AŞKIN GÖRÜNMEYEN YÜZÜ

İZİN VERME

Multimedyadaki şarkı bölümü yazacağım an aklıma geldi.

Bu bölümün tamamı yakışıklının ağzından olacak, şimdiden iyi okumalar.

ÇAĞIN'DAN

Uçaktan indiğim andan itibaren içimde ortaya çıkmak için can atan bir sevinç var fakat bir türlü çıkamıyor.

Bunun nedeninin içimde oluşan kötü bir histen kaynaklı olduğunu düşünmeye başladım. 

Belkide dünden bu yana sevgilim ile hiç konuşmamış olmam bilmiyorum biraz garip geldi. Uçağa binerken aradığımda Samet uyuduğunu söyleyip beni geçiştirdi. İnanmasam da inanmış gibi yaptım.

Çıkış kapısından çıktığım an derin bir nefes aldım, bu şehrin kokusunu özlemişim.

"Çağın şehri özlemiş gibi görünüyorsun?" Samet'in alaycılığına edecek sözüm yok.

Elimdeki valizi ona uzattım "Hoş buldum. Ömür nasıl?" bagajı kapatırken bir an durakladı.

Gözlerime bakmadan "Evden çıkarken uyuyordu." kaçamak cevaplar. Çok güzel.

Koltuklara yerleştiğimiz an boğazına yapıştım "Benden ne sakladığını söylemek ister misin yoksa... ellerimi sertçe tutup itti. Bana yalan söylemekte hep kötüydü, yine kötü.

O yüzden anında döküldü "Dün gece kötü şeyler oldu." koltuğuma geri yaslandım.

"Ayrıntıya girmeden önce sadece iyi mi? " parmakları direksiyonu sıktı.

"Pek sayılmaz, Ece dün gece eve girmeyi başarmış ve ona saldırmış, oda kendini savunmak istemiş. Ece'yi yaralamış ama durumu iyi. Ömür çok büyük bir kriz geçirdi. Barkın şu an yanında."

Tırnaklarımın avuçlarıma battığını hissettim, sinirlerime hakim olmam gerek. Ece'ye zarar vermeyeceğim, belki birazcık veririm.

Ahh! Asi avukat başına neler geldi.

Kalbimin acıdığını hissettim, onun zarar görmesi demek benim yaralanmam anlamına geliyor. Ben onu kendimden bile korumaya çalışırken  neden gözümde değeri olmayan insanlar ona bu kadar acı çektiriyor ve ben nasıl oluyor da bunu önleyemiyorum.

Arabanın hareket etmediğini fark ettiğimde sesimi yükselterek "Hala neyi bekliyorsun? Seni ve arabadan atmamı falan mı?" kemerime uzandım.

"Sakinleşmeni bekliyorum yanımda kızgın boğa varken pek sağlıklı düşünemiyorum." motoru çalıştırdı ve gaza bastı.

"Nasıl girmiş eve, korumalar bilmiyor muydu?"

"Yenilerden biri almış, şirketten Ömür'e dosya getirdiğini söylemiş. İşine son verdim." başımı salladım.

"Doktor geldi mi?"

"Barkın ona uyku ilacı içirdi, fark ettirmeden. Dün gece dakikalarca soğuk suyun altında kalmış.  Farklı bir doktor geldi ve gerekli ilaçları verdi."

"Ne kadar uyumaya devam edecek peki?"

"Barkın bugünde uyuması gerektiğine karar verdi. Yani doktoruyla konuştuktan sonra. Sanırım doktor yurt dışına gitmiş. Bir an önce dönmeye çalışacakmış." dişlerimi sıktım.

Dün geceden beri uyuyor karnı aç, kafası karışmış, yorgun, benden ayrı ve yalnız çünkü sadece uyuyor.

Harika bir dönüş oldu gerçekten.