Otuzbir

30.1K 1.6K 709
                                    

07.12.2020

***

Bugün sınavlarım başladı. 2 sınav oldum iyi geçtiği için bunun şerefine uzun bir bölümle geldim. Keyifli okumalar.


Yazardan

Uğur, Melih'in ateşini ölçüp ciğerlerini dinleyen doktora baktı. ''Eee durumu nasıl?'' Doktor stetoskopu çıkarıp yüzüne baktı. ''Ateşi düşmüyor hastaneye gitmesi lazım.''

''Tamam müdüre söyleyelim o zaman'' adam kafasını sallayıp bilgisayarda bir şeylerle uğraştı. Telefonu alıp müdürü aradı. Bir şeyler konuştuktan sonra kapatıp Uğur'a döndü. ''1 saat sonra çıkarılabilirmiş. Ama uzun bir süre bu'' Uğur sinirle bakıp: ''Çocuğun ölmesini istiyor herhalde'' deyip kapıyı açıp çıktı.

Az sonra müdürün odasına girdi. Kapıyı bile çarpmamıştı. ''Ne bu alacaklı gibi?''

''Melih, 3 numaralı koğuştan. Havale geçiriyor ama siz 1 saat sonra çıkarabiliriz demişsiniz''

''Dilekçe gönderiyorum Uğur. Anca onaylanır. En kısa sürede anca bu kadar'' Uğur şokla baktı ona. ''Dalga mı geçiyorsunuz siz? Çocuk ölüyor 1 saat bekleyemez!''

Müdür sinirle bakıp masaya elini vurdu. ''Haddini bil! Müdürün var karşında!'' Uğur yumruklarını sıkıp üzerine yürüdü. ''Şikayet ederim burayı! Mahkumların hayatını tehlikeye atıyor derim''

Müdür kahkaha atıp gözlüklerini çıkarıp üstten bir bakış attı. ''Çok dizi izliyorsun herhalde? Boşuna uğraşmış olursun Uğur. Beni daha fazla sinir etmeden çık dışarıya''

''Cumhuriyet savcılığında bana yardım edecek bir çok yakınım var müdürüm'' Müdür kafasını gömdüğü kağıtlardan kaldırıp baktı. 'Bu baş belasının yüksek mevkide tanıdıkları vardı değil mi?' diye düşündü.

İsterse her şeyi yaptırırdı. Zaten bu baş belasını kovamamasının nedenlerinden bir değil miydi bu?

''Yazıyorum şimdi dilekçeyi. Doktora söyle hazırlasın 10 dakikaya çıkartırlar''

Uğur kendinden emin gülüşünü sunup: ''Teşekkür ederim müdürüm'' dedi. Müdür bu pişkin çocuğu bir an önce buradan göndermeye uğraşacaktı.

Zira hem tanıdıkları hem de burada yapılan gizli saklı oyunlardan haberi vardı. Kızdırmadan göndermeliydi onu. Ki bu çok kolay olmayacaktı.

*****

Uğur gelen ambulansa, Melih'i bindirip kendisi de yanına geçmişti. Doktor acil durum için yanlarındaydı.

Ekstra olarak bir asker ve Kadir gardiyan gelmişti. ''Beni neden getirttin'' dedi Kadir sessizce. ''Daha rahat olmak için'' dedi. Kadir sinirle baktı. ''Hepimizi parmağında oynatıyorsun şerefsiz'' dedi. Uğur sırıtıp doktora döndü. ''Ateşini tekrar ölçer misin?'' Doktor tekrar cihazla ölçtü.

''Hâlâ aynı. Düşmüyor.'' Oflayıp başını elleri arasına aldı. Doktor ve asker başında olduğu için elini bile tutamıyordu.

''Sayıklıyor mu o?'' Doktor kontrol edip Kadir'e döndü. ''Halüsinasyon görüyor. Çabuk olmalıyız.''

Uğur stresler parmaklarıyla oynadı. Bu salak cezaevinde yetersiz tedaviyle anca bu kadar olurdu işte. Bir kez daha saydırdı yetkililere.

Sonunda hastaneye varınca muayene için odaya aldılar Melih'i. İçeriye girmelerine izin vermemişlerdi. Sadece doktor bilgi almak için girmişti.

MAHKUM | bxbWhere stories live. Discover now