarak. Mert'in yüzü düşünce ağzını araladı ama bir şey demeden uzaklaştı yanından. Hiç vazgeçmiyor geri zekalı...

Ayağa kalkıp Uğur'un yanına gittim. "Mert'in yerini değiştirebilme ihtimalin var mı?"

"Neden?"

"Benimle uğraşıp duruyor. Az önce de benim hakkımda bir şey dedi değil mi?" Kafasını salladı. "Yılmaz abi ile aranda bir şey olabilirmiş."

"Sen ne dedin peki?"

"Yılmaz abine karısı bile katlanamamış onu şikayet edip buraya göndermiş, Melih mi dayanacak dedim" Gözlerimi şokla açtım. "Gerçekten karısı mı şikayet etmiş!" Gülerek kafasını salladı. Mert'e bir bakış attım. "Ya şimdi Yılmaz abinin yüzüne vurursa? Keşke bu bilgiyi vermeseydin ona" dedim dudaklarımı büzerek. Yılmaz abiye de bir yandan üzülüyordum.

Kafamı Uğur'a çevirdiğimde dudaklarıma bakıyordu. "Özledim seni" dedi. Dudaklarımı dişleyip dilimi gezdirdim. Bu hareketimle yutkundu. Sırıtıp arkamı döndüm. Ama ensemde çekilmemle kapıya sürüklenmem bir oldu. "Yok öyle önce kışkırtıp sonra gitmek"

Beni alıp boş bir alana götürdü. Duvara yaslayıp dudaklarıma yapıştı. Sert bir şekilde öperken bende ensesine tırnaklarımı geçirdim. Bacaklarımdan tutup havaya kaldırdı. Kucağındayken daha da yasladı duvara.

Boş alanda öpüşme sesimiz yankılanırken kendini kaybetmiş bir şekilde inliyordum. Onunda farkı yoktu. Elleri vücudumda gezinirken bende saçlarının arasından geçirdim ellerimi.