Scars 哭 Jeon Jungkook

Bölüm 48 哭 "KÖTÜ HABER"

1. Perdenin kapanmasına son 1 bölüm!

Lütfen bana çok küfür etmeyin kxjdjdjekd

Sizi seviyorum.

Oy ve yorumları unutmayalım lütfen.

Artemisia J keyifli okumalar diler!

48. BÖLÜM:
"KÖTÜ HABER"

Okuldaki bütün gözler bizim üzeremizdeydi. Bu olay nereden duyuldu edildi, bilmiyordum ama herkes her şeyi duymuştu.

Hatta bu sabah dolabımdan bir not aldım. "Göz zevkimizi bozuyorsun çirkin, siktir git." Gibi bir not değil ama benzerisi.

Sen katilin kardeşisin. Bizim psikolojimizi bozuyorsun, defol!

Ve bunun benzeri birkaç not daha falan filan...

Merak ediyordum, acaba Jungkook da benim maruz kaldığım şeye maruz kalıyor mudur? Büyük ihtimalle kalmıyordur diye düşündüm.

Öğleden sonraki ders için kitaplarımı aldıktan sonra dolabımı kapattım ve tam arkamı döndüğüm sırada dibimde duran Jungkook'u görmem ile çığlığı bastım.

Neyse ki koridor da kimse yoktu ama kimsenin olmaması çığlımın yankılanmasına sebep olmuştu.

Beni iyice dolaba ittirdi ve kaçmamam için de ellerini yanlara koydu. Kaşları çatılıydı. Yine neye sinirlenmişti bu?

"Bana ne zaman söylemeyi planlıyordun?"

"Neyi?"

"Dolabında sakladığın o notları?"

Şimdi anlaşılmıştı her şey, tamam.

İnkâr edemezdim çünkü anladığım kadarıyla görmüştü çoktan. Gözlerimi kaçırdım.

"Bak Mi Hi, ben senin erkek arkadaşınım. Hayatında olup biten şeyleri bana söylemeyi ne zaman öğreneceksin?"

"Daha önce yapmadıkları bir şey değildi!" Diye savunmaya geçtim hemen. "Bak, ben bunlara alışığım tamam mı? Bunlar beni üzemez. Zamanında daha kötülerini aldım, gördüm."

"Anlamıyorum, bana kimse tek bir kelime dahi etmezken neden herkes sana yükleniyor?"

Güldüm. "Neden acaba?" Jungkook'un kız arkadaşı olmak bile beni öldürmeleri için güzel bir sebepti.

Kafasını iki yana salladı. "Yok, bu böyle olmayacak Mi Hi. Daha onlar beni tanımamış ama tanıyacaklar, merak etme."

Ne olduğunu anlamadan Jungkook beni kolumdan tutup sürüklemeye başladı.

"Jungkook ne yapıyorsun, bıraksana!" Merdivenlerden inmeye başladık ama hainin kardeşi beni öyle sürüklüyordu ki her an merdivenlerden yuvarlanabileceğimi hissediyordum kendimi.

Yemekhanenin kapısına doğru sürüklendiğimde ne yapmaya çalıştığını hâlâ anlamıyordum. Şu an öğlen saatindeydik ve bütün okul neredeyse yemekhanedeydi. Yapmaya çalıştığı şey tam olarak neydi?

Jungkook yangından mal kaçırırmış gibi beni yemekhaneye soktuğunda bir an herkes bize tip tip bakmaya başladı.

Jungkook'un inip kalkan göğsünden sinirli olduğunu çok kolay anlayabiliyordum.