Bölüm 9 哭 "ANKA KUŞU"

9K 729 470
                                    

Kazanacaktım.

Bizim takıma doğru gelen topa smaç attığımda öldürücü sayımızı en sonunda almıştık. Hocanın düdük sesini duyunca hemen maçı bıraktık. Yu Jin'in yanına gittiğimde sırıtarak sırtımı sıvazlıyordu. "İyi iş çıkardın."

Evet, bugün o büyük gündü. Seçmelerin yapılacağını ve de yapıldığı gün. Yu Jin sayesinde gerçekten herkesi şaşırtacak bir şekilde iyi bir performans sergilemiştim.

O anda telefonuma gelen mesaj bildirimi sesiyle ne tür bir mesajın geldiğini hemen anlamıştım.

Bilinmeyen Numara:

Dediklerimi ciddiye almıyorsun.

Sana seçmelere katılma dedim, katıldın.

Bu sana verdiğim son şans.

Şimdi hocaya gidip geri çekildiğini söyleyeceksin.

Yoksa senin doğduğuna pişman ederim Mi Hi!

Yüzünü daha beter hale getiririm!

Dün geceden beri bu tarz mesajlar alıyordum ama açıkçası umrumda bile değildi. Dün ki o görüntüyü gördükten sonra... Artık akıllanmıştım.

Dün Anka Kuşu'nun rolünü çalmıştım. Onları gördükten sonra kendimi bir kez daha yakmış ve küllerimden yeniden doğmuştum.

Asfalta dağılan abur cuburlarımı bile toplamadan o parktan koşarak çıkmış arkama bile bakmamıştım. Yol boyunca insanların bana tuhaf tuhaf bakmasına neden olacak bir şekilde ağlamış eve varınca hiç kimseye bir şey demeden kendimi banyoya atmıştım. Yıkanırken biraz daha ağlamış, ağlama serüvenimi yatağıma aktarmış, yastığıma yağmur yağdırmıştım.

Biliyordum Jungkook'un hayatında elbet birisi olacaktı, oldu da... Ama bu kişi Hyun olmak zorunda değildi.

Ben de isterim sevdiğim çocuğun mutlu olmasını. Her ne kadar o mutluluk benle olmasa da... Ama, Tanrı aşkına sevecek başka bir kız mı bulamamıştı?

Bütün ilişkilerine saygı duydum. Gözümün önünde yiyişip, başka şeyler de yapsalarda hepsine saygı duydum ve gıkımı bile çıkarmadım, içimden kan ağladım. Ama bu sefer olmaz. Ben bu ilişkiye saygı duymam arkadaş!

Sonuç ise, artık gözümü açmış, bir şeylerin farkına varmış ve yeniden doğmuştum.

Hyun'un bakışlarını bende olduğunu biliyordum. Zira geldiğimden beri olduğu her yerde beni süzüyordu. Bakışları ise öfkeliydi. Emindim ki hocalar çevremizde olmasa üstüme atlayacaktı.

Bakışlarımı Hyun'un dağıtmak istediğim yüzünde gezdirdim ve ona en gıcık gülümsememi sunarak -tabii ki o bunu görmedi ama gözlerimin kısalmasından anlamasını ümit ediyordum- telefonuma elime aldım ve mesaj kısmına girdim. Çünkü biliyordum o mesajların bana kimden geldiğini.

KmHİ_:
Avucunu yala ✋

Mesajı atar atmaz telefonuna bildirim gelmişti. Telefonu eline alıp birkaç saniye baktıktan sonra burnundan duman çıktığına şahit olmuştum. Parmak uçlarımla ona öpücük yolladıktan sonra el salladım.

Yu Jin bu hareketimle kıkırdarken "Fenasın," dedi.

"Artık öyle olmaya karar verdim." Ona dün ki akşam yaşadıklarımı birbir anlatmıştım. Tabii anlatır anlatırmaz çıldırmış Jungkook'u öldürme planları yapmaya başlamıştı. Sonra bana Jungkook'tan bir hayır gelmeyeceğini Jimin'e yürümem gerektiğini söyleyip durmuştu.

Scars 哭 Jeon JungkookWhere stories live. Discover now