20- İlk randevu

73.5K 6K 2.7K
                                    

Ben bu çifte aşığım arkadaşlar... Çok tatlılar. 

Bol bol yorum bekliyor, keyifli okumalar diliyorum!

**

Feyza cevap vermek yerine kocaman gülümsedi. Kalbi yerinden çıkacakmışçasına gür atıyor ve muhtemelen ona aptal aptal bakıyordu. Hâlâ ona baktığını, cevap vermediğini Merthan'ın hareketlenip yanına gelmesiyle anlayabildi.

"Tabii," dedi. "Olur."

Merthan fazla yakınlaşmadı ona, aralarında otuz kırk santim mesafe bıraktı. Çünkü bir kez daha öperse, kapıda onu bekleyen hastalarını evlerine gönderebilirdi. Konu Feyza olunca, kendine güveni kalmıyordu.

"Güzel... o zaman," dedi. Bakışları, artık saklayacağı bir şey kalmadığından eski uzun halini aldı. Başını hafifçe yana doğru eğdi, biraz da gülümseme, hayran bakış... "Akşam görüşürüz."

Feyza başını sallayıp "Görüşürüz," dedi ve kapıyı açarak odadan çıktı. Ama oradan uzaklaşmadı. Kapının hemen bitişiğinde, kendisini izleyen sekreter, hasta ve hasta yakınlarını farkında olmayarak saniyelerce belki de dakikalarca durup nefeslendi. Sırıttı. Elini hızla atan kalbinin üzerine koydu, tam dudaklarına götürecekti ki ona bakan gözleri fark etti.

İlk altmışlı yaşlarında erkek hastayla göz göze geldi. Dudaklarında o heyecanlı gülümseyiş dondu, başını hafif yana doğru çevirip gözlerini kırpmadan kendisini izleyen diğer hastaları gördüğünde ise soldu.

Herkes ona bakıyordu. Büyük ihtimalle de neden kapının önünde dikildiğini sorguluyorlardı. "Ben," dedi ve derken parmağıyla kapıyı gösterdi. Bir süre açıklama yapmaya çalıştı ama ne diyecekti? Sizin beklediğiniz doktor az önce bana kahve teklifi etti ondan öncesi de beni öptü, ah bir de sırf ben kan alabileyim diye kendisini feda etti mi?

Elindeki hasta formunu ve tüpü daha sıkı tuttu. Ağzının içinden "Doktor Bey, sıradaki hastasını bekliyor," diye mırıldanarak hızlı adımlarla kapının önünden uzaklaştı. Hasta kabule gidip tüpün üzerine yapıştırmak için barkod numarası çıkardı.

Hasta kabulde çalışan genç bir adam vardı, başta adam ona bakışlarıyla kur yaptı. Feyza'dan o enerjiyi alamayınca ve formda yazan Merthan Özkan ismini okuyunca bakışları düzleşti.

"Merthan Bey'i kan aldırmaya gelirken görmedim?" dediğinde, Feyza abartı bir tedirginlikle "Gelmedi çünkü," dedi.

Sanki ondan kan aldığını söylese, herkes öpüştüğünü anlayacaktı. Zaten kapının önündeki dikilmesinden sonra altmış yaşındaki hastanın bile anladığına emindi.

Hasta kabulden aldığı barkodu, tüpün üzerine yapıştırdı. Her ne kadar Gülnur Hemşirenin Merthan'dan kan aldığını görmesini istiyor olsa da tüpü laboratuvara götürdü. Zaten Gülnur Hemşire ondan nefret ediyordu, daha fazla nefretini kazanmak istemiyordu.

Saatler geçip gitti. Feyza gözlem yaptığı hemşirenin başına geçti. Gülnur Hemşire ona karşı aynıydı ama Feyza, stajına şu an daha çok önem verdiği için aynı değildi. Gülnur Hemşirenin suyuna gidiyor, bir dediğini ikiletmeden anında yapıyor, kötü kötü bakmıyordu.

Mesai saati bitti.

Arkadaşlarıyla vedalaştı, üzerini değiştirdi ve korkarak Merthan'ın odasının önüne geldi. Şu saate kadar içinde inanılmaz bir heyecan vardı. Şu saatten sonra da randevularını Merthan'ın unutmuş, aklından çıkmış olmasının düşüncesinin verdiği bir tedirginlik.

Asalak FenomenWhere stories live. Discover now