32- Çorba lekesi

Start from the beginning
                                    

"Herkesi bilmiyorum ama Hande Hemşire bugün bir gergin."

"Sen de fark ettin değil mi? Ne yapsam laf söylüyor. Kızlardan duydum, ara ara böyle olduğu dönemler varmış. Umarım," konuşmasına devam edemedi, çünkü Hande Hemşire bakışlarını onun olduğu tarafa doğru çevirdi. Konuşmasını "Uzun sürmüyordur," diye tamamlarken öfkeli bakışlarıyla ona doğru yürüyen Hale Hemşireye baktı.

"Bölmüyorumdur inşallah hanımlar?"

"Hasta gidince bi-"

Hale Hemşire etrafına bakındı, herkes bir şeyle ilgileniyordu. Temizlikçi az önce birinin çarpmasıyla yere dökülen tedavi malzemelerini topluyordu, stajyerlerden biri damar yolu açıyordu, diğeri tansiyon ölçüyordu...

"Ne acilin hastası biter ne de kaytarmak isteyenin bahanesi," dedi Hale Hemşire.

Kaytarmıyorduk, dememek için ikisi de dudaklarını sıkıca birbirine bastırdı. Feyza kan alma birimindeki muameleyi acilde de görmek istemediğinden sessiz kaldı. O sessiz kaldıkça Hale Hemşire üzerine oynadı.

"Podyumda değilsiniz, öylece durup poz kesmeyin."

Eylül "Ben hastayla ilgileneyim," dediğinde Hale Hemşire ona son bir kez kaba bir tavırla bakıp arkasını döndü. Yanlarına kadar gelip azarlamasının nedeni Eylül boş kaldığı için değildi, oydu. Onlardan daha küçük yaşta, onlardan daha alt kıdemde olup daha rahat bir yaşam sürdüğü için katlanamıyorlardı muhtemelen.

Hale Hemşireden sonra artık Feyza da gergindi. Kimseyi azarlamıyordu ama asık suratını düzeltemiyor, kaşları hafif çatık bir şekilde Binnaz Hemşireye yardımcı oluyordu. Bir buçuk saat sonra öğlen arasına çıktılar. Feyza Eylül'le birlikte yemekhaneye indi. Eylül yanında ona bir şey sormak istiyormuş gibi gergin gergin yürürken Feyza soracağı şeyi anladı.

"Merthan'la ayrılmadık," dedi. "Sadece hastanede birbirimizden uzak duruyoruz."

"Acildeki olaydan sonra mı?"

"Evet."

"Bence en iyisini yapıyorsunuz, hakkınızda hastanede çok dedikodu dönüyor."

Feyza kaşlarını çatarak Eylül'e döndü. Haklarında konuşulduğunu tahmin ediyordu zaten ama Eylül'ün bile dedikodulardan rahatsız olacak ne konuştuklarını merak etti. Biraz da gerildi.

"Ne konuşuyorlar?" diye sordu, pürüzleşen sesiyle.

"Boş ver," dedi Eylül, Feyza'nın hiç moralini bozmamak için. Feyza'yla yakın olmaya tam olarak alışamamıştı, sadece bazı anlar aklından onun fenomen olduğu çıkıyordu. Bu da o anlardan biriydi.

"Merak etme, ben takılmam. Hatta," dedi Feyza, onu söylemesi için cesaretlendirmek amacıyla kuru sıktı. "Hakkımda konuşulması hoşuma gidiyor."

"Merthan Bey'in odasına kapanıp bir şeyler yaptığınızı söylüyorlar."

Feyza bir şey söyleyecekmiş gibi dudaklarını araladı fakat söyleyecek bir şey bulamadı. Hâlâ aralık olan dudaklarını kapadı ve önüne döndü. Hakkında konuşulmasını sevdiği bir gerçekti fakat bu şekilde değil. Eskiden ailesinin duyup da rahatsız olacağını bildiğinden bu şeklinden de hoşlanırdı. Ama değişmişti, kendine gelmişti şimdi eskiden yaptıklarından dahi pişmanlık duyuyordu. Kendinden iğrenmesine, uzaklaşmasına neden oluyordu.

"Anatomi sınavı açıklanmış," dedi, Feyza lafı değiştirmek için.

"Ay evet, doksan sekiz almışım."

Asalak FenomenWhere stories live. Discover now