Bölüm 29: "Bir İş"

37.3K 1.3K 8
                                    

Ali oturduğu yerde biraz daha oturmaya devam etti.Adını koyamadığı bir his vardı içinde. Bu his suçluluktu. Annesi ona emanet etmişti onu. Ama Zeynep de onu oyuna getirmişti ayrıca bundan da gurur duyarak arkadaşlarına bahsediyordu. Böyle bir süre iç savaş verdikten sonra. Ayağa kalktı ve odasına gidip duşa girdi.
Zeynep o üzüntüyle tüm eşyalarını toplayıp yollara atmıştı kendini. Nereye gideceğini bilmeden sadece yürüyordu.Sonunda istediği olmuştu İstanbul'a gelmişti ama neden üzgündü ki? Kalbi kırılmıştı çünkü. Şu bir aylık süreçte ne yaptıysa o adamı mutlu edememiş sürekli yanlış anlaşılmış ve yargılanmıştı. Zaten ne zaman doğru anlaşılmıştı ki. Bir müddet yürüdü hiç tanımadığı bu yollarda yürümek onu yeterince korkutmuyormuş gibi tek tük de olsa yanından geçen insanların bakışları da üstüne geliyordu.
....
Ali ise duşunu almış üstünü giyinip salona tekrar geri gelmişti. Koltuğun üzerine sırt üstü yattı ve gözlerini tavana dökerek düşünmeye başladı. Zeynep'i düşünmek istemiyor ama bir türlü kendine de engel olamıyordu. Ne yapıyordu şimdi?Nereye gitmişti?Başına bir şey gelmiş olabilir miydi? Bir müddet daha bunlar aklından geçtikten sonra oturur vaziyete geçti.Dikkatini dağıtmak ve biraz kazınan midesini doyurmak için buzdolabının kapağını açtı. Zeynep'in hazırladığı yemekleri görünce hemen hızlıca buzdolabının kapağını kapatıp şöyle dedi:
- Bu böyle olmayacak en iyisi çıkıp Zeynep'i arayayım.
ve hızla evden çıktı. Sokaklardan yavaş yavaş geçiyordu ince ince süzüyordu tüm kaldırımları ama asla bulamıyordu Zeynep'i. Sanki yer yarılmışta içine girmişti. Bulamadı VR mecbur eve döndü. Tekrar koltuğun üzerine uzanıp vicdanının sesini bastırmaya çalışırken uyuyakaldı.
Sabah kalktığında vakit hayli geçti. İstanbul'a geleli Zeynep'in tıkırtılarına uyandığından babasının şirketindeki işine de geç kalmiyordu. Ancak bugün öyle olmamıştı. Üstelik kahvaltı da edemeden alel acele çıktı evden. Yol boyunca belki görürüm ümidiyle kaldırımları dikkatle inceleyerek geçti Ali. Ama ne çare yoktu işte.
....
Zeynep biraz daha yürüdükten sonra karşısına çıkan küçük bir hotelden içeri girip utana sıkıla bir oda istedi resepsiyondaki orta yaşlı kadından. Kadın başta biraz tedirgin olsa da Zeynep'in masum yüzünü farkedip onu rahatlatmak için odasına kadar eşlik etti. "Merak etme kızım seni burada kimse rahatsız etmez. Odanda rahat rahat kalabilirsin." Diye de telkin etti. Zeynep'in içi rahatlamıştı birazcık. Odasına girip saatlerdir taşıdığı bavulunu bir kenara bırakıp. Yatağının üzerinde uyuyakaldı.
Sabah olduğunda ise aşağıya indi. Kapının önünde dün gece onu karşılayan teyzenin panik halini gördü . Kendi kendine söyleniyor sinirden küplere biniyordu. Zeynep biraz bu kadının dediklerine kulak kesildi :
- Bu nasıl bir saygısızlık böyle haber vermeden iş mi bırakılırmış. Ben şimdi ne yedireceğim müşterilerime. Hangi birine yetişeceğim? Allahım sabır ver bana ya Rabbim. Zeynep bu kadına biraz yaklaşıp Günaydın dedi . Kadın da hemen yumuşak bir sesle :
- Ah Günaydın kızım. Nasıl rahat uyuyabildin mi odanda?
- Evet efendim rahattı teşekkür ederim. Size bir şey sorabilir miyim?
- Tabi kızım sor.
- Sanırım bir işçiye ihtiyacınız var .
Kadın :
- Ah malesef mutfaktaki aşçım işi bırakıp gitmiş napacağım valla bilemedim.
- Şey efendim.. Eğer mümkünse ben başlayabilir miyim?
Kadın Zeynep'i baştan aşağı süzdü ve şaşkınlıkla :
- Sen mi ? dedikten biraz sonra kaşlarını çatarak :
- Yoksa hotel parasını ödeyecek paran mı yok? Diye sordu daha sert bir sesle .Zeynep ise :
- Hayır efendim yanlış anladınız. Tabiki param var. Ancak İstanbul'a yeni geldim. Paramın tamamını harcamadan bir iş bulmam lazımdı.Onun için yola çıkıyordum şimdi sizin de böyle söylediğinizi duyunca bu işe ben talip olmak istedim.
Kadın biraz daha sakinleşmiş ancak kafasındaki soru işaretlerini silmek için tekrar Zeynep'e:
- Peki Nerede kalacaksın yine burada mı?
- Bir süreliğine evet efendim. Bu sürede size konaklama ücretimi de ödeyeceğim tabiki dedi Kadın bir an düşünceyle:
- Bilmem ki çok genç duruyorsun. Buranin böyle küçük olduğuna bakma arka tarafta da büyük bir restaurantımız var oraya da destek atman gerekebilir. Yapabilir misin ki?
- Elimden gelenin en güzelini yapmaya çalışırım Efendim dedi. Kadın kabul etti.
Zeynep çok mutlu olmuştu.Nihayet bir işi olmuştu. Sanki dedi. Sanki hayatım düzene giriyor.Mutlu oldu Zeynep. İstanbul'a geleli ilk defa bu kadar mutlu oldu.

HUYSUZ ADAM #wattysHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin