Bölüm 57 哭 "KABUL"

3.6K 358 276
                                    

Oy ve yorumları unutmayın lütfen.

Sizi seviyorum.

Artemisia J. Keyifli okumalar diler!

57. BÖLÜM:
"KABUL"

Yapamamıştım.

Ona kıyamamıştım.

Karnımdaki o küçük canlının hayatını alamamıştım.

Yapamazdım.

O... benim bebeğimdi.

Sancılı bir süreçten geçmiştim ve nihayet onu kabullenebilmiştim.

Şimdi okul sonrası bir parka gidip yüzümdeki gülücüklerle küçük çocukları izliyordum.

Elimi karnıma götürdüm. Daha ufacıktı ama onu hissedebiliyordum tuhaf bir şekilde.

Bundan sonra ne olacaktı pek bilmiyordum ama umrumda da değildi açıkçası.

Büyük ihtimalle ailem bu durumu öğrendikten sonra beni evlatlıktan reddedip, evden kovacaklardı. Ve... Umrumda bile değildi dediğim gibi.

Bu bebeği doğurmak adına her şeyi göze almıştım.

Başıma ne gelirse gelsin, kabulümdür. Onun hem annesi olacaktım, hem babası. Parasız kalsam dahi çalışır ona bakardım.

Bunları kafamda kurgularken karnıma giren ani sancıyla neye uğradığımı şaşırdım.

Doğruyor muydum acaba?

Saçmalama, daha büyümedi bile!

Hemen Namjoon'u aramıştım ve o da arabasıyla yanıma gelmiş beni destekle yürüterek arabaya bindirmişti. Zira yürüyecek halde bile değildim.

Yolda Yu Jin'e de haber vermiş o da bizimle hastaneye gelmişti.

"Öncelikle sakin olmanı istiyorum Mi Hi," dedi doktor beni muanne ettikten sonra. "Bu tür sancıların ne normal, ne değil. Zor bir hamilelik sürecinden mi geçiyorsun ya da bir şey seni çok mu üzüyor?"

Dudaklarımı ısırarak gözlerimi kaçırdım.

"Evet, evet var doktor hanım!" Diye atladı hemen Yu Jin.

"Anlamıştım... Seninle açık konuşacağım Mi Hi,"

Meraklı gözlerle baktım. Kötü bir şey mi olmuştu? 

"Bundan sonra sana stres yasak Mi Hi. Moralini yüksek tutacaksın."

Kaşlarımı kaldırdım. Bu konuyu nereye bağlanacaktı merak ediyordum.

"Çünkü hamileliğinde yüksek bir düşük tehlikesi var, kızım."

Kafe bugün her zamankinden daha bir yoğundu.

Bugün ders mabında boş günümdü ve işe erken gelmiştim bu yüzden. Hem de erken çıkacaktım bu sebepten. Planım güzeldi bence.

"2 numaranın pastası,"

Mutfak garsonunun getirdiği pastayı alıp sahibine bıraktım. Bugün Jongin yoktu. Sevgilisiyle güzel bir gün geçirmek adına patrondan izin almış, işe gelmemişti. En iyisini yapıyordu.

Saatime baktığımda çıkma vaktimin geldiğini görmüştüm. O esnada Jimin'i gördüm kafeye girerken.

"Güzellik?"

Scars 哭 Jeon JungkookWhere stories live. Discover now