47-Çıkmaz

59.2K 5.7K 3.2K
                                    

Selamlar, lütfen kitabı sadece Feyza'yla empati yaparak okumayın. Yorumlarınızı bekliyorum, keyifli okumalar!

**

Feyza'nın kayarak yatakta ona yer açmasıyla, Merthan ona sığınmak istediğini düşünmüştü ama Feyza ona son kez sarılarak uyumak istemişti. Bunu anlıyordu. Anlıyor ve bunun son kez olma ihtimaliyle canı derinden yanıyordu.

Son kez.

Düşüncesi bile korkunçtu.

Sessiz kaldı Merthan, o konuşmadıkça Feyza da konuşmadı. Uzun süre öylece sustular, sadece nefes alışverişleri odanın içerisinde yankılandı. Aynı yatakta yatıyorlardı, çok değil, beş dakika öncesi, bunun hayali bile uçuk geliyorken şimdi sanki hiç ayrılmamışlar gibiydi. Kötü bir kabustan uyanmış, her şey geçmişti.

Ama yarın olacak, ona sarılan kollar kaybolacaktı. Yanında olmayacak, varlığını hissedemeyecekti. Her şey eskisinden bile kötü hâle gelecekti. Bugün kabustan uyandığını düşünürken, sabah bugüne kadar gördüğü en güzel rüyadan uyandığını anlayacaktı.

"Bunu," dedi Merthan ve devam etmeden önce derin bir nefes aldı. "Daha sağlıklı bir zamanda, tekrar konuşsak olur mu?"

Feyza burnunu çekti, gözleri kapalıydı. Elleriyle onun gömleğini sıkıca tutuyordu. Yakınlıklarına tezat bir şekilde "Konuşulacak bir şey yok," dediğinde, Merthan "Bizim konuşacak çok şeyimiz var Feyza," diye yanıtladı onu. "Daha senden adamakıllı özür bile dileyemedim."

"Kendini suçlu hissetmene gerek yok, sen de suç bulmuyorum." Ağlamasa da sanki gözünden yaş akmış gibi yanağını silip öyle devam etti konuşmasına. "Tüm suç bende. Baştan beri senin bana nasıl yaklaştığının, benimle evlilik düşünmediğinin farkındaydım ama o kadar mutluydum ki görmezden geldim.

Yatakta yan dönerek sırtını ona çevirdi, dizlerini kendine doğru çekip elleriyle bedenini sardı ve "Ama sana çok güveniyordum," dedi duyulması zor bir sesle. "Sosyal medyadan nefret etmen, bana başta herkes gibi davranman, beni tanımaman, fenomen olduğumu bildikten sonra değişmeyen tavırların... bu iki yıl içerisinde o kadar uzak kaldığım şeylerdi ki beni gerçekten sevdiğini hissettim."

Konuşan kişi kendisi değilmiş gibi hissediyordu Feyza. Susmak istiyordu ama içini döktükçe üzerinden kalkan ağırlıklar susmasını engelliyordu. Rahatlamak istiyordu artık. İçinde hiçbir şey kalmasın. Konuşsun ve bitsin.

"Ünlü ünsüz yüzlere arkadaşım var ama bazen öyle çok yalnız hissediyorum ki kendimi. En yakın arkadaşım durmadan benimle video çekmek istiyor, birlikte olduğumuz her an beni çekip paylaşıyor, acaba popüler olmak için beni mi kullanıyor diye düşünüyorum. Diğer en yakın arkadaşım sahne aldığı her an ısrarla beni de yanında istiyor acaba onu daha çok kişinin dinlemesini istediği için mi beni çağırıyor diye düşünüyorum. Çok seviyorum onları ama onların sevgisinden hiçbir zaman emin olamıyorum. En yakınlarıma bile güvenemiyorum," yüzünü acı çekermişçesine buruşturup iç çekti. "Ve bu iğrenç bir şey."

Biraz sustu, sonra "Ben," dedi. Sesi titremişti. "En çok seninle farklı olmamızı seviyordum. Senin ayrılırken kurduğun her cümle bana gerçek hissettiriyordu."

Merthan bir süre Feyza'nın devam etmesini bekledi. Feyza devam etmeyince başını çevirerek ona baktı. Saçları yüzünü yarı yarıya kapadığı için yüzünü görmüyordu, sadece burnunun ucu gözüküyordu. Feyza'nın devam etmeyeceğini anladığında aldığı sesli bir nefes eşliğinde "Ben bir gün ayrılacağımıza kesin gözüyle bakıyordum Feyza," dedi. Feyza'nın kasıldığını daha ona temas etmeden fark etmişti. "Ama ayrılacak kişinin hiçbir zaman ben olacağını düşünmemiştim. Aşk bittiğinde, vücudumuzda her şey normale döndüğünde aramızdaki farklılıkların gözüne batacağını, sana ayak uydurmayacağım için sıkılacağını, milyonlarca kişiden ilgi görüyorken benim ilgimin sana yeterli gelmeyeceğini... İlişkimizin ilerisini hiçbir zaman görmemiştim, seni oğlumla tanıştırmamın tek nedeni de buydu."

Asalak FenomenWhere stories live. Discover now