Bölüm -3

78.6K 1.9K 68
                                    

Sabah yine kahvaltıyı hazırlayıp tarlaya diye yola koyuldum erkenden.Beyaz evin önünden geçtiğim sırada kapının önüne bir araba yanaştı ve içinden uzun boylu,geniş omuzlu,asık suratlı bir genç adam indi. Sanırım bu bütün köyün beklediği Beyaz Evin küçük oğluydu. Allahım ne suratsız biri öyle.Kapının önünden hiç beklemeden hızlı adımlarla geçtim ve yoluma devam ettim.

Akşam eve dönerken yine Zehra ile laflıyorduk. Zehra:

-Kızım hala gelemedi şu küçük bey ölücem meraktan Vallahi.

-Yok O geldi Zehra.

-Sen nereden biliyorsun kız bana bak.. yoksa sen de içten içe merak mı ediyosun?

-Hıı evet Zehra. İşim gücüm yoktu küçük bey gözetledim.Sabah erken çıkmıştım yola o sırada kapılarına araba yanaştı öyle gördüm.

-Ayy anlatsana nasıl biri?

-Normal insan işte.

-Ayy senin cidden için geçmiş he. Kaşı gözü nasıl?

-Onu bilemem ama çok suratsız birine benziyor.

-Off Zeynep ya sen alıcı gözüyle bakamamışsındır Keşke ben görseydim. Sen de nasıl genç kızsın ben anlamadım ki arkadaşım. İçin geçmiş senin :)

Gülüştük.Zehranın hakkı vardı.Yaşıtlarım kızlar şuanda köyün dört bir tarafında evlenebilecekleri aşık olabilecekleri adam arıyorlardı.Tek dertleri buydu çünkü. Ama benim öyle miydi? Geceleri o uykuya dalmadan uyuyamadığım annem , yapmam gereken ev işleri tarla işleri bakmam gereken hayvanlar vardı. Başta da dediğim gibi Zehranın hakkı vardı. içim geçmişti. Hatta o içim benden gitmişti. Böyle meselelerle uğraşacak bir içim yoktu sanki benim. Onun yerine yapmam gereken dünya kadar işim vardı benim.



HUYSUZ ADAM #wattysWhere stories live. Discover now