HUYSUZ ADAM #wattys

Bölüm 59 : İyi ki !!!

Yemekleri bittiğinde sohbet etmeye devam ettiler. Ali, Zeynep'e sorular sorarak onu daha da fazla tanımaya çalışıyordu. Onun gözlerindeki parıltı Ali için umut oluyordu. Bir şeyler anlatırken yaşadığı heyecan, ellerini kollarını kullanarak anlatışı hatta aralarda durup nefes alışı yutkunuşu Ali için bir lütuf gibiydi. Biraz sonra ikisi de kalktılar ve göleti gören kısımda bir ağaca sırtlarını dayadılar. Sessizce ikisi de gölete bakıyordu. Bu hal ilk önce Zeynep'i sıkmıştı kafasını Ali'den yana çevirerek:
- Ne düşünüyorsun?
- Hiiç. Aslında şuan huzurun tadını çıkarıyorum. Susmak bile güzel seninle Zeynep. Sen ne düşünüyordun?
- Aslına bakarsan ne ara bu raddeye geldiğimizi.
- Ne o rahatsız mısın yoksa?
- Tabiki Hayır. Ama ne bileyim. Seninle burada böyle oturmayı bile hayal etmiyordum. Ama bundan sonra senden başkasıyla da bu şekilde mutlu olamam. Çok değişik.
- Değişik ve güzel diyelim o halde. Şurada seninle 70 yaşıma kadar otursam hadi kalkalım demem Zeynep.
-Alii. Diyip başını Ali'nin omzuna yasladı Zeynep.
Biraz sonra kalacakları yere geldiler. Kapıyı Ali açmıştı. Zeynep içeri girdiğinde şok olmuştu. Her yerde kırmızı güller loş bir ışık ve şömine yanıyordu. Ali'ye bakmıştı. Ali ise :
- Sana buranın  balayı suitimiz olduğunu söylemiştim Zeynep. Diyerek yarım gülmüştü. Zeynep ise :
- Her şey çok güzel görünüyor Ali. Sen tüm bunları ne ara hazırlattın. 
Ali Zeynep'e  yakınlaştı elleriyle Zeynep'in tüm yüzünü kavramıştı:
- Siz kocanızı ne sandınız Zeynep Hanım. Dışardan öyle düz bir adammış gibi görünebilirim ama biz de de var bir iki numara. Diyip göz kırpmıştı. Zeynep ise :
- Yaa benim kocam başka kimlere yaptı acaba bu numaraları?
Ali Zeynep'in gözlerinin içine bakıp daha ciddi bir ifadeyle:
- Yemin ederim, hayatımda kimseye böyle şeyler yapmak aklımın ucundan bile geçmedi. Ama sen tüm bildiklerimi unutturdun. Tüm yanlışlarımı doğrulttun. Hayatta başka önemli şeyler olduğunu hatırlattın bana sevgi gibi aşk gibi. Ne bileyim işte Zeynep, bende kendim olmam için eksik olan her şeyimi tamamladın. İyiki geldin.
Zeynep kendi gözlerinden daha ötesini görebildiğini bildiği bu adama büyük bir aşkla baktı. Sanki her şey onda güzelleşiyordu ve de güzelleşecekti. Alinin yüzündeki ellerinin üzerine kendi ellerini koyarak :
- Seni seviyorum Alii. Seni gerçekten çok seviyorum.
Diyip eline minik bir öpücük kondurup tekrar yüzüne bastırdı. Ali ise mutluluktan parlayan gözleriyle Zeynebine bakıyordu ve söyle dedi:
- Ben daha çok seviyorum seni Zeynep. Ben daha çok.
