Bölüm 40 : " Kimsin Sen?"

41.4K 1.3K 12
                                    

Sabah Ali kalktığında Zeynep yerinde değildi. Hemen üstünü değiştirip salona geçti. Herkes uyuyordu sessizliğe bakılacak olursa. Mutfakta bir şeylerle uğraşan Zeynep'i izlemeye koyuldu Ali. Sabah güneşiyle içeriyi aydınlatan ışık hüzmesi Zeynep'i daha da güzel kılıyordu. Henüz Ali'yi farketmemişti Zeynep. Bundan
istifade Ali de onu biraz daha izlemeye devam etti. Bu sırada Zeynep üst rafta olan bir şeye uzandı ancak alamadı. Aliye ise onun bu hali çok sevimli gelmiş ama daha fazla kayıtsız kalamayarak Zeynep'in tam arkasından uzanarak almıştı. Zeynep ise korkmuş bu korkuyla bir an önüne dönmüş Ali ile burun buruna gelmişti. Alinin koyulaşan gözlerine bakmaktan kendini alamıyordu Ali'yi anlatmaya zaten gerek bile yoktu. Bu şekilde birbirlerine baktıkları sırada Ayşe kapıda belirdi ve :
- Ay aman çocuklar siz miydiniz? Kusura bakmayın böyle geliverdim.
Zeynep ise yanlış anlaşıldıklarını düşünerek telaşla :
- Olur mu hiç öyle şey Ayşe abla gelsene deyip içeri çağırdı Ayşeyi.
Ali ise tam bu sırada:
- Ayşe abla başım çatlıyor bana bir ağrı kesici verir misin ?
- Aaa tabi oğlum dur sen hele ben ağrı kesiciyi getirene kadar Zeynep sen de Alinin başına masaj yap çocuğum baksana kötü gerçekten çocuk.
- Be Ben mi Ayşe abla?
- Ay yok Aziz Beyi kaldıralım. E tabi sen kızım tövbe tövbe.
Koltuğun üzerinde dağınık biçimde oturan başını koltuğa dayamış olan Alinin başına geçti Zeynep. Gözleri kapalı olan Alinin şakaklarına ellerini koyduğu anda Ali kapkara gözlerini açıp Zeynep'e baktı. Zeynep usulca :
- Ayşe abla yap dedi sesini çıkarma buraya bakıyor dedi. Ali ise tekrar gözlerini kapadı. Zeynep ilk defa Ali'ye dokunuyor olmanın heyecanıyla usul usul yapmaya devam etti. Ali ise Zeynep'in ellerini tutup biraz daha bastırarak:
- Zeynep az daha bastırsana hiçbir işe yaramıyor böyle dedi.
-Ali ben ne anlarım masaj yapmaktan. Bu kadar oluyor işte.
-Heh işte tam orası az daha bastırsana iyi geldi sanki.
Elinde bardak ve hapla gelen Ayşe'yi görünce durdu Zeynep. Ali ise gözünü açmadan :
- Niye durdun?
Zeynep hiçbir şey demedi. Ali ise gözlerini açtı ve Zeynep e baktı Zeynep gözüyle Ayşeyi gösterdi. Tüm bunları izleyen Ayşe ise :
-Aman be çocuklar Maşallah Subhanallah ne kadar da yakışıyorsunuz böyle.Allah bir ömür boyu daim etsin mutluluğunuzu.
Sessiz kaldı ikiside. Ali hapı içtiği sırada Zeynep de tekrar mutfağa yöneldi.
Biraz sonra kahvaltı yapıldı. Aziz Ağa bu geceden itibaren yeni eve geçeceklerinin haberini duyurdu Ali ve Zeynep'e.
Okula vardıklarında Zeynep hiçbir şey demeden arabadan indi. Aklına bir önceki gün olanlar gelmişti. Morali hayli bozuktu. Derse çıktığında bu moral bozukluğunu Ömer de farkedip sordu ancak Zeynep geçiştirdi. Blok dersin ardından çok az bir mola verildi ve Ömer hemen kafeteryadan iki kahve alıp Zeynep'in yanına döndü:
- Hadi ama Zeynep. Seni böyle görmeye hiç alışık değilim doğrusu. Ne olduğunu anlatmayacak mısın?
