MADALYON 1

-49-

DERİN’İNAĞZINDAN

 Duyguların seni terk ettiği zaman güç ortaya çıkar. Güç zirve demektir ve duygular senin zirvede kalmanı engeller. Zirve tek kişiliktir çünkü soğuk ve ıssızdır zirve.Ve her insan kaldıramaz zirvede olmayı.Bende kaldıramadım.Katlanamadım zirvede olmanın getirdiği sonuçlara ama ben şanslıyım yeni bir yeteneğe sahibim.Duygularımı yok edebiliyorum ve bu yetenek beni zirvede tutacak.Ancak hiçbir şeyin bastıramadığı bir duygu vardır.Açlık.Parkın banklarından birine oturdum ve karşımdaki aileyi izlemeye başladım. Küçük erkek çocuğu ve kız kardeşi salıncaktalar el ele sallanıyorlar ve kahkaha atıyorlar.Babaları kız çocuğunu sallarken anneleri erkek çocuğunu sallıyor.İki çocuğun ağzından aynı anda aynıkelimeler dökülüyor -‘’ Daha hızlı daha hızlı ‘’ Anne ve babaları da gülüyorlar mutlu bir aile tablosu günün sonunda bozulacak olması ne acı.Onlar kalkana kadar bekledim.Hava hafif kararmaya başladığında anne ve baba oturduğu banktan sesleniyorlar -‘’ Jesica James hadi gitme vakti ‘’ Çocuklar önce suratlarını assa da babalarının ‘’ Marketten dondurma alır evde yeriz ‘’ demesiyle sevinç çığlıklarıyla gidiyorlar anne babalarının yanına.Parktan çıkıp yürümeye başladığında takip ettim onları.Marketin önüne geldiklerinde baba marketin içine giriyor anne ve iki çocukta kapının önünde onlarıbekliyor.Aradan biraz zaman geçince anne çocuklarına dönüp -‘’ Siz burada kalın ben babanıza yardım edeyim ‘’ deyip içeri giriyor.İki çocuk anneleri içeri girdikten sonra konuşmaya başlıyor.İlk konuşan kız -‘’ James şu arka sokaktaki amcanın bahçesindeki elmalardan alalım hadi ‘’ -‘’ Olmaz Jesica annem bekleyin dedi ‘’ -‘’ Ama lütfen çok canım çekti hemen döneriz ne olur? ‘’ diye yalvarıyor kız. Çocuk iç çektikten sonra -‘’ Tamam ama sen bekle beni yavaşlatmanı istemiyorum ‘’ deyip arka sokağa gidiyor.Bende peşinden tabi.Çocuk eski kulübenin duvarına çıkmaya çalıştığında hızla ona doğru atıldım ve duvardan aşağı çekerek ağaca yasladım gövdesini.Çocuk hem ağlıyor hem de -‘’ Bırak beni ‘’ diyerek debeleniyordu.Çocuğu dinlemeden vampir dişlerimi çıkardım ve çocuğun boynuna geçirdim öldüğünden emin olana kadarda kanını emmeye devam ettim.Kendimi hızla çektiğimde çocuk ölmüştü.Yeni bir prensibim vardı uygulamalıydım bunu .Cebimden telefonu çıkardım ve yerde ölü bir şekilde yatan boynu paramparça çocuğun resmini çekip Riley’ye gönderdim altına da şu notu yazdım BU ÇOCUK İLK KURBANIMIZ RİLEY ‘İKİMİZİN.’

RİLEY'NİN AĞZINDAN

Derin gittiği anda kaplan yakalarıma yapıştı ve beni sarsarak 'Sen ne halt yedin be!Hepsi senin suçun!'diyerek bir yumruk attı.Şiddetin etkisiyle ve tutunmamamla birlikte yere yapıştım.Tabi o sırada Chloe'de benimle birlikte yere yapıştı.Jensen'a karşılık vermeden yerde doğruldum ve Chloe'yi yerden alarak ilerlemeye başladım.Haklıydı.O haklı olduğu halde ben haksızmış gibi davranamazdım.Ama bana yumruk atması beni öfkelendirmişti.Ona saldırmamak için kendimi zorluyordum.

Merdivenleri hızlı ve gürültülü bir şekilde çıktım ve onu yatağına bıraktım.Geri Storm'un yanına gidip ondan Chloe'nin üstünü değiştirmesini,pijamalarını giydirmesin istedim.

Kısa sürede yanıma geldiğinde hızla bir şey demesine fırsat bırakmadan Chloe'nin yanına çıktım ve baş ucuna oturdum.Saçını okşarken aynı anda da onunla konuşuyordum.

'Chloe üzgünüm.Böyle olsun istememiştim.'

O sırada yatakta biraz kımıldadı ve bacaklarını kendine çekerek fısıldamaya başladı.Üşümüş müydü?Elimi eline uzattım ve tenine dokundum.Çok soğuktu.Yorgunu biraz daha boynuna çektim ama böyle ısınmayacağını dakikalar sonra anlamış oldum.Artık titremeye başladığında ayakkabılarımı çıkardım ve yorganını açarak yanına uzandım.Yorganı boynuma kadar çektim ve Chloe'yi kendime çekerek yatakta büzüştüm sonrada kollarımı ona dolayarak gözlerimi kapattım.Umarım Derin geri gelirdi...