Baby Shark

|27.Bölüm|

Merhaba! Bölümü Troye Sivan- Happy Little Pills ile dinlerseniz sevinirim.
—

Endişeyle önünde durdukları binanın camlarından yansıyan aksine bakarken "Züppe gibi gözükmek istemiyorum ama Jimin için gerçekten güzel bir doğum günü olsun istiyorum." diye mırıldandı Jungkook ve sanki içine koca bir galaksiyi hapsetmiş gibi parlayan gözleriyle devam etti sözlerine "Tüm gün boyunca kendini ülkenin prensi gibi hissetmesini istiyorum, anlıyorsun değil mi Hoseok?" diyip gülümsedi bir kez daha.

Hoseok en son biri için böyle tatlı heyecanlara kapıldığından bu yana ne kadar zaman geçtiğini düşünmeye başladıktan hemen sonra gözlerinin önünde canlanan manzaraya gülümserken buldu kendini.

Ofiste sık sık gördüğü, çok hoş bulduğu halde tanışmaya bir türlü fırsat yaratamadığı iş arkadaşını düşündüğünü fark ettiğinde kendisine bakan bir çift siyah gözle karşılaşmış ve o güzel gözlerin cevap bekler bakışlarına "Evet, tabii ki anlıyorum." diyip başını aşağı yukarı sallamıştı.

Çok geçmeden de Jungkook'un kendisine emanet ettiği kutuyu alıp evlerinin olduğu apartmana girmiş, görevini yerine getirmek üzere Jimin'in odasına çıkan merdivenleri adımlamış, kutuyu kapısının önüne bıraktıktan sonra "Jimin! Kalk hadi!" diye seslenip kapıyı açmasını umarak hızla mutfağa inmişti.

Jimin ise uykulu gözlerle ve çatallı sesiyle "Bu saatte uyandırılır mı? Yine noldu?" diye sitem ederken ayaklarının ucundaki şirin, açık mavi kutuyla göz göze gelmişti.

Bugünün doğum günü olduğunu bile unuttuğundan büyük bir merakla kutunun kurdelesini açmış, kapağın altına gizlenmiş renkli kağıtları sağa sola atıvermişti.

Kutunun içinde kitaptan tutun da bebek ayakkabılarına kadar bir sürü şey olduğunu gördüğündeyse neler olduğuna bir türlü anlam verememişti.

Kırmızı bebek ayakkabılarını eline alıp incelerken "Ne kadar da şirinler." diye mırıldanmış ardından narin parmakları ayakkabının cırt cırtlarına mavi bir iple tutturulmuş not kağıdına uzanmıştı.

"Bu şirin ayakkabılar ilk adımlarında yanında olamadığım için ufak bir özür, kabul eder misin karamel saçlım?"
Kağıda özenli bir el yazısıyla yazılmış notu okuduğunda gözleri dolmuştu karamel saçlının.

"Karamel saçlım mı?" demişti gözlerinden damlayan yaşlara aldırmadan gülümserken.
Ardından eli üzerinde "Smeraldo Çiçeği" yazan hikaye kitabına uzandığında göz yaşlarına yenileri eklenmiş, üzerinde yazan notu fısıldarcasına, kısık bir sesle, okumuştu.
"Okunacak bir sürü masal borcum var sana, bu kitabın hatırına beni affeder misin?"

Kendi kendine "Jungkook" diye fısıldarken minik ellerinin arasındaki yarabandı kutusuna ve üzerindeki nota bakıyordu genç adam. Kutunun üzerindeki notta "Bir daha asla yaralarını tek başına sarmana izin vermeyeceğim." yazıyordu. Notu okumayı bitirir bitirmez yetimhanede düştüğünde Jungkook'un onunla nasıl ilgilendiğini düşünmüş, bir kez daha gülümsemişti karamel saçlı.

Çok geçmeden yarabandını bir kenara koyup tavşanlı makasa uzanmıştı melek yüzlü. Üzerindeki notu okuduğundaysa gülmeden edememişti. "Anaokulundaki ilk günün! Harika vakit geçir."

Sıradaki hediyesi olan abaküsü ellerinin arasına alıp üzerindeki notu okuduğundaysa "Salak şey" diyip gülmüştü karamel saçlı çünkü notta "İlkokuldasın, derslerine sıkı çalış, anlaştık mı?" yazıyordu.

Kendi kendine çocukça bir saflıkla "Tamam" anlamında başını aşağı yukarı salladıktan sonra bakışlarını mezuniyet kepine yöneltmişti karamel saçlı. Üzerinde"Tebrik ederim! Liseden mezun oldun, benim için bir kez daha bu kepi havaya atar mısın?" yazdığını görünce kepi hafifçe havaya atmış sonra gülerek yakalamıştı karamel saçlı.