Bölüm 31: "Ama Nasıl"

37.7K 1.2K 6
                                    

Nihayet okul günü gelip çatmıştı. Zeynep sabah erkenden kalkmış duşunu almış ve beyaz renk dizlerinin biraz üstünde olan güpürlü belden otutturmalı elbisesini giymişti. Saçlarını açık bırakmış ve kahküllerini de taramıştı. Çok güzel görünüyordu.Sıdıka Hanıma veda etmiş okula gitmek için yola koyulmuştu. Biraz sonra okulun kapısına geldiğinde heyecandan kalbinin duracağını sandı. Öncelikle gidip ders programından dersinin olduğu sınıfı öğrendi ve bir kaç kişiye sorarak sınıfını aramaya başladı. Biraz sonra dersliğin kapısındaydı. Usulca açık kapıdan içeri girdi ve orta sıralardan birine oturdu. Sınıf henüz boş sayılırdı. Biraz sonra esmer siyah saçlı güzel yüzlü bir kız yanına oturup :
- Merhabalar benim adım Aslı tanışalım mı dedi ve tokalaşmak üzere elini uzattı. Zeynep:
- Merhaba bende Zeynep memnun oldum diyerek bu sevimli kıza karşılık verdi. Biraz daha muhabbetin ardından kaynaşmışlardı bile. Aslı da üniversite okumak için şehir dışından gelmiş burada bir ev tutmuş kalmaktaydı. Zeynep bu yönünü Dr kendine benzetse de eminim dedi içinden benim gibi gelmemiştir buraya. Biraz sonra hocaları geldi ve ilk dersi başlamıştı Zeynep'in. Pür dikkat derse konsantre idi Zeynep biraz sonra kapı çalındı ve içeri uzun boylu kumral bir erkek girdi telaşla oturacak yer arıyordu ve nihayet kendini Zeynep'in yanındaki boş yere atabildi. Kısık bir sesle Zeynep'e de selam verdi.

Ders bittiğinde ise bu erkek Zeynep'e dönerek :
- Merhaba kusura bakma bir an telaşla kendimi buraya atıverdim dedi ve devam etti ben ömer
-Önemli değil Ömer memnun oldum Zeynep bende dedi. Biraz sonra bu üç öğrenci bayağı kaynaştılar. Zeynep'in İstanbuldaki ilk arkadaşları Aslı ve Ömer olmuşlardı. Birlikte çay içtik yemek yedikten sonra ertesi gün görüşmek üzere vedalaştılar.
...
Ali ilk gün okula gelmiş ancak kendi gibi zengin olan ve 4 yıldır içinde olduğu arkadaş grubuyla buluştu. Birlikte kahvelerini içip muhabbetlerini döndürdüler. Alinin arkadaşı Sezer:
- Ali naptiniz senin şu Platonikle?
- Neyi napacağım oğlum banane Allahinı seversen.
- Oğlum ne domuz adamsın ya öyle kız kaçırılmıydı. Sen de taktın bi... sözüne devam etmesine Alinin sert bakışları engel oldu.
-Neyse abi ben sana bir şey demiyorum. Diyerek konuyu değiştirdi.
Ali bölümünde oldukça dikkat çeken yakışıklı bir çocuktu. Kızlar ona hayranlıkla bakar ve onu uzaktan uzağa takip ederlerdi.Ancak 4 yıldır kimisi aileye cesaret edip açılmamış kimisi de o bana bakmaz diyerek sadece uzaktan bakmakla yetinmişlerdi. Ali, birini önce kendi farketmeliydi. Aksi takdirde o kız ne olursa olsun etkilenmezdi.Onu bu okulda bir kız etkilemişti. O da Pelindi. Ancak Pelin de Ali'nin asla tahammül edemeyeceği bir şey yapmış ve onun gözündeki tüm değerini kaybetmişti: ona yalan söylemişti. Bu konu üzerinde çok konuşmayı sevmeyen Ali çevresindeki kişileri çok da konuşturmaz mevzuyu bakışlarıyla bıçak gibi kesip atardı.
Ali tabiki derse girmeyecek, bu sıkıcı ortamdan uzaklaşacaktı. O sırada telefonu çaldı. Arayan babasıydı:
- Efendim baba.
- Ulan hayta ne yapıyorsun hiç arayıp sorduğun yok. Gelinimi de kendine benzettin haa. O arar arada halimi hatrımı sorardı. Şu son bir haftadır onunla da konuşamıyoruz. Nerelerdesin?
- Okuldayım baba sen napıyorsun ?
- Ben de ne yapayım işte sizi merak ettim. Evlat bak ne diyeceğim biz bu akşam üzeri İstanbul'da olacağız Akşama bizi al havalimanından olur mu?
- Ne nasıl yani bu akşam mı?
- Evet ne oldu rahatsız mı oldunuz beyefendi?
- Yok baba ne rahatsızlığı tabi gelin tabi alırım sizi havalimanından.
- Gelinime de şöyle öyle hazırlık yapıp yormasın kendini.Hadi bakalım aksama görüşürüz.
Ah dedi Ali. Ben şimdi ne yapacağım? Zeynep'i bulmam lazım biran önce ama nasıl? Ya da babamlar her şeyi anlatmalıyım? Sonra biraz düşündükten sonra evet evet her şeyi anlatmalıyım deyip ekledi : Ama nasıl?

HUYSUZ ADAM #wattysDove le storie prendono vita. Scoprilo ora