-55-

2.3K 134 10
                                    

KUSURA BAKMAYIIN .... HEM GEÇ OLDU HEMDE AZ... AMA SNAVLAR FALAN VAR BEYNİM ÇORBA OLDU VE AKLIMDA TASARLADIĞIM BÖLÜMLERİ DE UNUTTUM... UMARIM BEĞENİRSİNİZ... OY VE YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN EN AZINDAN OYU...

Dünkü olaylardan sonra Chloe'nin benimle konuşacağından şüpheliyim...Yukarıya çıkıp Chloe'nin odasına çıktım ve kapıyı tıklatıp 'Chloe tatlım odanı topla. Birazdan parmaklıkları takmak için odana gelecekler.' deyip cevap vermesini bekledim. Sanırım gala bana küstü. Aşağı kata inip April'ın yanına gittim ve son parmaklıkların takılmasını izlemeye başladım.

Adam uzun süre sonra üst kata takacağı parmaklıkları almak için dışarı çıkarken tekrardan Chloe'nin odasına gittim.

Kapıyı tıklattığımda yine cevap alamadım. Kapıyı aralayıp içeri girdim ve yatağa baktım. Yatakta değildi. Toplamamıştı da. Etrafa bakındım ama hala yoktu. Tuvaletin kapısını tıkladım ama yine cevap alamadım. Kapıyı açıp içeri girdiğimde içeride değildi.

'Bir şey mi oldu?' demesiyle April'a döndüm.

'Chloe yok.'

'Buralarda bir yerde olmalı.'

Yarım saattir onu arıyordum ama yoktu... Hepsi o Riley denen çocuk yüzünden oldu... Ah... Chloe neredesin?

'Dan.'

'Evet?'

'Yoksa...'

'Hayır! O-onu madalyonu koruyor... Onu bulmaları imkansız... Sen burada kal. Ben birini ziyarete gideceğim.'

CHLOE'NİN AĞZINDAN

Gözlerimi yavaşça açtığımda ne kadar üşüdüğümü fark ettim. Sırtıma biraz sıcaklık gelmesi dışında bu karanlık, nemli, soğuk yerde tek başımayım...

Hareket etmeye çalıştığımda başarısız oldum. Ellerim arkamdan bağlanmıştı ve hareketlerimi kısıtlıyordu. Etrafıma şöyle bir bakındığımda bir mağarada olduğumu anladım. Ve mağaranın girişinde de biri oturuyordu. Bir şeyler mırıldanıyordu ama tam anlayamıyordum. Bu kimdi?

Titreyince kafasını kaldırdı ve yavaşça başını bana çevirdi. Gözleri kıpkırmızıydı. Bir süre bana o kırmızı gözleriyle baktıktan sonra yavaşça ayağa kalktı ve sanki zorla yanıma gelir gibi yavaş ve isteksiz adımlarla yanıma geldi.

'En sonunda uyandın.' deyip beni kolumdan tuttuğu gibi havaya kaldırdı ve omzuna attı. Ben durur muyum? Debelenmeye başladım ve ondan kurtulmaya çalıştım.

'Bıraksana beni! Bırak! Yoksa...'

'Yoksa ne? Bana hiçbir şey yapamazsın küçük kız.' deyip yürümeye devam etti. Evet bu her kim ise küstahın teki. Ama haklı bir küstah...

1 SAAT SONRA

Hala onun sırtında debelenirken beni nazikçe yere bıraktı diyemeyeceğim. Omzundan bildiğimiz beni yere fırlattı. Acıyla bağırıp 'Dikkat etsene be!' diye bağırdığımda beni umursamadan yürümeye başladı.

'Hey nereye?!'

Soruma cevap vermeden uzaklaştı. Bir şekilde kurtulmam lazım bu iplerden. Ellerimi dolandırıp çekip iplerden kurtulmaya çalışırken iplerin gevşediğini hissettim. Ellerimin bağlı olduğu ipten kurtulup elime ağır bir taş alıp tam koşacağım sırada buraya yaklaşan sesler duymamla ellerimi arkaya attım ve sanki hala bağlıymışım pozisyonu aldım.

'Nereye gittin?'

'Sana ne.'

'Aman çok kibarsın.' deyip beklemeye başladım. En uygun anı bekliyorum diyebiliriz. Yanıma yaklaşınca biraz ürktüm.

MADALYON 1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin