Bölüm 48 : " Pansuman "

37.3K 1.3K 17
                                    

Yemekleri bittiğinde Zeynep tekrar ilaçlarını verdi Ali'ye. Sonra da Salonda ki masaya geçip ders çalışmaya başladı. Ali ise telefonunu eline almış sosyal medya hesaplarında geziyordu. Kendisinin kişisel ileti kutusuna bir mesaj düştü. Bu Pelin'di. Zeynep'in üniversite itiraf sayfasına atılmış olan resmi ve altına yapılmış itiraf. Ali çılgına döndü. Hemen o gönderiyi açıktan paylaşmış olan kişinin hesabina girip ona hayli uzunca bir mesaj yazdı. Mesajının sonuna doğruda ... yerinde onu beklediğini gelmezse okulda herkesin içinde görüşeceklerini. Ve sonra birden ayağa fırladı. Zeynep de korkmuştu.
- Ali noluyorsun?
Ali yine o soğuk yüzünü takınmıştı Zeynepe :
- Bir şey yok. Ben dışarı çıkıyorum. Birazdan dönerim. Sen sakın bir yere gitmiyorsun tamam mı?
-Ali noluyor şimdi sana yine?
- Ben gelince anlatacağım sana.Sakın bir yere ayrılma.
Ali fırladı ve evden çıktı. Hemen çocuğu çağırdığı yere gitti. Birazdan çocuk gelmişti. Okulun en yılışık tiplerinden biriydi bu. Önce biraz sözlü tartıştılar. Daha sonrasında yumruklar havada uçuştu.
Hiçbir şeyden habersiz Zeynep ise öylece bakakaldı Ali'nin arkasından. Saat epeyce ilerlemiş Ali hala ortalarda yoktu. Zeynep'in iyiden iyiye uykusu da gelmişti. Ancak buraya gelirken telaşla yanına hiçbir kıyafet almamıştı. Yatarken giyecek bir şeyi bile yoktu. Alinin gardolabını açıp bir tişört bir eşofman altını giymişti. Çok komik görünüyordu ama diğer şekilde de asla uyuyamazdı. Aliye salona kurmuş olduğu yatağa gömüldü ve Aliyi orada beklemeye başladı. Alinin yattığı yer de tıpkı Ali gibi kokuyordu. Hazır o da burada değilken iyice gömüldü yatağa. Biraz sonra gözleri kapanmaya başlamıştı. Tam uykuya dalmıştı ki kapı açıldı ve ard arda öksürük sesleri. Zeynep hemen hole fırladı. Ali bitap haldeydi. Ali diye şaşkınlıkla bağırdıktan sonra ona yürümesi için yardım etti. Ali'yi direk kendi odasına taşıdı. Işığı açtığında ise Alinin görüntüsüyle şoka uğradı. Sesi titreyerek:
- Ali sana noldu? Senin bu halin ne ?
Ali'nin konuşacak hali kalmamıştı. Alinin sırtını yatağın başlığına dayadı. Üstü başı kan revan içindeydi. Başını Alinin çenesinden tutarak sağa sola çevirmişti. Yüzünün belli yerlerinde kanamalar vardı. Koşarak pansuman malzemelerini ve bir bardak su getirdi. Aliye suyu içirdi biraz daha kendine gelmişti Ali en azından nefes alıp verişi kendine gelmişti. Sonra da yatağın içine oturarak Ali'nin açılan kaşını iyice dezenfekte etti. Aklına kendisinin de bu şekilde yaralandığı zamanlarda gelmişti. Ama şuanda canı o zamankinden daha çok acıyordu. Ali kendisiyle endişe içinde ilgilenen Zeynep'i gördükçe onu saklayası geliyordu. Başkalarının da Zeynep'i beğeniyor olması Ali'nin hassas noktasıydı çünkü.
Ali'nin yüzünü gözünü biraz daha normale çevirince Zeynep daha usul bir sesle sordu. Bir yandan da Alinin patlamış olan dudağına müdahale ediyordu.
- Noldu sana böyle niçin kavga ettin?
- Sanane işine baksana.
Zeynep zaten çok yakındı Aliye. Gözlerini kaldırıp Alinin simsiyah gözlerine baktı. Artık eskisi gibi korkunç gelmiyordu Ali ona.Elindeki tentirdiyotlu bez iyice dudağına bastırdı. Ali:
- Ahhh Zeynep napiyorsun?
- E işimi yapıyorum.
- Az daha yavaş olsana. Şu hale bak biz Zeynep için ne hallere gelelim. Diye ağzından kaçırdı Zeynep gözlerini açıp biraz uzaklaşarak Ali'ye :
- Hiiiii sen yoksa yine gidip Ömer'e mi sataştın.
Zeynep'in Ömer için endişelenmiş olması yine sinirine dokunmuştu. Sert bir tavırla:
- Merak etme Ömerine bir şey yapmadım.
- Alii iyide kime takıldın ki sen o zaman bir ona sinir oluyorsun. Hem sen demedin mi masada onu sevmiyorum diye.
-Neyse ne.
Dudaklarına iyice yaklaşmış olan Zeynep'e bakmaya doyamıyordu. Alinin aklına da bu sefer geçen Ömere kafa attığinda Zeynepin Ömerle ilgilenmesi geldi ve yine kendini tutamayarak:
- Sen de kaç gündür pansuman yapmaya iyi geliyorsun. Ömere de yapmışsındır sen Allah bilir.
-. ...
Ali Zeynepi kollarından tutarak sert sert bakıp:
- Yaptın mı yoksa gerçekten?
-Ya Ali bıraksana şu işimi tam olarak bitireyim.
Zeynep'i biraz kendinden uzaklaştırmıştı bu şekilde. Şöyle bir baktı ki üzerinde kendi kıyafetleri vardı Zeynep'in.
Sonra hafif alay eder gibi:
- Zeynep bu ne hal ?
- Ne yapayım apar topar geldiğim için hiç kiyafetim yok yanımda üstümdekilerle mi uyusaydım. Kızdın mı?
- Yoo niye kızayım sonuçta kocanın kıyafetleri. Tabiki giyersin.
Sessizlik oldu bir an. Bu konu hala çok karışıktı ama Ali söyleyivermişti işte.Sonra tekrar lafa girdi:
- Madem benim kıyafetlerini giydin o zaman diyetini ödersin?
- Ne diyeti neymiş o diyet?
- Bu gece benimle uyuyacaksın.
Zeynep toparlanmış kalkıyordu. Ali Zeynep'i kolundan tutarak:
- Zeynep Lütfen.
Zeynep bunu istemiyor değildi. Ama doğru olmayacağını düşünüyordu. Ama Ali'nin lütfen demesi ve gözlerinin içine pırıl pırıl bakması her şeyi alt üst ediyordu.

HUYSUZ ADAM #wattysDonde viven las historias. Descúbrelo ahora