|39. Bölüm|

650 54 41
                                    

3134 kelimelik bir bölümle sizi bu kadar uzun süre beklettiğim için özür dilemeye geldim.

Siz de özrümü kabul ettiğinizi belli etmek için o güzel yorumlarınızı esirgemez ve minik yıldızı turuncuya boyamayı unutmazsanız dünyanın en mutlu insanı olurumm.

Bölümü Lauv- Tattoos Together ile dinlerseniz çok sevinirim.
-

Sabah erkenden uyanmış olmayı fırsat bilip hala sımsıcak yatakta yatarken şöyle bir gerinmiş, dirseğinden güç alarak hafifçe doğrulmuş ve sevgilisinin güzel yüzünü izlemeye koyulmuştu Jimin. 

Kahverengi gözleri sevgilisinin çıplak omuzlarına kaymış, üşümesin diye örtüyü omzuna çıkartmıştı usulca.

Dün gecenin şehvet dolu anılarına dair fotoğraflar birer birer zihninin duvarlarındaki yerini alırken kendi kendine gülmüş, ardından sevgilisinin saçlarını okşamaya koyulmuştu usul usul. "Nasıl da masum uyuyorsun." diye fısıldamış ve sevgilisinin saçlarına minik bir öpücük kondurmuştu. "Sakın vakitsizce uyanayım deme zeytin gözlü!" diyip kendi kendine heycanla kıkırdaya kıkırdaya kalkmıştı yataktan.

Aceleyle elini yüzünü yıkadıktan sonra gözleri Jungkook'un kendisi için aldığı diş fırçasına takılmıştı. Kendi kendine ilk zamanları düşünürken yüzüne yerleştirdiği şapşal gülümsemeyle ağzının etrafının köpük olmasını umursamadan dişlerini fırçalamıştı karamel saçlı. Tıpkı küçük bir çocuk gibi gözüküyordu.

Hiç vakit kaybetmeden mutfağa geldiğinde buzdolabının açmış ve kısaca göz gezdirmişti. "İyi" diye mırıldanmıştı gülümseyerek. "Bir şeyler çıkar burdan."

Buzdolabıyla tezgahın arasında git gel yapmak istemediğinden lazım olacak tüm malzemeleri resmen kucaklamış ardından tezgaha dizmişti hepsini.

"Evet! Bir bakalım önce napıyorduk?" derken kendi kendine Jin'in eğer keyfi yerindeyse pazar sabahları hazırladığı Fransız tostunun tarifini bir kez daha kontrol etmişti.

"Üç yumurta, bir bardak da süt." diye mırıldanırken önce yumurtaları derin bir kaba kırmış ardından içine süt etklemişti ölçüde büyük bir hassasiyet göstererek. Karışımın kokusunu derince içine çektiği tarçını  da eklemiş ardından insana huzur veren bir şarkı mırıldanmaya başlamıştı karışımı çırparken.

Ocağın altını açtıktan sonra tencerenin içine yağı da eklemiş, yağın kızmasını beklerken de kendi kendine bir oraya bir buraya sallana sallana şarkı söylemeye devam etmişti karamel saçlı, zeytin gözlerin büyük bir hayranlıkla onu izlediğinden habersiz.

Jimin sabah kalktığından beri yalnızca nakaratını mırıldandığı şarkıdan bıktığında sonunda hemen oracıkta uydurduğu kendi bestesini söylemeye başlamıştı neşeyle.

Jimin'in çocukça bir neşeyle her kelimesini uzata uzata "Sevgilime sürpriz yapıyorum, yatakta kahvaltı hazırlıyorum." diye şarkı mırıldanışını ve tüm bunlar onu yeterince tatlı yapmıyormuş gibi ekmekleri tavaya dizerken ufak çaplı bir bale gösterisi düzenlemesine şahit olan Jungkook sonunda çok zor da olsa iradesine sahip çıkmış, gidip sevgilisinin yanaklarını ısırmak yerine sürprizi bozmamak için parmak uçlarında merdivenlerden çıkmış ve yatağına uzanmıştı.

Jimin'in mırıltılarını belli belirsiz de olsa duyabilmek için kapıyı hafifçe aralık bırakmış, cennetin sesini dinlemeye devam etmişti Jungkook. Tüm bunları yaparken bakışlarını gün ışığının şenlendirdiği gökyüzüne çevirmiş, sevgilisinin güzel tınısına karışan kuş ötüşleriyle birlikte içine çekmişti huzuru derince.

Baby SharkWhere stories live. Discover now