Bölüm 15 : "Kader"

45.6K 1.3K 43
                                    

Aziz Bey şaşkınlığını üzerinden atarak Ali'ye:

-Sen bir dur hele ben bir Zeynep'e sorayım. Zeynep kızım Ali doğru mu söylüyor? Böyle mi olsun istersin sen de?

Zeynep başını salladı. Aziz Bey tebessümle:

-Peki o halde derhal hazırlıklara başlıyoruz bu haftasonuna düğününüzü hemencecik yapıyorum.

Ali tekrar :

-Yalnız baba, benim bir ricam var. Düğün gününe kadar Zeynep burada bizimle kalsın.

Aziz Bey:

-Hımm.. Zeynep kızım da isterse tabiki olur evlat ne demek.

Zeynep, Ali'nin söylediklerine anlam veremiyor ama ona sunduğu yardım teklifini kabul etmiş olduğunu sezinliyordu.Ona acımıştı Ali, ve şuanda bu yüzden ona minnettardı.

Aziz Bey düğün hazırlıkları için derhal çalışmalara başlamıştı. Bu arada Zeynep'in annesine Zeynep'in eşyalarını getittirelim diyerek Ayşe'yi yollamış, Zeynep'e gerçekten ne olduğunu öğrenmesini istemişti.

Ayşe Zeyneplere gidip olanları öğrendiğinde içi parçalanmıştı. Annesinin gözündeki yaşları silip onu avuttu. Zeynep'e gözü gibi bakacağının garantisini verdi ve Zeynep'in eşyalarının bir kısmını eve getittirdi. Gelir gelmez olanları Aziz Bey'e de anlattı. Üvey babasının Zeynep'i evden döverek kovduğunu öğrenen Aziz Bey küplere bindi. Zeynep'i çok sevmişti nedense. Ali'ye iyi geleceğini düşünüyordu Zeynep'in. Onu kızı gibi koruyup kollayacağına dair kendi kendine söz verdi Aziz Bey. Bu olanları ev halkına da anlattı.Zeynep'in canını sıkan olursa şayet karşısında Aziz Beyi bulacakları konusunda herkesi sıkı sıkıya tembihledi. Ali'yi de tabiki ve Ali'ye onunla dışarı gelmesini istedi ve söze başladı:

-Ali , oğlum. Zeynep'e karşı çok nazik davranmanı senden rica ediyorum. Her şeyden önce o senin artık eşin olacak. Lütfen sen bu konuda ne kadar hassas olursan evdekiler de bir o kadar hassas davranacaklardır. Ben dahil Zeynep'i kimseye ezdirme ve sen de ezme.

Ali başını salladı. İçinden bir süreliğine bu duruma katlanabilirim diye geçirdi.

Zeynep ise geçen gün henüz çıktığı misafir odasına tekrar yerleşti.Canı çok yanmıştı hem madden hem de manen. Bu evde de çok yanacağına emindi. Ama O da Aziz Beyi çok sevmişti. Onun varlığı ona iyi hissettiriyordu kendini. Semra Hanım da Zeynep'in haline üzülmüştü. Onun üzerine gitmeyecek aksine ona yardım edecekti. Ne de olsa Aliyle birlikte ay sonunda gideceklerdi buradan. Dişimi sıkıp Zeynep ile iyi geçinirsem Aziz Bey'in de hoşuna gider diye düşündü.

Ali tekrar odasına çıkmış yatağına uzanıp ellerini ensesinde kavuşturmuştu.Eğer aşağıda lafa atlamasaydı Zeynep'in ne diyeceğini merak etmişti. Bu arada odasının kapısı çaldı. Gir diye seslendi Ali pozisyonunu bozmadan kapıdan yana baktı. Kapıyı ürkekçe açanın Zeynep olduğu kanaatine vardı ve toparlandı. Zeynep içeri girmeden kapının önünde dikiliyordu. Ali ise:

-İçeri gir dedim ya diyerek Zeynep'i odanın içerisine girmek için cesaretlendirdi.

Zeynep usul usul ilerledi ve dikildi gözleri yerde konuşmaya başladı:

-Şeyy... Ben teşekkür etmek istedim sana.

-Ne için? Seninle evlendiğim için mi?

-Hayır bana yardım edeceğin için.

-Sana yardım etmiş olmak için yapmadım Zeynep Hanım. Buradan adam gibi kurtulmanın tek çaresi bu. Ama sakın fazla hayale kapılma İstanbul'a gittiğimiz anda bu evlilik saçmalığı bitecek.

-Ben gerçekten teşekkür ederim. Merak etme sana hiçbir şekilde rahatsızlık vermeyeceğim. diyerek odadan çıktı.

Bunu yapmak istemişti Zeynep. Eğer Ali dün gece gitmiş olsaydı O da şuanda hiç istemediği bir yerde olabilirdi. Tekrar odasına gitti ve yatağın üzerine kıvrılıp uyumaya başladı.Yorgundu Zeynep. Yıllardır yorgundu.

