-23-

4.4K 252 9
                                    

En sonunda çok değişik bir yere gelmiştik.Bilin bakalım neresi?Aslında böyle bir yere gelmeyi beklemiyordum.

'Buraya beni neden getirdin?'

'Bilmem.Değişiklik olsun diye.Hep evde mi kalacaksın?

'Şey...Bilmem...'

'Hadi ama...Daha önceki gibi olmayacak.'

'Daha öncekinden kastın o bilet kesen adamın tuhaf bakışları ve senin beni bayıltman gibi mi mesela?'

'Sadece seni korumak içindi.'

'Öyle olsun...Ee?Buraya neden geldik?'

'A.Evet.Şey şu su bükmeyle ilgili.Bir arkadaşım var ve burada buluşmamızı söyledim.Sana öğretecek.Her şeyi.'

Ona sadece boş boş bakmıştım.Kayaların üstünden atladım ve su birikintisinin içine düştüm.Beni kolumdan tuttu ve biraz çekti.

Bu sırada Riley kısa bir gülüşün ardından 'Zaten o bilet kesen adamdan neden endişelendiğini anlayamamıştım.'

'Bence endişelenmeliyim.Adam cidden bana ailesini öldürmüşüm,bunu da anlamış gibi bakıyor.Şu aralar nedense erkekler bana karşı biraz tuhaflar.'dememle yüzünün değişmesi neredeyse aynı anda olmuştu.Durdu ve bana yeşil parlak gözlerini dikerek 'Ne gibi tuhaflar?'dedi.Ses tonunun değişmesi ve tek kaşını kaldırmasından onun öfkelendiğini anlayabilirdiniz.

'Şey...a...'

'Ne?'

'Tuhaflar işte...'

'Tuhafı açıklar mısın?'

'A...'

İleriden gelen kurtarıcım cümlemi daha doğrusu kekelememi yarıda bölmüştü.

'Hey sizi bekliyorum!Neden bu kadar geç kaldın be oğlum?'

'a..Üzgünüm.Konuşmamızın arasında seni unutmuşum.'

'Hey.Dur bir saniye.Bu güzelliğe mi su bükmeyi öğreteceğim?'

'Sözlerine dikkat et.'

Şu anda onlara bakmak yerine beni uzaktan yani mağaranın girişinden izleyen çocuğa bakıyordum.Bu o dövmeli çocuktu.Zaten benden ne istediğini de hala anlayamadım.İlk önce beni öldürmek istemişti,sonra da beni iki kez kurtarmıştı.Ona baktığımı sanki yeni fark etmiş gibi gülümsedi ve el salladı.Gülümseyince ortaya çıkan gamzeleri daha da belirgindi ve aramızda metreler olmasına rağmen görebiliyordum.Bir anlığına gözümü ondan ayırmıştım ve tekrar ona baktığımda orada yoktu.

Adam elimden tuttu ve biraz ilerideki küçük göletlere doğru beni götürdü.Göletlerin yanına gidince gömleğinin kollarını yukarı katladı ve sol ayağını geri atarak ellerini nazikçe yukarı aşağı kaydırmaya başladı.Tam bu sırada suyun hareket ettiğini ve adam elini kaldırınca yavaşça yukarı,indirince aşağı süzülüyordu.Sudan su topu ayrıldığında adam suyu döndürerek tekrar suya gönderdi ve 'Sende bunu yapacaksın.'dedi.

'Dur biraz.Bunu yapmam.Daha doğrusu yapamam.'

'Evet yaparsın.'dedi ve badimin kollarını sıyırarak arama geçti.Biraz eğildi ve bileklerimden tutarak yukarı aşağı yavaşça kolumu hareket ettirmeye başladı.

RİLEY'NİN AĞZINDAN

Yaklaşık bir saat sonra Davis umutsuzca ve birazda sinirle 'Olmuyor!Sen cidden onun bir su bükücü olduğuna emin misin?'dedi.

'Evet.Anlımdaki yarayı suyla iyileştirdi.Kesinlikle o bir...'

'Her yarayı suyla iyileştiren su bükücüdür anlamına gelmiyor!O bir sirende olabilir.Sesinin güzel olduğunu söyledin.'

'Ne?!'

'Dediklerimi duydun!'

'Of...Sadece ona su bükmeyi öğret.'

'İlk önce bir şeyden emin olmalıyım.' dedi ve az önceki göletten küçük bir su küresi yaparak saniyeler içinde dondurdu.Hızla son derece düz bir taşın üstüne bırakarak ona 'gel' işareti yaparak yanına çağırdı.

'Şimdi sen bu buzun içine bakacaksın tamam mı?'

'Tamam.Ama neden?'

'Sadece bak ve bize ne gördüğünü söyle.'

Başıyla onayladı ve bir saniyeliğine bana mavi boncuklarıyla bakıp tekrar küreye döndü.Küreye bakar bakmaz dondu.

BÖLÜM KISAYDI VE PEK GÜZEL OLMADI BİLİYORUM...UMARIM BEĞENMİŞSİNİZDİR.YORUM VE OYLARINIZI BEKLİYORUM :D

MADALYON 1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin