MAHKUM | bxb

Ondört

15.11.2020

***

10k şerefine uzun bir bölümle geldim :)🎉 Keyifli okumalar vote ve yorumlarınızı bekliyorum...🌺❤️

''Topu at topu!'' Topu atmasıyla yakalamaya çalıştım ama arkaya uçmuştu. Selçuk'a sinirle bağırdım:

''Dağlara taşlara değil bana at Selçuk!' dememle bizi izleyenler kahkahaya boğulmuştu.

Gardiyanların verdiği topla oyun oynuyorduk. En azından boş boş volta atmaktan iyiydi.

''Off böyle çok sıkıldım Melih. Yakan top mu oynasak?'' Fena fikir değildi aslında. Kafamı sallayıp diğerlerine döndüm. ''Oynamak isteyen?'' Yavaş yavaş el kaldıran mahkumlarla 8 kişi olmuştuk.

''Dörtlü takımlar olalım. İlk kim ortaya geçiyor?''

''Yazı tura atalım.'' Kafamı salladım. Biri cebinden çıkarttığı 1 TL ile yazı tura attı. İlk takım diğerleriydi. Ben, Selçuk ve iki kişi bir takımdık. İkili olarak karşıya geçtik. Diğerleri ortaya geçip oyunu başlattık.

''Şimdi bittiniz oğlum!'' dedi Selçuk. Gülerek topla vurmaya başladık. Diğerleri de tezahürat yapıyordu. Herkes bizi izlemeye başlamıştı. Gardiyanlar bile çıkıp bize gülüyordu.

Yanda oturan Mert çarptı gözüme. Üzgün görünüyordu. Keşke onu da oyuna alsak diye düşündüm. O sırada kapıdan giren Uğur'a kaydı bakışlarım. Nasıl daldıysam topu atamayınca Selçuk bana bağırdı.

''Lan Melih önüne bak vuramadık yine!'' Bakışlarımı ona çevirip kafamı salladım. Tekrar vurmaya başladım. 2 kişiyi vurmuştuk. Kalan 2 kişiyi vurmaya çalışıyorduk. Tazı gibilerdi mübarek. Bir türlü indiremiyorduk.

''1 can! Murat gel ulan!'' Dedi karşı takım ve aldığı can sayesinde birini oyuna aldı tekrar. Selçuk sinirle bağırdı.

''Melih senin ben atan elini sikeyim!'' dedi. Uğur o sırada sinirle baktı Selçuk'a.

''Küfür etmeden oynayın!'' dedi. Selçuk korkuyla sindi. Uğur'a baktığımda bana sinirle bakıyordu. Sonra Mert'in yanına gidip bir şey sordu. Mert anında gözleri parlayarak baktı Uğur'a. Yine ateş basmıştı tüm vücudumu.

''Melih önüne bak.'' Top bana gelmişti. Tekrar Uğur'a baktığımda gülerek konuşuyordu. Sonra omzunu okşayıp bir şey söyledi ama arkasını dönmüştü. Yüzünü göremiyordum. Ama sırtı gerilmiş gibiydi. Sinirle yumruklarımı sıkıp topu fırlattım ortadakilere...

''Ahh!!'' Ortada ki Murat acıyla bacağını ovdu. ''Melih düşmana mı vuruyorsun it!'' Selçuk gülerek yumruğunu savurdu. ''Aferin oğlum hadi diğerlerini de vuruyoruz.'' Uğur'a baktığımda bana gülerek bakıyordu. Mert ise koluna dokunup kendisine bakmasını sağladı. Daha da sinirlenip topu tekrar fırlattım. Kalan iki kişiden birini daha vurdum. Diğeri afalladığı anda Selçuk'da diğerini vurdu. ''Yes be!'' Selçuk bana doğru gelip kolları arasına aldı beni. Bende gülerek ona sarıldım. Diğerleri bizi alkışlıyordu. Kupa kazanmıştık sanki amınakoyim...

Uğur sert adımlarıyla yanımıza geldi. ''Birazda biz oynayalım'' dedi ve bacağı ağrıyan Murat'ın yerine geçti. ''Abi bende iyi değilim'' dedi diğer vurduğum adam. Onun yerine de diğer gardiyan geçmişti. Biz ortaya geçtik.

''Ben de oynamak istiyorum.'' dedi Mert. Sinirle ona baktım.

''Sen oynama. Bizim sayımız tam'' dedi. Sonra bizim takımdan olan adam Uğur'a bakıp: ''Abi ben oynamayacağım'' dedi. Muhtemelen kötü bakışlarından korkmuştu. Güçlü bir yapısı vardı ve atacağı topla bizi sakatlayabilirdi.