Yirmi

31.5K 1.7K 628
                                    

23.11.2020

***

''Bence ceza verme. Hem başım çok ağrıyor ben koğuşa döneyim. He?'' Daha çok sırıtıp üzerimden doğruldu. Gömleğinin düğmelerini çözmeye başladı. Yutkunup suratına baktım. Aha geliyor gelmekte olan...

Buna hazır değildim. Böyle bir durumda olmazdı. Ellerimi göğsüne koyup durdurdum. ''Dur! Annemi aramam lazım'' Sırıtmaya devam edip üstümden kalktı. Koltuğa oturup paketinden bir sigara çıkardı. Yakıp bir nefes aldıktan sonra telefonunu verdi bana.

Telefonu alıp numarayı çevirdim. İkinci çalışta açıldı.

''Efendim Melih.''

''Arda annem nasıl?''

''İyi. Odasını değiştirdik. Refakatçi olarak ben varım yanında. Zaten odada tek kalıyor. Kimseye bir şey söylemedik. Halan arayıp duruyor.'' Duyduklarımla rahatlamış bir şekilde Uğur'a baktım. Onun sayesinde olmuştu. ''Bahçede filan görmüyor mu sizi?''

''Arada sigaraya çıkıyorum. Onun dışında diğer ihtiyaçlarımı burada karşılıyorum zaten. Bizim çocukları tanımıyorlar zaten. Sıkıntı yok.''

''Teşekkür ederim kardeşim.''

''Ayıp ediyorsun ne teşekkürü'' Dedikleriyle gülümsedim. Uğur bana baktı. ''Hayırdır ilanı aşk mı ediyor'' Söyledikleriyle daha da sırıttım. ''Annemle konuşabilir miyim?''

''Daha yeni uyudu. Birkaç saat sonra ararsan uyanık olur.''

''Tamam imkanım olursa ararım.''

''Tamam bebeğim'' dedi gülerek. Tekrar sırıtınca Uğur sinirle bakmaya devam etti. ''Tamam aşkım haberdar et beni'' dedim. Kahkaha atıp ''Tamam böceğim'' dedi ve telefonu kapattı.

''Başlarım aşkına da he!'' Dil çıkarıp ayağa kalktım. ''Ben gidiyorum uyuyacağım. Telefon için çağırırsın değil mi?'' Alayla suratıma baktı.

''Aşkın onun içinde bir çözüm bulmadı mı? Kuş filan gönderseydi haberleşmek için'' Söylediklerin göz devirdim. ''Yersiz kıskançlığın bittiyse gidiyorum ben'' Telefonu uzattığımda bir süre baktı. Ama almadan kapıya ilerledi. ''Yarına kadar sende kalsın. Aşkını ararsın''

''Peki sen ne yapacaksın?''

''Birazdan mesaim bitecek. Sabah alırım senden.''

''Teşekkür ederim'' dedim gülümseyerek. Tam çıkarken aklına bir şey gelmiş gibi baktı bana. Sonra bir anda telefonu çekip kurcaladı. Mesajlara girip bir şeyler sildiğini gördüm. Ardından galeriden de bir şeyler silip tekrar verdi bana telefonu. Yaptığı şeye kaşlarım çatık baktım. Ne saklıyordu bu?

''Yürü bakalım'' dedi kafasıyla işaret verip. Onu onaylayıp takip ettim. Havalandırma saatinin bitmesine az kalmıştı. Koğuşa bırakıp çıktı. Yatağıma gidip oturdum. Ne silmişti o..?

Normalde asla yapmayacağım şeyi yapıp telefonu kurcalamaya başladım. Telefonu uçak moduna almıştı. Mesaj veya arama bildirimleri gelmesin diyeydi sanırım. Normalde Arda'yı arayacağım zaman uçak modundan çıkaracaktım ama merakıma yenik düşerek normal moda getirdim. Herhangi bir arama veya mesaj gelmesini bekledim. O arada biraz karıştırmakta bir mahsur görmemiştim.

Mesaj kısmına girdim. İşle alakalı bir sohbet grubu vardı. Onun dışında operatör mesajları ve reklamlar dışında bir şey yoktu. Rehbere girip isimlere baktım. Dikkat çeken bir isim de yoktu. 'Birtanem' dışında...

Son olarak galeriye girdim. Kendi ve arkadaşları dışında fotoğraf yoktu. Biraz onun fotoğraflarına baktım. Çoğunlukla ciddi yüz ifadesini bozmuyordu. Bir toplu fotoğrafta tebessüm etmişti. Farkında olmadan gülümseyerek ekranı okşadım. Ne yaptığımın farkına varıp kafamı iki yana salladım. Bana ne oluyordu be!

MAHKUM | bxbWo Geschichten leben. Entdecke jetzt