22- Ömrünü uzatmak istemiyor musun?

73.8K 5.7K 2.4K
                                    

Yorum yapar mısınız?

aahhahshhfdg 😢

Teşekkürler, iyi okumalar.

**

"Gizem, ne işin var senin burada?"

"Staj yapıyorum."

Feyza gözlerini onun üzerindeki doktor formasına dikti. Doğru ya, Gizem ilk senesinde tıp kazanmıştı.

"Asıl senin ne işin var burada? Üçüncü senende de tıp kazanamadığını duydum. Hemşire forması mı o üzerindeki? Doktor olamayınca hemşire mi oldun?"

Feyza bir şey diyemedi.

Gizem, lisede dört sene boyunca aynı sırayı paylaştığı sınıf arkadaşıydı. Gizem üniversiteye gidene kadar araları çok iyiydi, gittikten sonra da ikisi de birbirine yazmamış, aramamış sormamışlardı.

"Yazık!" dedi Gizem ona acırcasına. Feyza sinirlendi. Kime yazıktı? Neye yazıktı. Kaşları çatılırken "Anlamadım?" diye mırıldandı.

"Keşke doktor olabilseydin, çok istiyordun. Senin adına üzüldüm."

"Üzüleceğin bir halde değilim ben."

"Garibim," diye, hâlâ acırcasına konuşmaya devam etti, Gizem. "Daha acınacak halde olduğunu anlayacak zekâsı bile yok."

"Ben zekiyim."

"Zeki olduğunu düşünüyorsan, durum düşündüğümden de vahim. Her neyse tatlım, benim gitmem gerek."

Gizem Feyza'nın yanağından samimiyetsiz bir şekilde makas alırken Feyza hiçbir şey yapmadan öylece, olduğu yerde kaldı. Gizem hastanenin koridorunda ilerledi, ilerledi ve uzaktaki birine el salladı.

Feyza el salladığı kişiye baktı.

Merthan.

Merthan Gizem'e kocaman gülümsedi. Hatta gülümsemekle yetinmeyip herkesin içerisinde onu öptü. Feyza şok oldu, hızla eve gitti. Üzerinde hemşire formasıyla masaya geçti. Yine çok çalıştı. Çalıştı. Çalıştı.

Her şey çok iyiydi.

Sınava girdi.

Tüm soruları yaptı.

Sonuçlar açıklandı.

İki sene öncekiyle aynı sonuç geldi. Ama bu sefer parası vardı. Özelde tıp yazabilirdi. Yazdı da.

Sonra tercihler açıklandı.

Bir baktı; hemşirelik.

Kapı açıldı. Babası "Ben yaptım," diye üzerine yürüdü. "Ben değiştirdim." Annesi, ablası da girdi. Her biri üzerine doğru yürüdü.

"Biliyordum söylemedim."

"Aramayacağım artık seni."

"Çok şımardın."

Feyza elleriyle kulaklarını sıkıca kapatırken "Susun," diye fısıldadı. Sonra daha yüksek bir sesle "Susun," dedi. "Susun, susun, susun!"

Kendi sesi gitgide kulaklarına boğuk gelmeye başlarken Feyza, irkilerek uyandı. Ağzı kurumuş, alnında iğne iğne terler birikmişti ve hâlâ daha "Susun," diye inliyordu. Yutkundu, sesli bir nefes alarak yatakta oturur vaziyete geldi. Eli alnına çıktı, saçlarını geriye doğru attı.

Asalak FenomenWhere stories live. Discover now