KÖTÜ GEÇMİŞ

4.3K 238 7
                                    

Multimedya bizimkiler :)

Şarkıyı dinleyin lütfen...

Lütfen okuduktan sonra oy vermeyi unutmayın, çünkü o küçük yıldız bana çok şey kazandırıyor, özellikle mutlu oluyorum ve ilham perilerim bana çok yardımcı oluyor.

Sizi çok sıkmadan bölüme geçeyim derdim ama son bir nokta var :)

Bu bölümde birazcık + 18 olacak, dikkat edin lütfen.

Hatam olursa  affedin lütfen...


ÖMÜR'DEN

Hastaneden çıkalı iki gün oldu ve bu iki gün inanılmaz eğlenceli geçti çünkü Çağın hep yanımdaydı. Sürekli beraber uyuduk, yemek yedik, Günceler geldi beraber tabu falan oynadık. Yani moralim hep yüksekti. 

Yanımda Çağın varken hep mutlu oluyorum, beni kendi dünyasının içine hapis ediyor bende bundan şikayetçi olmuyorum, farklı bir gezegeni var gibi. Eşi benzeri yok sadece ikimiz...

Onunla tanıştığım için ilk başta ne kadar kötüysem şimdi de o kadar iyiyim. Benim için hazırlanmış şifa veren bir ilaç her gün saat başı almam gerek. Her şeyimle ona o kadar alıştım ki bağımlı gibiyim ; nefes alırken bile onun kokusu bana can veriyor.

Ona kendimi sunmayı o kadar istiyorum ki, hayatımda bir avukat olmayı bir de tamamen ona ait olmayı bu kadar istiyorum. Kendimi hazır hissettiğim an gözüm kapalı bedenimi ona sunacağım.

Öpüşürken bile içimde büyük yangınlar çıkıyor onu daha çok istiyorum, ileri gitmeyi başardığımda kesinlikle küle dönüşürüm. Kana içmek istediğim su gibi... 

Onu bu kadar sevdiği saklamak bazen çok oluyor, elbette saklama nedenim saçma değil onun şımarmasını istemem.

Bugün ikimizde çok geç kalktığımız için gece geç saatler olduğu halde salonda koltukta yatıyorduk, daha doğrusu ben onun kucağında yatıyordum. Oda her zaman ki gibi saçlarımı öperek kulağıma güzel kelimeler fısıldıyordu.

"Sen bana canım dersin benim kalbim kaburgamın altına sığmaz."

Başımı kaldırıp yüzüne baktım "Can Yücel." dedim.

Kulağımın arkasına bıraktığı öpücük hücrelerimin alev almasını sağladı, nefesimi tutup dikilen tüylerimin düzelmesini beklerken "Seni çok seviyorum." dedi.

Hızlı bir şekilde ona uzandım ve dudaklarını  öptüm. Geri çekilirken "Beni çok sevme, hep sev." kollarını belime dolayıp kendine yapıştırdı beni.

Alnımdan başlayarak çeneme kadar öpücüklerle yüzümü süslerken her öpücüğünde kalbim kaburgalarımı parçalamak için sert bir atış gerçekleştirdi.

Ellerimle ensesindeki saçları çektim, başını biraz geriye yatırdım. Eğilip boynuna ıslak bir öpücük bıraktım, vücudu biraz titrese de aldırmadı. Sargı bezi olan koluma dilini sürttüğünde geri çekmek için hamle yaptım fakat izin vermedi.

Diliyle koluma ıslak bir çizgi çekerken kanım damarlarımda koşarak akmaya başladım. Kolumdan yukarı doğru çıktı çıktı ve boynuma ulaştı.

Nefesi boynuma çarptığı an kafam otomatik olarak geriye doğru gitti. Boynumu tamamen ona  sunmuş oldum.

Dilini ve dişlerini kullanarak boynumu talan ederken dişlerimi sıkmak zorunda kaldım. Neredeyse çıldırmak üzereydim hatta oda bunun farkındaydı ama bilerek beni zorluyordu. Tenimde oluşan acı ile birlikte çığlık attım ama çığlığım dudakları arasında kaybolup gitti. Dilini dilimle buluşturup beni derinlere gömerken karnımda gezinen karıncalar canımı yakmaya başlamıştı. Çağın tek harekette beni altına aldığında dudaklarımı hala benimkilerin üstündeydi. Bu dudaklar nasıl bu kadar tatlı, serin, ıslak ve...

AŞKIN GÖRÜNMEYEN YÜZÜHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin