MADALYON 1

-29-

RİLEY'NİN AĞZINDAN

Uyandığımda kendimi yatakta yatarken buldum.Ne oldu?Nasıl buraya geldim?Gözümün önünde canlanan görüntüler bana neler olduğunu anlattı.Dur!Hızla yataktan kalktım ve pantolonumu giyerek odadan dışarı attım kendim.Sağa ve sola baktığımda evimde olduğumu anladım.Tam aşağı inecekken yanıma Alex geldi ve kolumdan tutarak beni durdurdu.

'Nereye gittiğini sanıyorsun?'

'Chloe'nin yanına!Bırak beni.'

'Önce yaralarının tamamıyla iyileşmesini beklemen gerek.Hala-'

'Bırak!'Kolumu ondan kurtarınca koşmaya başladım.Caleb arkamdan 'Dur!Chloe....'dedi ama Chloe'den sonrasını duyamadım. Ağabeyimin arabasına atladım ve düz kontak yaparak arabayı çalıştırdım.Ağabeyim kapının önünde beni izliyordu.Diğerleri de onun yanına geldiğinde gaza bastım.Giderken Caleb beni durdurmaya çalıştı ama Alex onu durdurarak 'Kendisi öğrenmeli.'dedi.Neyi öğrenmeliydim? Ne kaçırmıştım ki?

En fazla yarım saat geçti ve ben Chloe'nin evine vardım.Arabadan indiğimde Michael kapının önündeydi.Yanıma hızla yaklaştı ve beni iterek 'Senin burada ne işin var?Buraya gelmemen gerekirdi.'dedi.Bense hızla onun etrafından dolaştım ve içeri daldım.Michael'da arkamdan geldi ve bağırarak 'Storm!Riley geldi!' dedi.Ne olduğunu anlamamıştım ama merdivenlere yöneldiğimde Storm hızla aşağı geldi ve önüme geçerek yukarı çıkmamı engelledi.

'Storm önümden çekil.'

'Üzülmeni istemiyorum.'

'Neden bahsediyorsunuz siz?!Biri bana açıklasın!'

'Michael sonunda bunu öğrenecek.'

Michael başını salladığında Storm yukarı çıtı.Bende peşinden.

Odaya girdiğimizde Chloe yatakta yatıyordu ve hiç hareket etmiyordu.Nefes aldığına dair bir işarette yoktu.Yanına yaklaştım ve oturdum.O sırada bir koku hissettim.Kan kokusu.Ne Storm ne de Michael kan içiyorlardı.O zaman bu koku nereden geliyordu?Biraz ona baktıktan sonra başının sol tarafında bir kırmızılık gördüm.Kafamı o tarafa yaklaştırdığımda Chloe'nin başında bir yara gördüm.Kalbim hızlanırken sanki zaman yavaşlıyordu.Omzuma dokunan bir elle her şey tekrar eski haline döndü.Zorda olsa yutkundum ve konuşmaya çalıştım.

'Ona ne oldu?'Kimseden cevap gelmemişti.Tam soruyu tekrar soracakken şu Taylor bozuntusu konuştu.'Senin yanına gelirken sürünün liderleri olan pislik kafasına bir şeyle vurdu.Tam emin değilim.Belki bir taştır.O vurduğu anda kafasında bir yara açıldı ve yere yığıldı.Ben önümdekini hallederken fark ettim.Yanına gittiğimde yerde hareketsizce yatıyordu.Nefes almıyor ama hala yaşıyor.Nasıl oluyor bilmiyorum ama bir şekilde oluyor.Ve bu arada sanırım bu onun.Yanında buldum.'Elindekine baktığımda Chloe'nin madalyonunu gördüm.Bu onu iyileştirebilirdi.Tekrar hayata dönmesini sağlayabilirdi...Evet...HAYIR!Ama...Parçalanmıştı.Hızla elinden aldım ve birleştirmeye çalıştım.Olmadı.

'Onu birleştirebilecek birini tanıyorum.'dedi.Üstüme bir T-shirt alarak arabaya gittik.Gaza basarak Taylor'ın tarif ettiği yere sürmeye başladım.

Geldiğimiz yer eski barakaların,çöplerin bulunduğu bir yerdi.

'Evet.Kim tamir edecek burada?'

'Sen merak etme.Sadece formunu değiştir yeter.'

Formumu değiştirdim ve barakaların en uzaktakine ilerledik.İçeri önce Taylor ardından da ben girdim.İçerisi loş ışıktı ve bu ışıkta gözlerim belli olurken bedenim görünmüyordu.İçeride bir çok saat,biblo,kolye,süs eşyası vardı.Ve biraz ileride de sandalyede oturmuş kırklı yaşlarında gözüken bıyıklı bir adam vardı.Saçının bir kısmı beyazdı geri kalanı ise sarı.Elinde bir tornavida diğer elinde de çalar saat uğraşıyordu.Taylor'ı görüce sırıttı ve 'Burada ne işin var genç adam?'dedi.İçimden bir ses bu adam Taylor'ı tanıdığını söylüyordu.