-96-

1K 69 1
                                    

Riley ile yürüyüşe çıkmıştık. Zaten hızlı olan adımlarımı biraz daha hızlandırdığımda artık koşmaya başlamıştım. Birden belimden kavradığında kahkaha attım. Ona kollarımı doladığımda sıcak nefesini yüzüme soluyup gözlerimin içine bakıyordu. Gülümsediğinde bende gülümsemiştim. Alnını alnıma dayadığında dudaklarımız birbirine değdi. Onaylarcasına sanki hırladığında kollarımı biraz sıktım ve ona biraz daha yaklaştım. Bir süre sonra bir kez daha hırladı. Bu hiçte onaylama gibi değildi. Kaşlarımı çatarak ona baktığımda ''Bir şey mi oldu?'' diye sordum. Sinirle elini belime koydu ve ''Arkamda kal ve sakın karışma.'' dedi. Demesiyle etrafımızda bir sürü inan belirmişti.

''Riley bunlar da kim?''

''Biz güzelim, cadılarız.''

Bu cümleyi kuran kişiye başımı çevirdiğimde alayla bana yaklaşmaya başladı. Riley'nin arkasına geçtim ve omzundan onu izlemeye başladım. Pek güvenilir bir tipi yoktu ve birde riley'nin dediklerinden sonra ı ı ölsemde onlara yaklaşmam.

''A a çok ayıp. Benden korkuyor musun yoksa?''

'Ona yaklaşma!''

Adam dişlerini sıkıp kaşlarını çatarak ona baktıktan sonra tekrar sırıtarak bana döndü. ''Seninle konuşalım mı?'' diyerek elini bana uzattığında Riley hızla elini belime dolayarak ''Sakın.'' dedi bana. Ama ayaklarım benden izinsiz bir şekilde hareket ediuyordu. ''R-riley.. Ben..'' demeye çalıştım ama olmuyordu. Cadı sırıtarak ''Korkma yemem seni.'' dedi ve bir çırpıda kollarını belime doladı ve yürümeye başladı. Arkama baktığımda Riley'nin etrafına birkaç kişi dizilmiş, çember oluşturmuştu. Korkuyla onlar yaklaşmaya başladığımda adam kolumdan tutup beni durdurdu.

''Benimle geleceksin Enerji emici.''

'Neyden bahsediyorsun? O ne demek? Bırak beni!''

Riley'e baktım. Riley sanki hareket etmek istiyormuş ama yapamıyormuş gibi görünüyordu. Adamı iteleyerek kolumu ondan kurtardım ve koşmaya başladım. Hepsini ben durduramazdım. Elimi ağzıma götürdüm ve tüm nefesimi toparlayıp yüksek bir ıslık çaldım. Hepsi bir süre alayla güldükten sonra Riley'ye bakarak mırıldınmaya devam etti. Ellerinden parlak bir ışık çıkıyordu. Korkuyla kendimi Riley'nin önüne atladımda Riley 'Endişeyle ''Chloe çekil!' diye bağırdı. Kollarımı açarak ''Durun!'' diye bağırdım ama işe yaramamıştı. İşlerine devam ediyorlardı.Aniden bir tiz çığlık duymamla gülümsedim. Gelmişti. Uçarak tek seferde cadıların hepsini yere devirdiğinde bana bir şey çarpmasıyla geriye savruldum. Riley'nin adımı söyleyerek başıma geldiğini görüyordum ama tepki veremiyordum.

*******************************************************

Gözlerimi açtığımda Riley'nin odasındaydım. Doğrulduğum sırada Riley odaya girdi. Gülümsedi ve yanıma gelerek ''Hadi uyandığına göre seni eve bırakayım. Dan merak etmeden." ded. Başımı salladım ve ayaa kalkıp ayakkabımı giyindim.

Eve geleli 1 saat geçmişti ama hiç aç değildim. Halbu ki bir gündür yemek yemiyordum. Direk yatağa girdim ve gözlerimi yumdum.

*************1 HAFTA SONRA*****************

Riley ile onun evine doğru yürümeye başlamıştık. Beni götürmeye çalışan cadılardan birini o kanatlı yaratık yani griffon yakalamıştı ve bizimkiler de onu bodrum katına bağlayarak onu konuşturmaya çalışmışlardı. Belki bende gelirsem konuşurdu.

Bodruma inen merdivenleri indik ve içeri girdik. Birden kendimi değişik hissetmiştim. Kehribar ve çikolata gibi kokuyordu burası. Ya da bunu sadece ben algılamıştım. Benim dışımda kimse benim gibi davranmıyodu. bu normal mi?

MADALYON 1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin