SIR | Bölüm 33

En başından başla
                                    

#

''Berna?!'' diye kükredi Sarp yattığı yerde. Doğrulmaya çalıştığında, kaburgasında hissettiği şiddetli sancı buna engel oldu. Berna hemen eğilerek arkadaşını yerden kaldırırken ''Sana inanamıyorum!'' diye haykırdı Sarp'a doğru. Sesindeki kızgınlık öyle net anlaşılıyordu ki Sarp onun neden kızdığını anlamaya çalıştı birkaç saniye boyunca. Ancak yeniden inleyerek Berna'nın onu yerden kaldırmasına izin verirken öksürüklere boğuluşu, cevabı bulmasını da geciktirmedi.

''Ne işin var burada? Nasıl tek başına gelerek her şeyi riske atarsın!?''

''Asıl sen ne arıyorsun burada? Gitmiştin. Ne zaman döndün, nasıl-''

''Vaktimiz yok Sarp. Hepsini anlatacağım ama önce bu adi köpeği-'' derken yerde boylu boyunca yatmakta olan Ateş'e doğru tükürdü. ''-ait olduğu yere, Ela'nın önüne atmamız gerekiyor.''

Sarp biraz da intikamını almak amacıyla Ateş'in yeniden uyanma riskini göze alamadığını söyleyerek bir kez daha geçirdi kafasına yerden aldığı sopayı. Kendine gelebilmişti. Hala ağrısı vardı ancak ağrılarının dinmesini bekleyecek zamanları yoktu. Berna etrafı kolaçan ettikten sonra birlikte Ateş'i kümesten çıkardılar ve Berna'nın az ilerideki arabasına doğru taşımaya başladılar.

''Nasıl buldun Ateş'in izini?'' diye sordu Berna etkilenmiş bir edayla. ''Gurur duydum Dedektif.''

''Kolay oldu. Yalnızca hepinizin bu denli güçlü oluşunuzu aklımdan bir daha çıkarmamam gerekiyor sanırım. Onu alt edebilirim sanıyordum ama herif neredeyse beni öldürecekti.''

''Ateş'i tanımıyorsun. Bununla kaldığı için şükretmelisin Sarp.''

Arabaya binerek hareket haline geçtiklerinde bu kez Sarp sordu ''Sen nasıl buldun Ateş'i?'' diye. Berna kocaman bir nefesi içine çektikten hemen sonra camları açarak bıraktı.

''Sana olanlardan sonra kimsenin yüzüne bakamayacağımı söylemiştim. Bunu ancak bir işe yararsam başarabilirdim Sarp. Ekibe elle tutulur bir şey getirirsem, belki Okan'ın yüzüne bakabilirdim anlıyor musun beni?''

Devam eden sessizlik bozulmadığında Berna anlatmaya devam etti.

''Nur'u bulabilmek için buradan ayrıldığımda şans eseri Ateş'le karşılaştım. Nur'u arıyordu. Ona dönebilmek için bir ipucu kolluyordu eski evin oralarda. Sonra buldu. Kendimi ifşa etmeden onu takip etmeyi başardım. Beni Nur'a götürecekti. Öyle de oldu.
Kütahya'da, Nur'un babasından kalma bir evleri varmış meğer. Ev, ne Nur'un ne de ailesinden kimsenin üstüne olmadığından hiçbiriniz bulamadınız haliyle. Orada saklanıyorlar, gözümle gördüm.''

''Yani Nur şu an Kütahya'da ve sen adresi biliyorsun öyle mi? Bu yüzden mi döndün? Ela'ya onun yerini açık etmek için mi?''

''Aslında başta amacım buydu. Ama sonra bir şey oldu Sarp. Beklemediğim bir şey... Nur, süt annesiyle olan konuşmasında bizden, yani Ateş ve benden umudu tamamen kestiğini söylüyordu. Gücümü kullanarak evlerinin arka odasına girmeyi başardım ve her şeyi dinledim. Dinlemekle de kalmadım, söylediği her kelimeyi kaydettim. Nur, Ateş'i ele geçirdiklerini ve ona tüm planladıklarını itiraf ettirmeyi başardıklarını düşünüyordu. Bu yüzden Ateş dönse bile artık ona ihtiyacı kalmadığını, diğerlerini plana sokmaya hazırlandığını anlattı uzun uzun. Tüm bunları Ateş'e anlattığımda bana inanmayacağını biliyordum. Bu yüzden o eve girmeden, Nur'u bulmadan kaydettiklerimi ona dinletmem gerekiyordu. Yine gücümü kullanarak Ateş zile basmak üzereyken duvardan süzüldüm ve karşısına çıktım. Telefonu eline tutuşturup oradan kaybolmam gerekiyordu aksi halde beni yakalayabilirdi. Yaşadığı şoktan fırsat bulup dediğim gibi yaptım ve telefonu bırakıp kaçmayı başardım. Ekran açıktı. Aldığım ses kaydını büyük bir tereddütle açtı ve dinlemeye başladı. Onu uzaktan izliyordum. Eğer biraz daha vaktim olsaydı, Nur'un 'diğerleri' derken kimleri kastettiğini de öğrenebilirdim ancak olmadı. Sonra Ateş'in telefonu fırlatıp evden uzaklaştığını gördüm. Onu takip ettim. İstanbul'a döndü. Sonra bu kümesi buldu, yerleşti. Aklından ne geçiyor, bilmiyordum. Elimde Nur'un açık adresi vardı ve artık karşınıza çıkmam için hiçbir engel kalmamıştı. Bu yüzden kiliseye geldim. O sırada Furkan'ın bahsettiği bir şey herkesin ilgisini çekmişti ve tüm gözler onun üzerindeydi. Bu yüzden ses çıkarmadım ve duvarın oradan ne konuşulduğunu dinlemeye başladım. Ela için yapabileceğim en büyük iyilik onun teyzesini geri getirebilmek olacaktı Sarp. Ben de bu yüzden geri döndüm ve Ateş'i size getirmek için hazırlandım. İşte, hepsi bu.''

SIR (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin