50-Sana hâlâ aşığım ya!

61.7K 5.8K 2.8K
                                    

Satırarası yorumlarınızı merakla bekliyorum, keyifli okumalar!!'! 💓💖💗🎃

**

Aşk, onun yanında rahat hissetmek miydi? Yoksa aşk, onun yanındayken heyecandan ne yapacağını bilememek miydi?

Feyza Merthan'ın yanında kesinlikle rahat hissetmiyordu. Evde bir başınaydılar, aralarında her ne kadar inkâr etmeye çalışsa da güçlü bir çekim vardı, üstelik ona çok güzel bakıyordu. Elini gergin bir tavırla saçlarından geçirerek "Bana ağrı kesici verecektin," diye mırıldandı Feyza. Aslında başı eskisi gibi ağrımıyordu, ilaç isteyerek sadece sessizliği bölmek istemişti çünkü zaman geçtikçe içindeki heyecan; ona karşı olan tüm diğer duygularını bastırıyordu.

"On üzerinden numaralandır?"

Feyza ne dediğini anlamadığından kaşlarını çatarak ona bakarken Merthan "Başının ağrısını," diye belirtti.

"Beş, beş buçuk."

Merthan arkasını dönerek mutfağa doğru ilerlerken ona ithafen "Bol bol su içmen gerektiğini biliyorsun değil mi?" diye sordu. Her ne kadar cümlesi soru edatı içeriyor olsa da yaptığı vurgu, bol bol su içmesi için uyarı vericiydi. Dolaptan çıkardığı su bardağını tezgâha koyduğunda saniyelik olsa da omzunun üzerinden başını çevirerek Feyza'yı kontrol etti. Üç dört adım ötesinde, belini orta tezgâha yaslamış, ellerini de her iki yanına koymuş ve ellerinden destek alarak hafif bir şekilde öne doğru eğilmişti. "C vitamini de almaya dikkat et, karaciğerini ma-"

"Ben senin hastan değilim," diyerek onun sözünü kesti Feyza. "Bana doktorluk taslama."

Merthan üst dolaplardan birini açıp C vitamini olan ilacı eline alırken "Doktorluk taslamıyorum," diye kendini savundu. Koca bir bardağa su doldurdu ve suyun içerisine kapsülünden çıkardığı ilacı bıraktı. İlaç cılız bir ses çıkarak suda fokurdayarak çözünürken bardağı eline alarak ona yaklaştı.

"Ben yalnızca..." elindeki bardağı uzattı. "Âşık olduğum kadının sağlığını düşünüyorum."

Feyza rahat bir tavırla belini tezgâhtan ayırarak, sırtını dikleştirdi. Gözlerini bir saniye olsun, gözlerinden ayırmadı.

"Âşık olduğun kadının sağlığını düşündüğün kadar kendisini düşünseydin," uzattığı bardağı aldı. "Şimdi başının ağrısının geçmesi için," elini havaya kaldırarak bardağı işaret etti. "İlaç veriyor olmazdın."

Cümlesi biter bitmez ikisinin de bakışları sanki anlaşmış gibi dudaklarına indi.

Solukları hızlandı.

Kalpleri küt küt attı.

Feyza bakışlarını kaçırarak gözlerinden, aynı zamanda hislerinden kaçtı. Geçmişinden, anılarından. En çok da kendinden. Bir süre konuşmadılar, Feyza o sırada gözlerini onun verdiği ilaca dikti. İlaç suyun içerisinde çözünmesini neredeyse tamamlamış, küçük küçük baloncuk çıkarmaya başlamıştı. Bardağı dudaklarına yaklaştırarak ilaçtan küçük bir yudum aldı. Tadı şuruba benziyordu. Rengi yoktu, suyun bulanık hali gibiydi.

Kaşlarını çatarak "Bunun ağrıkesici olduğuna emin miyiz?" diye sordu.

Merthan arkasındaki uzun dolaba bir omzunu yaslarken, başını evet anlamında salladı. "Bir yudumla bile ağrını kesecek kadar etkili..." Abartıyordu, yoktu öyle bir şey. Bir aspirin ağrı kesmede ne kadar etkiliyse, Merthan'ın verdiği vitamin de o kadar etkiliydi. Yalnızca Feyza'nın psikolojisine oynuyordu.

Asalak FenomenWhere stories live. Discover now