9- Yemek teklifi

68K 5.8K 2.4K
                                    

Arkadaşlar ben böyle her gün düzenli bölüm yayınlıyorum ama okuyan var mı ya aaashfhdhgs :( iki üç kişi harici :(( kimse :(( yorum yapmıyor :((

**

Merthan derin bir nefes alarak videoyu bir kez daha başlattı. Bir saattir aynı hamleyi yapıyordu. Videoyu açıyor, bitiriyor sonra derin bir nefes alarak tekrar başlatıyor... İlk izlediğinde konuştuklarını ezberlese de kendini cezalandırırcasına bir daha izliyor. İlginç olan şey ne aynı şeyi izlerken sıkılıyor ne de ceza olarak görebiliyor.

İçinden, şimdi eli saçlarına gidecek diye geçirdi. Kaşlarını çatacak, konuşmasını sesini hafif yükselterek devam edecek.

İlk defa izliyormuş gibi gözlerini ekrandan ayırmadı. Bu sefer dikkatini başka detaylar çekti. Konuşurken ki dudak hareketleri, kahve fincanını eline alırken ekrana attığı tutkulu bakışı, kaşlarını çatışı, elindeki kupayı dudaklarına doğru götürmesi, içmesi...

Merthan düşüncelerin gittiği yeri fark ettiği gibi laptopunun ekranını kaba bir tavırla indirdi. Kalbi hızlandı. Gereksiz bir paniğe kapıldı.

Ona haksızlık yaptığını düşündüğünden böyle hissediyor olmalıydı. Feyza'nın çekeceği videoda onu savunmak şöyle dursun, yalan yanlış şeyler söyleyerek başhekimle tekrar papaz olmasına neden olacağını sanıyorken ondan yana çıkması, beklenmedikti.

"Baba! Sölenter baba!"

Oğlunun kendisine sölenter diye seslenmesini görmezden geldi. Aynı videoyu peş peşe izledikten sonra kendini gerçekten de bir sölenter gibi hissediyordu.

Laptopu eline alarak ayağa kalkarken "Efendim oğlum?" dedi ağzının içinden.

"Feyza'nın son videosunu izledin mi? O soruyu sana mı sordu? Kahve uzmanı Doktor Merthan dedi ama sen kahve uzmanı değilsin ki?"

Oğlu, tek ismi Merthan olan doktorun babası olduğunu sanıyor olmalıydı ki ismini duyduğu gibi unvanına takılmadan bahsedilen kişinin o olduğunu sanmıştı. Ve doğru da sanmıştı. Feyza'nın sadece soruyu sorduğu kişi o değildi, tanık olduğu olayda savunduğu doktor da oydu.

"Şakasına öyle dedi."

"Tamam ama orada kahvenin sakinleştirici bir etkisi var mı, diye sana sordu değil mi?" Babası hemen cevap vermeyince Poyraz dayanamayarak yükselttiği sesiyle "Değil mi baba, değil mi söyle!" dedi.

Poyraz babasıyla boylarını eşitlemek için yatağın üzerine çıktı, yine eşit olmamıştı ama en azından kafasını o kadar çok geriye yatırmak zorunda kalmıyordu. Babası "Bana sordu," dediğinde "Yes!" diyerek kendini yatağın üzerine sırtüstü attı ve "Yes! Yes! Yes!" demeye devam etti.

Merthan, oğlunun sevinci karşısında olduğu yerde duş alacağı için çıkardığı gömleği öylece kaldı. Anlaşılan oğlu, fanları tarafından çokça şımartıldığını düşündüğü Feyza Soysal'ın bir fanıydı.

Poyraz keyifle "Biliyordum işte!" diyerek tekrar ayağa kalktı, otuz iki diş sırıttı. Ensesine kadar gelen düz sarı saçları yatağa kendini fırlatmasıyla dağılmıştı. Önüne gelen saçlarını, başını hızla çevirerek sağa doğru attı. Saçları yan tarafına doğru kaydı ama tekrar önüne geldi. Bu sefer eliyle saçlarını yan tarafına doğru taradı.

"O zaman seni affetmiştir değil mi? Hem affetmeseydi doktorlar için iyi bir şey çekmezdi?"

Merthan oğlunu başından savmak için "Herhalde," dedi. Feyza'nın onu affettiğini düşünmüyordu. Zaten Merthan, aralarındaki gerilimi başlatanın Feyza olduğunu düşündüğü için ortada affedilecek bir şey görmüyordu. Bu videoyla bir nevi ödeşmiş sayılırlardı.

Asalak FenomenWhere stories live. Discover now