24- Mide lavajı

Comincia dall'inizio
                                    

"Sen git Ceyhun, başkalarıyla ilgilen."

"Yok hocam ben ilgilenirim, sorun olmaz." Sadece baktı Merthan, bir şey demedi. En azından çene kaslarını kullanarak bir şey demedi. Sert sert gözlerini dikti ve Ceyhun'da başını sallayarak uzaklaştı oradan. Ceyhun gidince Merthan asabi bir tavırla Feyza'nın yanı başında dikilen Berkcan'a döndü.

"Sen kimsin?"

"Berkcan ben, Feyza'nın bir numaralı kankasıyım."

Feyza gülerek gözlerini araladı ve "Yalan söylüyor," dedi. Merthan hiç yumuşamadı, ters ters baktı ona.

"Ben arabayı park edeyim, kapının önünde durdurmuştum."

"Arabanı park etmene gerek yok, evine git. Hastane kalabalık zaten."

"Yok, yalnız bırakmayayım şimdi Feyza'yı."

Merthan derin bir nefes aldı. Zaten Feyza'yı bu halde görmesinden ve bu halde olmasının sebebinden ötürü sinirlenmişti, bir de her söylediği ikiletilerek daha çok sinirlenmesine neden olunuyordu.

"Oradan bakılınca yalnız gibi mi duruyor?"

Berkcan bir ona bir Feyza'ya baktı, en son tümüyle Feyza'ya dönerek gideyim mi dercesine başını oynattı. Feyza gözlerini yumup açtı.

"Tamam o zaman, gideyim ben. Sana emanet."

Merthan ona bir şey demeyerek başlarındaki hemşireye döndü.

"İlacı hazırladınız mı?"

"Birazdan hazır olacak."

"Hızlı olun."

Feyza fısıltı şeklinde "İnsanlara şöyle davranma," dediğinde Merthan sinirle ona baktı ve "Sen kapat çeneni," dedi.

Her kelimesine ayrı vurgu yapmıştı.

Dudaklarını birbirine bastırarak başını başka yöne çevirdi, Feyza. Merthan'ın zaten onunla 'canın acıyor mu, iyi misin' diye ilgileneceğini sanmıyordu. Muhtemelen şu an karaciğerinin aldığı zararı ondan iyi biliyordu.

Feyza ilgi beklercesine tekrardan Merthan'a döndü. Çenesi titredi, burnunun direği sızladı. Gözleri doldu dolacakken Merthan "Bakma bana şöyle," dedi.

"Gecenin köründe dışarı çıkıyorsun, haber dahi vermiyorsun."

Başını başka bir yöne çevirdi, Feyza.

"Yetmiyor zehirlenip geliyorsun."

Feyza yutkunurken Merthan sinirle gülüyormuş gibi nefes alıp verdi.

"Üstelik de aptalca bir şekilde!"

"Merthan," dedi, Feyza inler bir şekilde. Yaşlı gözlerini gözlerinden bir saniye ayırmadı. Söylemese de kötü olduğunu bakışlarından anlasın istedi ama Merthan anlamadı. Siniri daha ağır bastı.

"Sağlık öğrencisisin bir de."

"Kötü olduğumu görmüyor musun?" dedi, Feyza dayanamayıp. Gözünden bir damla yaş, yanağına akınca Merthan sessiz kaldı, onu izledi. Hemşire ilaç tepsisini alıp yanına koyduğunda perdeyi çekti, sandalyeyi alarak oturdu ve yumuşak bir sesle "Kolunu uzat," dedi.

Feyza başını başka bir yöne çevirmişti ama yine de onunla zıtlaşmadı; kolunu uzattı. Merthan elini tutarak kolunu kendisine doğru yakınlaştırdı. Parmaklarıyla az sonra işlem yapacağı yeri okşadı. Okşadı ve dudaklarını yaklaştırıp, öptü.

Asalak FenomenDove le storie prendono vita. Scoprilo ora