-69-

1K 66 4
                                    

SELAMLAR! EN SONUNDA BİR ARKADAŞIM SAĞOLSUN CHLOE'NİN KİMLİĞİNİ BULABİLDİK. UMARIM BEĞENİRSİNİZ. =)

'Ben senin teyzenim.'

Ne? Teyzem mi? Hayır teyzem olamaz! Onu yıllar önce kaybettik! Daha küçüktüm... Yüzünü bile hatırlamıyorum... Hızla başımı sallayarak 'H-hayır.. Sen teyzem olamazsın.' dedim.

'Chloe tatlım birbirirmize ne kadar benzediğimizi göremiyor musun?'

Kadın elini anlıma koyu ve bir şeyler mırıldandı. Başıma keskin bir acı geldiğinde bağırmak kaçmak istedim ama hiç birini yapamıyordum. Kımıldayamıyordum.  Bağırmak için ağzımı açmıştım ama bağıramıyordum. En ufak ses bile çıkmıyordu. Zihnimde sürekli yni görüntüler beliriyordu. Elini çektiğğinde bir an bayılacak gibi olmuştum. Gözlerim kararmıştı ve başım fena halde dönüyordu. Söylediği gerçekti. O benim gerçekten de teyzem... Oun gözlerine bakarken hızla bileğimden tuttu ve beni çekiştirerek 'HAdi gel sana yardım edeceğim.' dedi.

'Ne için?'

'Baban kesin seni suya hiç yaklaştırmıyordur. Değil mi?'

'E-evet ama sen-'

'Biliyorum. Çünkü seni uzun zamandır izliyorum. Suya sokmama sebebine gelirsekde suya girdiğinde madalyonun gücünün suda azalması ve seni gizleyememesi. Bu nedenlede seni açık bir menü haline getiriyor.'

'Ama madalyon neden beni neyden ve neden gizliyor?'

Elini yanağıma koydu ve şefkati bir sesle 'Ah atlım bunları burada ve şimdi anlatamam.' dedi.

'Ama neden?'

'HAdi.' diyerek beni suya çekiştirdi ve az önceki sorumu es geçti. Anlaşılan şimdi açıklamayacaktı. Beni biraz daha suya çektiğinde endişeyle geriye gittim ve elimi ondan kurtardım. Yüzündeki gülümseme biraz solmuştu ama yinede biraz tebessüm ediyordu.

'Ne oldu?'

'B-ben birini çağırsam olur mu?'

'Tabi ki.'

Hızla cebimden telefonumu çıkarttım ve Riley ile Taylor'a mesaj attım 

'Bizimkileri toplayıp atladığım uçuruma gelir misiniz?'

İkisinden de olumlu cevaplar gelmişti. 5-10 dakikanın ardından hepsi buradaydı.

"Neler oluyor? Bu kim Chloe?" dedi Taylor.

"Daha sonra açıklarım. Şuan sadece yanımda olacak kişilere ihtiyacım var diye sizi çağırdım, lütfen." diye sessizce mırıldandım. Onlardan da onaylayıcı mırıltılar gelince teyzeme döndüm. Güven verici bir şekilde gülümsedi ve elbisemin askılar aşağıya indirdi. Ardından fermuarımı açarak elbiseyi üzerimden tamamen çıkardı. Utanmıştım ama şuan bu önemli değildi.

"İlk girdiğinde biraz acı hissedebilirsin. Ama korkma, ben yanındayım. Bir şek olmayacak."