Şimdi sarılmışlardı. Ali'nin telefonu çalmıştı. Zeynep'e Afedersin diyerek telefonuna baktı. Zeynep bu sırada geceliğini ve sabahlığını giyinmişti. Ali'nin telefon konuşmasının bittiği sırada loş yanan ışıkları daha da kısmıştı. Alinin yanına gidip ona sarıldı.  Ali Zeynep'i daha önce böyle görmemişti. Gül kurusu geceliği beyaz  tenini daha da parlak kılmıştı ve tüm vücudunu teninde hissedebiliyordu Ali.  Ali'nin çok hoşuna gitmişti bu durum . Ali Zeynep'in boynuna sardığı elini avucuna alarak öptü. Daha sonra Zeynep'in  incecik beline kollarını sardı. Ali'nin yüzüne uzun uzun bakıyordu Zeynep. Ali derin bir iç çekmişti:
- Zeyneep. Diyebildi. Zeynep ise gülümseyerek:
- Alii. Demişti. Ali artık daha fazla dayanamamış ve Zeynep'in dudaklarına dudaklarını bastırdı. Zeynep hiç olmadığı kadar karşılık veriyordu kendisine. Bu Ali'yi daha da cezbediyordu. Zeynep'in vücudunu kendine daha da bastırıyordu farkında olmadan. Zeynep ise Alinin boynuna sardığı kollarıyla Ali'yi kendine çekiyor ve büyük bir arzuyla karşılık veriyordu Ali'ye. Ali her zamankinden daha açık olan köprücük kemiklerini öpmeye başlamıştı bile Zeynep'in bir yandan da sabahlığının kuşağını açıyordu. Zeynep ise gözlerini kapatmış Ali'nin kendi bedenindeki varlığını hissediyordu. Sabahlığını nazikçe omuzlarından yere indirdiği sırada Ali durdu ve Zeynep'e bakarak :
- Çok çok güzelsin Zeynep. Karşı koyamayacağım kadar güzelsin.
Zeynep biraz utanmıştı. Omuzlarına öpücükler kondurmaya devam eden Ali'ye :
- Ali yatağımıza gidelim mi? Dediği anda Ali Zeynep'i kollarının arasında yavaşça yatağın üzerine bıraktı. Şimdi daha rahat hareket edebiliyordu Ali. Arada bir kafasını kaldırıp Zeynep'e bakıyordu. Ondan gelecek her komuta uyabilirdi şimdi. Sabrının fazlaca sınandığı gecenin ilerleyen saatlerinde Ali sırtında elleriyle daireler çizen Zeynep'e nefes nefese :
- Zeynep eğer hazır değilsen şimdi söylemelisin. İstemezsen anlarım. Dedi. Zeynep ise Alinin kulağına yaklaşarak:
- İstiyorum Ali. Senin olmak istiyorum. Diyebilmişti.
***
Zeynep Alinin gövdesine koymuştu başını. Ali ise Zeynep'in yüzüne gelen saçlarıyla oynuyordu. İkisine de bir yorgunluk çökmüştü. Zeynep'in bedeninin sıcaklığını kendinde hissediyor olması Ali'ye ayrı bir haz veriyordu. Saçlarını okşarken  parmaklarını Zeynep'in açık sırtında gezdiyordu. Zeynep minik minik kıpırdayarak halinden hoşnut olduğunu Ali'ye hissettiriyordu. Bir an için gözlerini kaldırıp Ali'ye baktı Zeynep. Ali Zeynep'in pembeleşmiş yanaklarını görünce daha demin sırtında gezdirdiği parmaklarıyla yanaklarını severek:
- Utanmış mı benim karım yine yoksa he? Demişti. Zeynep gülümsedi başını tekrar aşağıya indirmişti. Ali ise bu durumdan hoşnut olmayarak :
- Zeynep bana baksana. Demiş çenesinden tutup kendi başını kaldırdığı sırada tek kaşını kaldırarak :
- Ne o benimle birlikte oldun diye artık yüzüme bakmayacak mısınız Zeynep Hanım?
- Yaa Ali şöyle konuşma.
Ali Zeynep'in çenesini okşayarak:
- Zeynep benden daha fazla utanmanı istemiyorum. Sen benim karımsın.  Her şeyimsin. Diyip dudaklarına eğildi tekrar Zeynep'in. Bir yandan öpüyor bir yandan da :
- Mümkün değil seni öpmeye  doyamıyorum Zeynep.
Kendine doğru eğilmiş olan ve omzundan köprücük kemiklerine kadar öpücükler konduran Ali'yi durdurmak için :
- Ali dur lütfen.
-Hep benim ol istiyorum Zeynep. Hep benim.
-Ama şuan durman gerekiyor.
Ali den ses çıkmıyordu. Zeynep usul bir sesle :
- Ali hala canım yanıyor. Dediği sırada Ali kafasını kaldırdı ve Zeynep'in yanına yığılarak onu kollarıyla sardı ve sayısız öpücükler kondurmaya devam etti.