Bölüm 74: Gerçekler

23.6K 995 116
                                    

Ali eline aldığı cılız bir parçayla korlanan ateşi karıştırmaya devam ediyordu. Aklından cümlelerini toplamaya çalışıyordu. Pelin'in müdahalesi Zeynep'e nasıl olmuştu. Bunu bilebilseydi her şey daha da kolaylaşacaktı. Ancak bu konu hakkında hiçbir fikri yoktu. 

Öte yandan Zeynep oturduğu koltuğun başlığına koyduğu koluna başını yaslamış kendine yarım arkası dönük biçimde oturan Aliyi izliyordu. Vazgeçmedi diyordu içinden. Gördün mü bebeğim baban bizden vazgeçmedi.Karmakarışık olmuştu Zeynep. Hızla yükselip alçalan hormonları her şeyi daha da karışık kılıyorlardı.Şuanda gidip Ali'ye sarılmak geliyordu içinden biraz  öylece kalıp iç çekerek hisli hisli ağlamak.Ne engeldi ki ona şuanda bunu yapması için... Ama o derin bir iç çekerek Ali'ye tekrar sorusunu yinelemeyi tercih etti:

-Niye getirdin beni buraya Ali?

Ali kımıldamadan sadece kafasını Zeynep'e döndürüp baktı. Zeynep alevlerin ışığıyla aydınlanan Alinin çehresindeki ifadeyi daha öncesinden de tanıyordu. Bu ifade duruşma salonundaki ifadenin ta kendisiydi. Kızgındı Ali ona. Ama Zeynep'in ona olan öfkesi bu kızgınlıktan daha ağır bastı. Daha demin sorduğu o usul ifadeden daha sert bir çıkışla:

-Bir şey söylemeyecek misin? Ne işimiz var bizim burada? 

Bunu söylerken ayağa kalkmıştı. Ali de bir hamleyle ayağa fırladı. Zeynep'e doğru yürüyerek:

-Konuşacağız Zeynep Hanım, konuşacağız.

-Daha ne konuşacağız bitti her şey.

- Daha bilmediğim, senin bilmediğin o kadar çok şey var ki.

Zeynep anlamadı başta. Onun ne söylediğiyle ilgilenmek de istemiyordu. Kapıyı göstererek:

-Hadi şunu aç da ben gideyim. Ben seninle bir şey konuşmak istemiyorum. 

Bunu söylerken kapının yanındaydılar. Ali bir hamle daha yapmıştı ve Zeynep bu hamlenin karşısında sırtını tamamen kapıya yaslamıştı.Ali iki kolunu da kapıya iyice bastırarak Zeynep için kendinden bir duvar örmüştü. Sonra da yakınlaşabileceği en yakın mesafeden gözlerini bütün yüzünde sürerek, usul bir sesle:

-Açmam. Seni de bırakmam. 

Zeynep celallenmişti:

-Ne demek bırakmam. Bunu söylerken ali göz mesafesi kadar uzaklaşmıştı Zeynep'ten bunu fırsat bilerek Zeynep biraz daha sesini yükseltip konuşmak istedi:

-Beni burada tutamazsın Ali. Ben senin hiçbir şeyin değilim artık anlıyor musun hiç..

dediği anda Ali ani bir hareketle Zeynep'i öpmek istedi ama Zeynep engel olmayı başarmıştı. Parmaklarını ile Ali'nin dudaklarına bastırarak gözleri dolu bir şekilde:

-Eskidendi Ali. Minik kavgalar ettiğimizde işliyordu bu bana. Ama şimdi, şimdi böyle telafi edemezsin hatanı. Beni burada tutarak sana inandıramazsın. Bitti. Anlıyor musun? Bitti.

Ali gözleri dolu dolu kendisiyle konuşan Zeynep'e daha fazla dayanamadı. Kıyamazdı ki ona. O bal rengi gözlerinden akan yaşların sebebi olmak istemezdi.Dudağının üzerinde duran buz gibi parmaklarına minicik bir öpücük kondurdu. Bu öpücükle Zeynep elini çekti Ali'nin dudaklarından. Şimdi tamamen ayrılmışlardı ama Ali konuşmaya devam ederek :

- Her şey çok mu normal bitti sence Zeynep? Normal bir boşanma mıydı bu sence ?

Zeynep daha umursamaz bir tavır takınmıştı şimdi:

-Bu dava zaten görülecekti Ali. İkimiz gidip başvurmuştuk unuttun herhalde?

Ali daha da sinirlenmişti:

HUYSUZ ADAM #wattysHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin