Asalak Fenomen

38- Bir yabancı gibi

Selamlar, 

Asalak Fenomen, ilk aklıma üniversite sonucum açıklandığında düşmüştü. Yazmaya da tekrar üniversite sınavına hazırlanırken başlamıştım. Bugün sınava girenlerin ve yarın da girecek olanların stresini çok iyi anlıyorum, hak da veriyorum. Umarım hepiniz gönlünüzden geçen puanları kazanırsınız. Sizi seviyorum.❤️

**

Sevgilisiyle uygunsuz yatak görüntüleri ifşa olmuştu... Ünlü fenomen Feyza Soysal uzun bir aradan sonra Türkiye'ye geri dönüyor!

Feyza Soysal, eski sevgilisi Merthan Özkan ile uygunsuz görüntülerinin internete sızmasıyla zor günler geçirmişti. Günlerce konuşulan olayı çabuk atlatan Feyza Soysal, ifşa olmalarından sekiz gün sonra sevgilisiyle olan fotoğrafını hesabından silmiş ve takibi bırakmıştı. Yurtdışını devrialem yapan ünlü fenomen paylaştığı fotoğraflarla yaza damga vururken, Türkiye'ye kesin dönüş yapacak olması sevenlerini mutlu etti...

Merthan sayfanın sonuna konan fotoğrafa özlem dolu gözlerle bakarken, eli ondan izinsiz ekrana doğru uzandı, parmakları Feyza'nın yanağının üzerinde durdu.

Boğazında bir düğüm oluştu, ağzında ise kuruluk.

Hiç geçmeyen, geçmesini istediği ama geçecek diye de korktuğu göğsündeki o yara kendisini hatırlatırcasına sızladı.

Geri geliyordu, yedi ay yirmi bir gün sonra. Tekrar karşılaşacaklardı. Belki yine bir davette belki de hastane koridorunda. Ufak bir duraksama yaşayacaklar sonra sanki birbirlerinin hayatında hiç yer edinmemiş gibi ters yönlere doğru gideceklerdi.

Uzun zamandır atmayı unutmuş buzdan kalbi, onunla karşılaşma ihtimalleriyle dahi hızla çarparak canlılık belirtisi gösterdi. Zorlukla yutkunurken oğlunun ona "Baba," diye seslenmesiyle irkildi, yine de belli etmedi. Telefonun ekranını kapatarak kolunu koltuğun üzerine koydu ve başını arkaya doğru çevirdi.

"Efendim oğlum?"

Poyraz eve geldiğinden beri değiştirmediği okul formasını yemekten sonra, sırf kitap okumayı geciktirmek için değiştirmiş, Cedric desenli pijamasını giyinmişti. Sonra odasını toplamış, çantasını hazırlamış en son da birkaç sayfa kitap okuyarak babasının yanına gelmişti. Birkaç sayfadan kasıt, üç sayfaydı. Zaten iki sayfası kocaman resimle kaplı olduğundan bir sayfa okumuş sayılırdı ama yine de okumak çok zordu. Okumaya çalışırken başı ağrıyor ve acıkıyordu. Kitabı havaya kaldırarak "Bu bitmiyor baba," diye hayıflandı Poyraz. Babası izin versin diye omuzlarını düşürdü, dudaklarını sarkıttı. Acı acı bakmayı da ihmal etmedi. "Yarın devam etsem olur mu?"

"Kaç sayfan kaldı?"

Poyraz işaret parmağını yalayarak kitabın kalan sayfalarını çevirirken "Bir, iki, üç, dört... dokuz," diye ağzının içinden saydı. Kitabın son sayfasına geldi; beyaz üzerinde hiçbir yazı ve resim olmayan sayfaydı. O sayfayı da saydı. Abartılı bir tavırla, sanki okuması mümkün değilmiş gibi "On," dedi. "On sayfa!"

"Az kalmış, devam et."

"Ne az kalması, daha on sayfa var! On!"

"Of Poyraz! Zaten koca koca resimlerle dolu sayfa, iki dakikada bitirirsin hadi."

"Bitmiyor. Hep böyle diyorsun ama hiç iki dakika da bitmiyor."

Poyraz'ın azarlarcasına çıkan yüksek sesine karşılık Merthan kaşlarını çatarak baktı oğluna, sinirlendiğini belirten katı yüz ifadesiyle birlikte Poyraz yalancı bir gülümsemeyle kitabı göğsüne doğru bastırarak "Ben o zaman bitireyim," dedi. Babasının kaşları eski halini almaya başlayınca da "Ama," diye araya girdi. "Ondan önce yemek yiyeceğim, karnım çok acıktı."