Bölüm 56 哭 "DENE"

3.8K 378 201
                                    

Oy ve yorumları unutmayın, lütfen.

Sizi seviyorum.

Artemisia J keyifli okumalar diler!

56. BÖLÜM:
"DENE"

Hastaneye giriş yaparken Yu Jin de arkamdan geliyordu.

"Bak son kararın değil mi Mi Hi?

Kaşlarımı çatarak ona baktım. "Tabii ki de,"

Namjoon intihar teşebbüsümü öğrendikten sonra kararımda kesin olduğumu kabul etmişti ve bana yardım etmeye karar vermişti.

Şimdi ise yasal olmayan yollarla bebeği aldıracaktık.

Namjoon hastanenin önünde bizi karşılamıştı.

"Hazır mısın?" Diye sordu. Kafamı salladım.

"Tamam o zaman,"

Hastenin içine doğru ilerlerken ayaklarımın uyuştuğunu hissediyordum.

Kadın doğumun olduğu yere geldiğimde hemşire birkaç dakika beklememi söyledi. İçeriye tek girecektim ve... Korkuyordum.

"Doktor Hanım birazdan burada olur, sizi ameliyathaneye alıp hazırlayalım artık."

Tedirgince Yu Jin'e baktım. Suratından bu durumdan hoşnut olmadığı çok kolay anlaşılıyordu. Yanıma gelip ellerini yanaklarıma koydu. "Korkmana gerek yok birtanem, her şey yolunda gidecek. Canın hiç acımayacak..." Namjoon'a baktı. "Degil mi Namjoon?"

"Tabii ki. Hiçbir şey hissetmeyeceksin. Gözlerini kapayıp açtığında, her şey bitmiş olacak."

Gülümsemeye çalıştım ama başarılı olmadım. Beni bekleyen hemşireyle içeriye girdim. Önce beni bekleme odası adı verilen bir yere aldılar ve orada giymem gereken kıyafetleri bana verdiler.

"Siz bunları giyin, ben sizi ameliyathaneye götürmeye geleceğim."

Kafamı salladım ve hemşirenin elime tutuşturduğu o yeşil giysiye öylece baktım.

Gözlerim istem dışı dolmuştu ve kalbimde anlamdıramadığım bir sızı vardı.

Ben... Ben, bunu istediğimden emin miydim?

"Yani barıştınız?"

Gülümseyip, saçlarını karıştırdı. "Yani birbirimize bir şans daha vermeye karar verdik."

Elimdeki kitapları havanın soğukluğuna inat göğsüme bastırdım. Keşke daha kalın giyinseydim bugün. Meteorolojinin soğuk havalar kapınızda uyarısına rağmen ince bir salaş tişört giymek, benim suçumdu.

Bazen çok aptal davranabiliyordum, kabul.

"Bak Jongin, bu Jennie'nin sana verdiği son şans. Abi kızı seviyorsun tamam ama gözün hala oynaşta. Kendine gel artık, lütfen."

Bir nefes verip, dudaklarından buhar çıkmasını sağladı. "Farkındayım ve onu kaybetmek istemiyorum."

"O zaman yapacağın şeyi çok iyi biliyor olmalısın." Dedim.

Gözleri bir yere daldı ama kafasını sallayarak beni onayladı.

İkimizin de aynı saatte dersleri vardı ve şu an birlikte üniversiteye doğru gidiyorduk. Bu ders programını yapan hocayla acil bir görüşme yapmalıydım. Sabahın köründe ders koymak onlara zevk veriyor falan olmalıydı. Hayır, Seoul sabahları normalinden daha soğuk oluyordu ve benim gibi insanlar mallık yaptığı için okul yolunda penguene dönüşüyordu.

Scars 哭 Jeon JungkookWo Geschichten leben. Entdecke jetzt