AŞKIN GÖRÜNMEYEN YÜZÜ

SENDE KİMSİN??

EVET YENİDEN YENİ BÖLÜM İLE KARŞINIZDAYIM. 

DİĞER BÖLÜME VERDİĞİNİZ OY VE YAPTIĞINIZ YORUMLAR İÇİN MİNNETTARIM:):)

İYİ OKUMALAR...

Kulaklarına ilişen isim hayatlarına bir kez amansızca giriş yapmıştı tek farkı bu defa ölü olarak. Polisler Çağın'ı araca alırken Volkan ve Samet Ömür'ün kollarına girmiş onu zorla hastane kapısına çekiyorlardı polis aracı uzaklaşırken Ömür zorlukla yutkunup "Onunla gitmeliyiz." diye sayıklayıp duruyordu ama iki koruma da bunu yapamayacaklarının farkındaydılar.

Samet "Çağın'ın ne dediğini biliyorsun yenge önce kontrol sonra polis merkezi. Hadi heme doktora bulalım seni kontrol etsin bebeğini düşün lütfen. Bebek kelimesi onu kendine getirmişti ama aklı eşinde kalmıştı. Koridorda ilerlerken ağrısı falan kalmamıştı artık. Volkan kapıyı tıklarken Ömür derin nefes alıp içinden hep bebeği hem de eşi için dua ediyordu. Doktor güler yüzle oları karşıladığında iki genç adam dışarda beklemeye karar verdiler. Doktor ultrason ile karnına bakı bebeği gözlemlerken Ömür sabah ki durumu doktora anlatıyordu ve böyle durumlarda ne yapması gerektiğini öğrenmeye çalışıyordu. Anlaşılan stres hamilelikte iyi bir şey değildi.

"Bu tip sancılar her zaman olur Ömür Hanım siz kendinizi sakinleştirip nefes egzersizleriyle onları yok edebilirsiniz. Stresli olduğunuz zamanlarda kendinize bir uğraş bulmanız size yardımcı olur. Kafanızı o işe verirseniz daha rahat bir gebelik geçirirsiniz. şimdi cinsiyetini öğrenmeye hazır mıyız?" doğru ya buraya asıl geliş amaçları buydu ama şimdi tek başınaydı ve Çağın'sız bu haberin onun için bir anlamı olamazdı. En çok merak ede oydu zaten. Gözünden aka yaşı silip "Hayır, şimdi değil daha sonra eşim ile geldiğimizde söyler misiniz lütfen."

Doktor hastasının haddinden fazla üzgün olduğunun farkına varıp anlayışla "Elbette asıl isterseniz Ömür Hanım. Sizde bebekte gayet sağlıklısınız. Şu an içi bir sıkıntı görünmüyor. Kalkabilirsiniz. Ömür karnını temizleyip doktora teşekkür ederken acele ediyordu çünkü polis merkezine ulaşıp bir an önce şu saçma olayı açığa kavuşturmak istiyordu. Odadan çıktığında kapıdaki meraklı gözleri sayısı artmıştı. 

"Barkın hemen yanına gelip sarıldığında sırtını okşarken "İyisin değil mi yani iyisiniz?" küçük hatasını düzeltmeye çalışırken Ömür ona gülümsedi "Sorun yok. Her şey yolunda gidip Çağın'ı alalım oradan hemen şu işin detayını anlat bana yolda giderken. "kulağına eğilip eğer böyle bir şey varsa da araba da detaylı anlat Barkın lütfen."

Barkın köşeye sıkışmışlığın verdiği durum ile başını salladı.

Arabaya bindiklerinde Barkın boğazını temizleyip "Çağın yaptı ama ona kızmaya hakkın olmadığını biliyorsun değil mi? Sana yaptıklarından sonra hem de."

Ömür karmakarışık olmuş bir şekilde pencereden bakarken gözünün önüne yaşadığı o korkunç günler geliverdi. Evet bunu hak etmişti ama hukukçu tarafı da keşke adalet halletseydi diye baskı yapıyordu. "Oh olmuş demek istemiyorum ama içim rahat değil. Eğer onu suçlu bulurlarsa nasıl bir savunma hazırlamam gerekecek. Tüm bunlar çok çok fazla ben sadece huzurlu bir hayat istemiştim ama her şey fazla dehşet verici olmadı mı sence de."

"Asıl gerçeği bilsen belki onu sen öldürürdün Ömür... Barkın sessiz mırıldanmasını arabada ondan başka kimse duymamıştı.

"Oraya gidince her şey açığa kavuşur zaten Barkın umarım onu bu durumda savunmak zorunda kalmam çünkü o zaman bu hayatımın en zor davası olur. O zaman ne yaparım gerçekten bilmiyorum." Barkın onu kendine doğru çekip sıkıca sarıldı.