- Anlatacak bir şey yok ki.
-Mutluluğunu nasıl ki paylaşıyorsan hüznünü de benimle paylaşmanı istiyorum Zeynep. Belki bir çözüm buluruz.
- Teşekkürler Ömer. Ama bu çok anlatabileceğim bir mevzu değil.
-Peki ne zaman anlatmak istersen ben buradayım. Biliyorsun.
Zeynepe tebessümle başını salladı. Ömer ısrar edip onu bunaltmak istemiyordu.Tekrar derse girdiklerinde ise Zeynep tüm ders boyunca dikkatini toplayamadı.
Nihayet bu blok derste tamamlanmış okuldan çıkmak için asansörü beklemeye başlamıştı Ömer ve Zeynep. Biraz sonra biri Zeynep'e seslendi. Bu kişi Pelindi. Zeynep kayıtsız kalamadı, arkasını döndü. Pelin bu sefer öncekine nazaran daha tehditkar bir şekilde :
- Bir dakika gelsene benle diyip Zeynep'i Ömerin yanından uzaklaştırıp:
- Eveet küçük hanım şimdi söyleyin bakalım Ali ile nereden tanışıyorsunuz?
- Bunu neden Ali'ye sormuyorsun?
- Ukalalıktan hiç hoşlanmam Zeynep soruma cevap ver!
-Muhatabın ben değilim Pelin o yüzden Üzgünüm bu soruna cevap vermeyeceğim. Deyip uzaklaşmak istedi. Bu sırada Pelin kolundan tutup daha yüksek bir sesle :
- Bir dakika ya sen kim oluyorsun da benimle böyle konusabiliyorsun. O zaman Aliyle ne işin var bu soruya cevap ver bakalım. Sen kimsin ki onunla okula gidip geliyorsun he kimsin sen ? Bu soruyu yineleyip duruyordu Pelin. Zeynep ise suskunluğunu korumak için elinden geleni yapıyordu. Zeynep'in bu suskunluğunu fırsat bilen Pelin daha yüksek sesle ve Zeynep'in kolunu daha da sıkarak;
-Kızım sana soruyorum. Kimsin sen kimm?
Zeynep ne diyeceğini bilmiyor. Bu çirkin hareketlere maruz kalmanın verdiği mahcubiyetle ve ne söyleyecek olduğunu bilmeden susmaya devam ediyordu. Tam bu sırada :
-Bak bir daha sormayacağım sen kim oluyorsun da Aliyle yakınlaşıyorsun he ? Yüzsüz müsün kızım sen Alinin sevgilisiyim ben diyorum sen hala onunla okula gidip gelmeye devam ediyorsun. Kimsin sen hee kim?
- Zeynep benim karım Pelin!
Pelin Aliye şaşkınlıkla döndü, ve en az Pelin kadar şaşkın olan iki kişi daha vardı Zeynep ve Ömer...
****
Ali yineledi. Bu sırada Ömer de Pelin ve Zeynepe doğru yöneldi :
- Zeynep benim karım.
Pelin :
- Aaa Amaa bu ....
Ömer :
- Zeynep! Bu da ne demek oluyor. Ne yani sen ... Sen evli misin ?
Ali göz ucuyla Ömere de baktı. Ondan hiç haz etmiyordu.Zeynep ise şaşkınlığı hala üzerinden atamamış üzerine bir de Ömer'e açıklama yapmak zorunda kaldığını hissettiği sırada ne yapacağını şaşırmıştı. Zeynep arkasını döndü ve hızlı adımlarla oradan uzaklaşmaya başladı. Ömer arkasından yetişti Zeynep'e ve onun önüne geçerek Üzgün bir ifadeyle :
- Zeynep ne olur bana o çocuğun doğru söylemediğini söyle.
Zeynep'in başı yerdeydi:
- Ömer bu konu o kadar uzun ve karışık bir mevzu ki..
