Bölüm 22 哭 "KURTARICI"

7.4K 624 413
                                    

Oyları ve yorumları unutmayın lütfen!

Keyifli okumalar!

-----------------

22. BÖLÜM:
"KURTARICI"

Yanağımın içini dişlemekten orada büyük bir yara oluşturmuştum.

Derin bir nefes aldım.

Stresten dizimi sallıyor, gözümün önüne perde yapan saçımı kulağımın arkasına sıkıştırıyordum.

"Eee, anlatın bakalım. Sizi buraya getiren şey ne?" dedi Junghyun masasındaki kahvesini alıp afiyetle yudumlarken.

Jungkook'un abisi bizi öyle dışarda görünce şirkete sokmuş hatta odasına kadar davet etmiş içecek söylemişti.

"Bunu ben de merak ediyorum," dedi abim gözlerini kısıp bana göndermeli mesajlar yollarken. O mesajlar çok güzel şahsıma iletilmişti.

Jungkook gülerek dilini alt dudağında gezdirdi ve elinin tersiyle çenesini kaşıdı. "Mi Hi bizim şirketi çok merak ediyormuş. Bana da geldi bugün dedi Jungkook sizin oraları gezdirsene diye, ben de tamam dedim ve geldik." Ardından bana döndü. "Değil mi Mi Hi?"

"Hı, hı aynen," diyerek onayladım onun o tatlı yalanını. "Çok merak ettim cidden." Ardından tatlı tatlı gülümseyerek abime döndüm. "Çalıştığın şirket burası mıydı?"

Abim göz ucuyla Junghyun'a baktı. O da abime bakıyordu. Farklı bir elektrik vardı bu odada, insanı gerecek türden.

"Hı, hı burada çalışıyorum."

"Ama daha önce sizi buralarda hiç görmedim." dedi Jungkook.

"Yeni başladım ondan olabilir." dedi abim. Ardından Junghyun da lafa atladı. "Ayrıca sen hep şirkette olmadığın için yanımda kimin çalışıp çalışmadığını bilmemen çok normal değil mi?"

"Öyle olsun," dedi Jungkook sonra ayağa kalktı. "Hadi Mi Hi, biz gezmemize devam edelim. Sonra eve bırakırım seni."

"Tamam," diyerek ayağa kalktım. Bir yandan da göz ucuyla abime bakıyordum. Sırıtıyordu. "Evde görüşürüz kardeşim."

Ne demek istediğini çok iyi anlamıştım.

Bir şey demeden Jungkook'un peşine takıldım. Sahibinin peşinden giden küçük bir civciv gibi onu takip ediyordum.

"Teşekkür ederim," dedim birden.

"Efendim?"

"İçerde beni kurtardın ya, teşekkür ederim."

"Ha o mesele," dedi. Başka ne olabilirdi ki?

"Farkında mısın ama az önce senin yüzünden yalan söyledim. Beni cehenneme sürüklüyorsun."

Kaşlarımı kaldırdım. Bunu o kadar gerçekçi söylemişti ki ciddi miydi gerçekten?

"Ah, tabii..." dedim. "Sen cennetlik adamsın ya zaten."

"Öyleyim tabii." dedi yürümeye devam ederken. Güldüm.

Birlikte şirketten çıktığımızda arabaya binene kadar aramızda uzun bir sessizlik oldu. Bu bizim o olaydan sonra ilk konuşmamızdı ve ikimizde kendimizi böyle bir olayın içinde bulmayı beklemiyorduk sanırım.

İkimizde arka koltukta oturduğumuz için arabanın içinde ona göz ucuyla bakarken kafasını bana doğru çevirdiğinde hemen bakışlarımı ondan alıp cama çevirdim.

Scars 哭 Jeon Jungkookजहाँ कहानियाँ रहती हैं। अभी खोजें