Akşama doğru Aziz Bey köyün imamıyla eve geldi. Semra hanım da şaşırmıştı ama onları kapıda karşıladı. Yukarıdan Ali ve Zeynep'i imam nikahı için aşağıda bekledikleri haberini Ayşe'den gönderdi. Ayşe çok mutluydu.Nihayet Zeynep'in kendi yuvası olacak o üvey babadan kurtulacaktı. Zeynep'in odasına girip heyecanla :

-Zeynep kızım kalk Aziz Bey seni aşağıya çağırıyor dedi.

Zeynep kalktı ve kapıya doğru yöneldi. Ayşe ise memnuniyetsiz bir şekilde Zeynep'e

-Kızım bu kılıkla mı ineceksin imam nikahına?

Zeynep de afallamıştı . Bal rengi gözlerini kocaman açarak:

-Ne? İmam nikahı mı ?

-E tabiki ne sandın? Böyle olmaz. Bak ben şuraya koymuştum.Aziz Beyin senin için çarşıdan getittirdiklerini. Hadi gel seni bir güzel giydirelim.

Aziz Beyin Zeynep'e aldıklarının içinde bembeyaz belden otutturmalı ayak bileklerine kadar güpürlü bir elbiseyi buldu Ayşe.Hemen onu Zeynep'e giydittirdi. Açık kumral saçlarını da ensesinden toplattırdı ve yanında getirdiği siyah güpürlü şifon şalı da Zeynep'in ipek gibi saçlarının üzerine örttü. Sonra şöyle bir baktı ve:

-Maşallah Sübhanallah. Kuğu gibisin kızım. Sana gelinlik kim bilir nasıl yakışacak. dedi ve ekledi. Ben şimdi gideyim Ali oğluma da haber vereyim sende bitir hazırlıklarını in aşağıya dedi.

Ayşe Ali'ye de babasının onu aşağıda beklediğini söyledi. Ali nedenini sorduğunda ise O da bir hayli şaşırdı ve koşar gibi aşağıya indi ve babasına:

-Baba ne bu acele düğün gecesi kıyardık imam nikahını dedi.Aziz Bey ise kaşlarını çatarak :

-Hiç olur mu öyle şey. Hem kızı düğün gününe kadar evde istiyorsun hem de nikaha ne gerek var diyorsun. Saçmalama Ali. Ben nikahsız sizi bu evde gezdiremem.

Ali daha fazla ısrarın babasına fayda etmeyeceğini bildiği için sustu. Canı daha da sıkılmıştı.Tam bu sırada Zeynep merdivenlerden iniyordu. Ali'nin gözleri kamaştı. Zeynep Ayşe'nin de dediği gibi kuğu gibi olmuştu.Ali yine Zeynep'e bakmaktan kendini alamıyordu. Ama hiçbir şey demedi. Zeynep salona geldiğinde Aziz Bey ve Semra Hanım uzun uzun "Maşallah" dediler. Zeynep utanıyor daha da sıkılıyordu. Aziz Bey Ali ile Zeynep 'i imamın karşısına otutturdu. İmam nikahını kıyılacağı sırada imam Zeynep'e:

-Gelin Hanım ne kadar mehir istersin Ali oğlumdan ?

Zeynep , utana sıkıla:

-Ben..ben hiçbir şey istemem efendim. dedi. Aziz Bey ise kaşlarını çatıp:

-Aaa olur mu öyle şey güzel kızım. İmam efendi sen oraya yüz bin tl yaz. Diyiverdi. Zeynep olmaz diye ısrar etse de kar etmedi.Ali ise lafa hiç karışmadı.

Nikah kıyıldı. İmamı Ayşe geçirirken Aziz Bey Zeynep'i ve Ali'yi karşısına otutturup:

-Oğlum,kızım artık Allah katında evlisiniz.Her ne olursa olsun evliliğinizin bir ömür boyu sürmesini temenni ediyorum. Rabbim muhabbettinizi artırsın. Kızım Zeynep, sen Ali'yi artık hem kocan hem de rahmetli olmuş baban gibi bil ki ; sevgin arttıkça saygın da çoğalsın. Ali sen de Zeynep'i hem karın hem de rahmetli annenin yerine koy ki senin de öyle olsun. Burayı söylerken Aziz Bey'in de gözleri dolmuştu. Ali, annen ile evlenirken babam da bize aynı böyle tembihlemişti. Ve biz annenle hem bu düstur üzerine evli kaldık. Allah eğer onu erken bir vakitte bizden almasaydı daha çok uzun yıllar da birlikte olacaktık.Ama takdiri İlahi.Neyse, dediğimi unutmayın. Hadi bakalım ben şimdi yatmaya gidiyorum. Gelin Hanım yarın sabah bize bir güzel kahvaltı hazırla bakalım görelim mağrifetlerini dedi.

Odadan ayrıldı Aziz Bey. Zeynep ve Ali odada öylece kalakaldılar.Birinin rahmetli anasının diğerinin ise rahmetli babasının hayali gözünün önüne geldi. Sonra da birbirlerine baktılar. Hiç konuşmadan bir müddet böyle bakıştılar. Zeynep içinden Acaba ? dedi. Acaba gerçekten birbirimizin kaderi olabilir miyiz biz?


HUYSUZ ADAM #wattysWhere stories live. Discover now