Kırkbeş

16.4K 1K 183
                                    

09.01.2021

***

Düzeltme! Adnan Ötüken değil Millet kütüphanesiymiş, çoğu sitede bu görselde Adnan Ötüken kütüphanesi çıktığı için o şekilde yazdım bilginize<33

Fotoğraf: Adnan Ötüken kütüphanesi

Müzik: Dolu Kadehi Ters Tut - Kaçar Gider


Yazardan

Mert ve Arda arabaya binmiş Ankara'ya doğru yola çıkmışlardı. Uzun zamandır beraber vakit geçirdikleri bu zamanda Mert'in kitapları ne kadar sevdiğini bildiği için onu Ankara'ya götürüyordu. Hem Anıtkabir'i görmek hem de Adnan Ötüken kütüphanesini görmek güzel olabileceğini düşündü.

''Çok heyecanlıyım. Hapishanedeyken açılmıştı orası. Haberini aldığımda o kadar çok gitmek istedim ki'' Arda gülümsemesini gördüğünde kalbi depar atmıştı. Onu mutlu etmek o kadar inanılmaz bir haz veriyordu ki ona...

''Daha çok gezilere gideceğiz beraber'' dedi. Mert heyecanla bir süre izledi onu. Samimiyetine uzun zaman güvenmemişti. Ancak son zamanlarda ki davranışları yanıldığını gösteriyordu. Mutluluk o kadar güzeldi ki. Sevildiğini bilmek, ve senin de kalbinin ritminin değiştirdiğini bilmek... Bu her zaman mümkün olmazdı. Bulunca da kaçırmamak gerekiyordu.

Yaklaşık 5 saatin ardından Ankara'ya varmışlardı. Öncelikle Kızılay'da bulunan otele gidip yerleştiler. Aynı odada kalıyorlardı ama Arda rahatsız olmaması için iki ayrı yataklı almıştı. Üstlerini değiştirip otelden ayrıldılar. Öncelikle meydanda güzel bir kahvaltı yaptılar. Arda daha önce birkaç kez geldiği için etrafı tanıttı ve gidecekleri yerleri anlattı. Mert büyük bir hevesle dinliyordu.

''Daha önce kiminle geldin?''

''Bizim çocuklarla geldik. Melih'in bir arkadaşı oturuyordu burada. O gezdirmişti bizi. Sonra sevince birkaç kere daha geldik.'' Mert anladığına dair mırıltılar çıkardı. ''Havalar ısınsın Muğla'ya da gidelim. Sahil kenarında yazlığımız var.'' Mert uzun zamandır denize girmediği için hevesle kafasını salladı. Nedense şu an bu adamla her şeyi yapacak kadar güvenmişti.

''Kahvaltın bittiyse gidelim mi? Bugün kütüphaneyi gezeriz yarında Anıtkabir'i'' Mert düşüncelerinden sıyrılıp hızla kafasını salladı. Hesabı ödedikten sonra yola çıktılar. Zaten çok uzak değildi. Kısa sürede varıp içeriye girdiler.

Girer girmez Mert etrafı süzmeye başladı. Nefes kesiciydi. Oldu olası minik kütüphaneler bile ona tarifi imkansız bir haz verirdi. Ancak böylesine büyük bir kütüphane gördüğünde nefesi kesilmişti.

''Vaovv!'' Arda sırıtarak kolunu omuzuna attı. ''Hadi gel.'' Beraber ilk katı dolaşmaya başladılar. Çok büyük olduğu için kısık konuşmalar sorun değildi ama ellerinden geldiğince kimseyi rahatsız etmemeye çalıştılar.

İlk katta raflar arasında gezinirken ara ara eline kitabı alıp incelemeye başladı genç adam. Kayıtları olmadığı ve kısa süre sonra dönecekleri için ödünç alamıyordu.

Üst katlara çıktıklarında kimseye görünmeden birkaç fotoğraf çekti Mert. Kızabilme ihtimaline karşı hemen telefonu cebine koydu.

Raflar arasında büyük bir hevesle gezinmesine tebessüm etti Arda. Çocuksu sevinci onu da mutlu ediyordu. Diğer katlara giderlerken insan sayıları azalıyordu. Son kattan bir öncekinde sessiz bir alana doğru adımladılar. Mert raflarda ellerini gezdirirken bir kitabı fark etmesiyle sevinçle aldı eline.

MAHKUM | bxbWhere stories live. Discover now