- Ama doğru diyorsun sen... Sen o adamla evlisin öyle mi ?
Zeynep yine susmuştu. Ömer kızgınlıkla Zeynep'in yanından uzaklaştı.
Zeynep ise Ali'nin neden böyle bir şey yaptığına anlam verememişti. Hem kendisi değil miydi bu konuda Zeynep'in konuşmasını istemeyen. Ömere de rezil olmuştu. Onun yalancı olduğunu düşünüyordu şimdi Ömer. Yine hayatı karışmıştı Zeynep'in. Bu sefer de sorumlusu Ali'ydi.
Ali ise kendisine şaşkınlıkla bakmaya devam eden Pelin'e:
- Duydun işte merakını da gidermiş oldum. Eğer bir daha seni Zeynep'in yanında yakınında görürsem. Seni doğduğuna pişman ederim anladın mı beni?
- Buna inanmıyorum Ali. Sen.. sen evlenmiş olamazsın kesinlikle buna inanmıyorum.
- Seni inandırmak zorunda değilim Pelin işine bak.
-Bu iş burada bitmedi Ali !! diye seslendi Ali'nin arkasından Pelin.
Ali ise yine kendini kahramanlık yaparken bulmuştu. Ama yaptığından pişmanlık duymuyor, aksine Ömerin de bunu öğrenmiş olduğuna memnun oluyordu. Biraz sonra arabanın yanına geldiğinde Zeynep'in orada olmadığını farketti. Ömer ile birlikte olduğuna kanaat getirerek deli oldu. Arabaya binip hızla uzaklaştı. Zeynep ise biraz dolaşıp sakinleşmiş kendine gelmişti Hayatı çok hızlı değişime uğruyordu. Alinin ağzından ilk defa onun karısı olduğunu duymuş olmanın verdiği buruk bir sevinç vardı içinde evet ama diğer yandan da arkadaşının kalbinin kırgınlığını da hissediyordu Zeynep ve bu onu üzüyordu.
Bunları düşünürken yeni evinin kapısına gelmişti Zeynep. Usulca kapıyı çaldı kapıyı Ayşe açtı. İçeri girdi ve Aliyi salonda oturur vaziyette görünce bir an şaşırdı. Huyu değildi çünkü Alinin bu saatlerde evde durmak. Kapıdan içeri girdiği andan itibaren kaşları çatık bir biçimde Zeynepe kitlendi Ali.
Zeynep bu bakışların anlamını artık biliyordu. Ali kendisine kızgındı. İyi de evli olduklarını Peline söyleyen Alinin ta kendisiydi. Niçin kızıyordum ki bu şekilde.
Biraz sonra oturma odasından içeriye Aziz Bey girdi. Zeynep'e dönerek :
- Heh kızım geldin mi? Biz bu gece memlekete geri dönmek zorundayız. Aksayan bir ton iş olmuş o yüzden birazdan Ali bizi Havalimanına bırakacak. Sana Allaha ısmarladık demeden gitmek istemedim.
- Keşke biraz daha kalsaydiniz Aziz Bey. Böyle evi taşıyıp dinlenemeden gitmeniz beni üzdü.
- Aaa hiç belli olmaz kızım bakar mısın süpriz yapar gelirim tekrar. Üzülme benim gönlüm rahat etti sizi buraya taşıyınca. E hadi bakalım Ali valizleri arabaya yerlestirelim.
Valizler arabaya yerleştikten sonra Zeynep,Aziz Bey ile ardından Semiha Hanım ve en sonda Ayşe ile vedalaştı. Kötü hissetmişti bu kısa zamanda yine çok alışmıştı onlara gidiyor olmaları Gerçekten üzüyordu Zeynep'i.
Ali tam kapıdan çıkıp gidecekti ki geri dönüp Zeynep'in kulağına :
- Sakın ben gelene kadar bir yere kaybolma Zeynep.
Bu sözlerinin ardından hızla kapıyı çarpıp gitti Ali. Zeynep ise olduğu yere çakılmış kalmıştı sanki.

HUYSUZ ADAM #wattysHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin