Bölüm 35:"Umarım"

40.6K 1.3K 16
                                    

Zeynep toparlandı sanki Aliyi görmemiş gibi minibüs beklemeye ve Ömer ile konuşmaya devam ediyordu. Ali ise bu tabloyu daha fazla izlemeye tahammül edemeyip Zeynep ile Ömerin yanına geldi.Zeynep'e bakıyordu. Zeynep kafasını kaldırıp kendisine baktığı ilk anda Zeynep'i kolundan hafifçe tutarak yanında gelmeye ikna etti. Ömer ise şaşkınlıkla olanı biteni izliyordu. Hiçbir şey yapamadı da diyemedi de. Arabanın yanına geldiklerinde ise Ali'nin içi rahatlamıştı. Zeynep ise berbat hissediyordu kendini. Çok usul bir sesle :
- Napıyorsun Ali ? dedi. Ali onu muhatap almıyor gibi direk karşısına bakıyordu.Alinin bu hareketleri Zeynep'i artık sinirlendirmiyor tam aksine kırıyordu. Tam o sırada Zeynep arkasını dönüp gitmek için harekete geçti. Ali net bir sesle :
- Zeynep arabaya bin. dedi. Zeynep duymamış gibi devam etmek istedi Ali tekrar:
- Zeynep arabaya bin dedim.
Zeynep biraz toparlanmıştı arkasına dönüp:
- Binmiyorum işim var ben akşamüstü eve geçerim. Dedi. Ali ise daha da deliye dönmüştü. Zeynep'e daha da yaklaşarak:
- Zeyneep arabaya  bin.  Burun buruna gelmişlerdi neredeyse. Zeynep kafasını kaldırdı ve bir kere daha :
- Binmiyorum Ali dedi. Bu sırada esen hafif bir rüzgar Zeynep in O güzel kokusunu Ali'ye taşımıştı. Ali'nin nevri döndü sanki.Kendisine kafa tutan bu kızı sırtına yükleyip arabaya kendi bindirmek istiyordu. Ama bunlar olurken Zeynep konuşmaya devam etti:
- Ben işimi halledip eve geleceğim. Rica ediyorum senden bana biraz insan olduğumu hissettir. Emin ol buna çok ihtiyacım var. Zeynep'in bu sözleri Ali'ye dokundu. Arkasını dönüp arabasına bindi ve hemen uzaklaştı oradan. Zeynep iş yerine giderken ağlamaklı oldu . Ama bundan sonra daha güçlü durması gerektiğini kendine tembihleyip hemen kendine geldi. İş yerine vardığında ise Sıdıka Hanım çok büyük bir içtenlikle Zeynep'e :
- Ah benim kızım sen mi geldin. Gel şöyle bir soluklan. Nasılsın?
- İyiyim Sıdıka Hanım siz nasılsınız?
-Ben de iyiyim.Nerelerdeydin anlat bakalım.
- Şey Sıdıka Hanım benim size anlatmam gereken bir konu var dedi.Ve başından geçenleri bir bir anlattı Sıdıka Hanıma. Bu o kadar iyi gelmişti ki Zeynepe rahatlamıştı adeta biraz da Ağlamıştı her şeyi anlatırken. Sıdıka Hanım ise kendisine böyle samimiyetle her şeyi anlatan Zeynepe karşı içerisinde daha da büyük bir merhamet oluştu.  Zeynep sözünün sonuna gelirken :
- Sıdıka Hanım. Bir kaç gün Aziz Beyler buradalar onları idare etmem gerekiyor. Müsadeniz olursa ben izin istiyorum sizden ama derseniz ki benim işlerim aksıyor. O zaman da şimdiye kadar bana göstermiş olduğunuz bütün ilgiye teşekkür edip işten ayrılmak zorunda kalacağım.
Sıdıka Hanım:
- Hayır kızım işten ayrılmanı istemiyorum. Ayrıca ben senin artık bir ablan sayılırım. Bir derdin olduğunda ilk benim yanıma geleceksin tamam mı. Dedi Zeynep sevinmisti Teşekkür etti ve Sıdıka Hanım devam etti:
- Zeynep bir şey daha . Sen bu Aliye karşı bir şeyler hissetmediğinden emin misin?
Zeynep duruldu. Bu çok çok zor bir soruydu.
- Evet Sıdıka Hanım bir şey hissetmiyorum.
- Peki kızım o zaman hadi bakalım sen evine git Kayınbabanlar gittiğinde de işe gelirsin biz idare ederiz. Dedi ve Zeynep'i kapıya kadar uğurladı. Ve biraz uzaklaştıgında ise şöyle dedi:
- Ah Be kızım. Sen Ali yi seviyorsun ama sen bile farkında değilsin.
****
Zeynep biraz sonra eve geldi. Saat epey olmuştu. Eve girdiğinde ise ev ahalisi Zeynepe Ali'yi sormuştu. Demek eve gelmedi diye geçirdi içinden. Onları Alinin bir işi çıktığına birazdan eve geleceğine ikna etti. Aziz Bey ise:
- Zeynep kızım benim burada çok kadim bir dostum emlak işiyle uğraşır.onunla görüştüm bugün ve bir kaç ev ile ilgili bilgiler aldım yarın hep birlikte gidelim de şu evlere bir bakıp hemen taşınalım ne dersin?
- Peki efendim. Dedi.Sonra da sofra kurmaya çalışan Ayseye yardıma koyuldu.
Biraz zaman sonra kapı çalındı Ayşe kapıya yönelecekti ki Aziz Bey gözüyle onu durdurdu. Zeynep hala açılmayan kapıyı açmak görevinin kendine düştüğünü farkedip kapıya koşar adım gitti. Gelenin Ali olduğu belliydi. Ona kapıyı açtı ve Hoşgeldin Ali dedi. Ali ise kendisine kızgın olan Zeynep in onu böyle kapıda karşılayacağını tahmin etmiyordu. Hoşbulduk dedi ve içeri girdi. Sofrada yemek yenilirken Aziz Bey eve yarın sabah bakmaya gidileceğini Ali'ye de anlattı. El mahkum kabul edilecekti.Yemekten sonra çaylar kahveler içildi. Zeynep yine yatacak yerleri ayarlamaya koyuldu.Ali ise Zeynep'in evin içerisindeki hallerini izlerken buluyordu kendini. Hoşuna gidiyordu onun bu koşturmacası ama yediremiyordu kendine hala oyuna getirildiğini. Bazen o böyle oyunlar kuramaz gibi geliyordu Aliye bazen de bütün gün arkadaşıyla konuşmaları çınlıyordu kulaklarında. Derken herkes odalarına çekildi. Ali biraz daha balkonda durmak istemişti.

Zeynep ise kendisini izleyen Ali'yi her farkedişinde eli ayağına daha çok dolanıyor ne yapacağını bilmiyordu . Nihayet yatağına uzanmıştı. Duşunu yeni almış saçlarını havlusuna sarmıştı. Odaya tekrar döndüğünde Alinin odaya henüz gelmediğini farketmişti ve onun yatağını da kurdu. Kendisi de yerine yatıp Alinin kendisine yaptığı hareketi değerlendirmeye başladı. Ali neden böyle aksi bir adamdı ki. Bazen çok kısa anlarda sanki merhametli bir insana dönüşüyordu o anlarda tüm kırgınlıklarını unutuyordu Ali'ye  karşı. Ama sonrasında öyle şeyler yapıyordu ki Zeynep onun Ali olduğunu kestiremiyordu bile. Bunları düşünürken uyuyakaldı Zeynep.

Ali biraz sonra balkondan odaya geldiğinde Zeynep'in kokusu yüzünü okşadı adeta. Nasıl olabilir diyordu kendine. İnanmıyordu Zeynep'in onu bu kadar etkileyebilecek olmasına. Sonra üzerini değiştirdi Ali Zeynep'in kendisi için kurduğu yatağın üzerinden geçerek Zeynep'in uyuduğu kanepenin yanına oturdu. Saçlarındaki havlu sıyrılmak üzereydi. Onu tamamen çıkardı saçlarından ve Zeynep'in yanına kıvrıldı. Zeynep yüzünü Ali'den yana dönmüştü. Ali biraz baktı ona. Umarım Zeynep dedi. Umarım bu içimdeki his bu sefer de beni yanıltmaz.

HUYSUZ ADAM #wattysWhere stories live. Discover now