AKŞAMYEMEĞİZAMANI

COLİN’İNAĞZINDAN

Derin bunu yapmış olmazdı.Derin duyguları varken bile karanlık bir yapıya sahipti.Peki ya hiç duygusu yoksa.Bunu ona Arsal yapmıştı.Bana bir büyücünün Derin’in duygularını sıfırlayacağını söylediğinde dikkate almamıştım.Çünkü o zaman Derin’i umursamıyordum hatalı davrandım.Ben Derin olmadan yaşayamam.Ondan özür dilemek için geldim buraya bana bağırır çağırır en kötü ihtimalle kavga ederiz diye düşünmüştüm ama böylesi aklıma gelmemişti.Hızla Chloe’nin evine doğru yürümeye başladı belki oradadır.Eve yaklaştığımda Riley'le karşı karşıya geldik.Telaşlı gözüküyordu. -‘’ Ne oluyor?’’ dediğimde sinirle yakalarıma yapıştı ve -‘’ Seni şuan şuracıkta parçalardım ama dua et vaktim yok! ‘’ diyerek yanımdan ayrıldı.Hadi ama bana cevap vermeli.Arkamı dönüp onu takip edecekken tekrardan boğazıma yapıştı ve -‘’ Ciddiyim Colin şuanolmaz! ‘’ dedi sonrası karanlık...

RİLEY'NİN AĞZINDAN

Resimden sonra dışarı çıkmak için kapıya yöneldim.Kapıya ulaşınca siyah botlarımı ayağıma giyindim ve üstüme deri ceketimi alıp kapıyı açtım.O sırada telefonuma bir mesaj daha geldi.Hızla ceketimin cebinden çıkardım ve elime alıp mesajı açtım.Mesajda açıkça ' AKŞAM YEMEĞİ ZAMANI' yazıyordu.Yürümeye başladığımda tanıdık bir koku aldım.Bu koku neden bu kadar...Colin!İleride bana yaklaşıyordu.Telaşlı yüz halimi yüzümden sildim ve kaşlarımı çattım.'Neler oluyor?'dediği anda adımlarımı hızlandırdım ve kaşlarımı çatarak ellerimi boğazına doladım.'Seni şu anda şuracıkta parçalardım ama dua et vaktim yok!'diyerek kesin bir uyarıda bulunup onu bıraktım ve yürümeye devam ettim.Daha bir kaç adım attığımda arkamdan geldiğini duydum.Daha bir adım atmıştı ki ellerimi tekrar boynuna doladım ve 'Ciddiyim Colin!Şu an olmaz!'diyerek hızla boynuna vurdum ve yere yığılmasını izledim.Onu burada bırakırsam olmazdı şimdi...Üstündeki gömlek-t-shirt  karışımının yakasından tutup sürüklemeye başladım.Eve geri yaklaştım ve kapının önüne bir çöp gibi fırlatıp arkamı döndüm ve hızlı adımlarla yürümeye başladım.Derin'i nereden aramaya başlayacağımı bilmiyorum...En ufak bir fikrim yok...

Şehre biraz daha geç gidersem eğer Derin birini daha öldürebilirdi.

DERİN’İNAĞZINDAN

Riley’nin beni bulmasını istiyordum.Seçtiğim kurbanım ellerimin altında sızlanırken görecekti bu hali. Kapının önüne çıktım ve tabelanın resmini çekip Riley’ye gönderdim.Ardından içeri girip biraz önceki yerime yerleştim.Barmene içkinin adını söyledikten sonra etrafıma bakınmaya başladım.Karşımasada oturan adamın çapkın bakışlarını yakaladığımda bende gözümü ona diktim.Kahverengi saçları ve koyu yeşil gözleri vardı.Koyu renk bir kot pantolon siyah penye ve siyah ceket giyinmişti.Barmenin tezgaha koyduğu bardağı alıp ona doğrulttum.Bu hareketimden memnun olmuşçasına gülümseyerek yanıma geldi ve -‘’ Adım Daniel seni gördüğümü hiç hatırlamıyorum yeni misin? ‘’ dedi.Hadi ama bu çok eski bir numara.Elimdeki içkiden bir yudum aldım ve -‘’ Sayılır ortam değişikliği ‘’ diye gülümsedim.Bana biraz yaklaşarak -‘’ Adın ‘’ diye sordu.Yüzüme sevimli bir gülümseme yerleştirip -‘’ Derin ‘’ dedim.Çocuk biraz daha yaklaştı.Niyetini açıkça belli etmişti birazdan bende edecektim.Tanıdık bir koku aldığımda kapıya döndüm.Riley endişeli bir biçimde etrafa bakıyordu.Beni gördüğünde Daniel’e döndüm ve gülümseyerek elinden tutup barın arka kapısına doğru ilerledim.Giderken Riley’ye de bir bakış atmayı ihmal etmedim tabi.

RİLEY'NİN AĞZINDAN

Kurt formumda sabahtan beridir şehirde gölgelerin arasında koşuyorum ama hala bir şey olmadı...İnsana dönüşüp bir banka oturdum ve soluklanmaya çalıştım.Terden saçlarım anlıma yapışmıştı.Elimle saçlarımı geriye attım ve etrafta göz gezdirmeye başladım.O sırada telefona mesaj gelmesiyle elimi cebime attım.Yine bir mesaj...Mesajı attığımda bir resim vardı.Bir tabela resmi.

MADALYON 1Kde žijí příběhy. Začni objevovat