Onu başımla onayladım ve denize girdik. Su belimize gelene kadar ilerledik. Üşüyordum fakat sorun değildi. Teyzem kendisiyle beraber beni de denizin içine çekti. Bedenimdeki yanma hissiyle irkildim. Bedenimdeki yanma belime doğru artıyordu. Acı benim için fazlaydı. İç çamaşırlarımı hissetmiyordum bile. Sakin kalarak gözlerimi aralarım ama gördüklerimle tekrar kapatmak istedim. Parmaklarım.. Gereğinden fazla uzunlardı ve tırnaklarım uzayıp sivrileşmişti. Göreceklerimden korkarak kafamı bedenimi görecek şekilde aşağıya eğdim. Bacaklarımın yerine parlak açık mavi ve pullu bir kuyruk vardı. Göğüslerim açıktaydı ancak kalın bir deriyle örtülmüş gibiydiler. Suda salınan saçlarım dikkatimi çekti. Diplerde pembe olan saçlarım uçlara doğru açık yeşildi. Suyun altında bu kadar uzun süre nefes almama şaşırdım. Suya girdiğimizden beri ritmik bir şarkı vardı. Mistik bir hava katıyordu. Bana yaklaştı ve 'Şarkıyı duyuyor musun? Bu sirenlerin şarkısı. HEr gün bu saatte bunu söyleriz. Bu bir tür gelenek.' dedi. Teyzeme baktığımda boynundaki solungaçları fark ettim. Ellerimi boynuma götürdüm. Bende de olmalıydı. Kıyıya yüzmek istiyordum. Bugünlük bu kadar yeterdi. Teyzem ne istediğimi anlamış gibi elimdem tuttu ve ilerlemeye başladı. Hızlıydım ve bu kuyruğum sayesindeydi. Kıyıya çıktığımızda Riley ve diğerlerinden gelen şaşkınlık nidalarına dikkat kesildim. Hepsinden bir ses çıkıyordu.

"Su kuruyana kadar bacakların çıkmayacak, üstüne bir şey almalısın Chloe."

Teyzemin söyledikleriyle ona döndüm. Riley hemen yanıma gelerek ceketini uzattı.Oldukça kısık çıkan sesimle, "Teşekkür ederim." dedim ve kollarımı zorlukla ceketin kollarından geçirdim. Parmaklarım perdeliydi ve bir tuhaf görünüyordum. Storm'un sesiyle başımı kaldırdım. 

"Tanrım, tanrıça gibi görünüyorsun." 

'Daga geçmene gerek yok.' dememle sinirle 'Dalga geçmiyorum cidden çok güzel oldun. Bir tanrıça gibisin.' diyerek ellerini birleştirdi ve gülümsedi.  ellerimi saçlarıma götürdüğümde saçım yavaş yavaş rengini yitiriyordu. Bu demek oluyor kikuruyordum. Yani bu çıplak kalacağım anlamına geliyor! Kıyafetlerimi aramaya başladım ama ortalıkta kıyafetlerim görünmüyordu. Üstümde ki tek giysi olan cekete biraz daha sarıldım. Taylor uzaktaki ağaca sırtını yaslamış, kollarını bağdaş yapıp beni süzüyordu. Teyzem sudan çıkıp yanıma yaklaştı. Yanıma gelince başımı ona çevirdim ve ceketi biraz daha çekiştirip kendimi kapatmaya çalışarak 'Teyze biz şimdi şu kuyruklu şeylerden miyiz?' diye sordum. Gülümsedi ve "Evet Chloe. Biz insanların deyimiyle deniz kızları, yani sirenleriz. Ancak bu renk saçı, bu kadar parlak kuyruğu ve bu güzelliği ilk defa sende gördüm. Sen sadece siren olmakla sınırlı değilsin, tatlım. Sen her şeysin. Doğanın hakimi, elementlerin kontrolcüsü.. Sen beklenen kişisin tatlım." dedi. Riley yanıma oturdu ve teyzeme baktı. Tamam anlaşılan teyzemden hoşlanmadı...  Teyzem yanağımdan öptü ve 'Benim gitmem gerek. Sonra yeniden buraya gelirsin sana biraz yardım ederim yeteneklerin hakkında tamam mı tatlım?' dedi. Başımla onayladığımda suya atladı ve gözden kayboldu. Hızla Riley'ye döndüm ve yavaşça bacağına vurup 'Ne diye teyzeme öyle bakıyorsun?' dedim. 

'Bilmem. Hoşuma gitmedi.'

Bir süre bakıştıktan sonra hızla anlını anlıma dayadı ve sırtımı yere yatırıp öpmeye başladı. Eli ceketin açık kısmından karnımı sürünmeye başlayınca hızla onu iteledim ve ayağa kalkarak yürümeye başladım. Hemen arkamdan geliyordu.

'Ne? Neden gittin? Kötü bir şey mi yaptım?'

'Rahat kalmam gerek.'

Ceketi biraz daha çekiştirip kendimi kapattığından emin olunca  küçük ve hızlı adımlarla evime koşmaya başladım.

MADALYON 1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin