SEN BENİ NE SANIYORDUN??

7K 329 10
                                    

Şarkıyı dinleyerek okuyabilirsiniz.

Multimedya: Çağın'ın bu bölümde bulunacağı bir durum için temsili...

Dava Günü

Yıllardır tek bir davaya bile bu şekilde gitmedim.

Yanımda Barkın ve Günce, arkamızda bize escortluk yapan koruma dolu bir araba. Ben duruma nasıl geldim diye düşünmek bile istemiyorum.

Kafamı kurcalayan asıl meseleye gelirsek, sevgili patronum o günden bu yana evimin kapısında bile bakmadı. Zavallı çiçeklerim ise hastaneden çürüyüp gittiler.

Barkın boğazını temizledi "Nasıl hissediyorsun?" diye sordu.

Başımı dikleştirip askıda duran kolumu gösterdim "Yarım hissediyorum. Hakim ile konuşurken kullanacağım daha doğrusu bugün kullanamayacağım beden dilini düşünüyorum. Sence nasıl hissediyorumdur?"

"Sinirli gibisin? Çağın gelmeyecek diye mi?" arkada oturan Günce'ye hışımla döndüm.

"Amacın ne sizin? Arkamdan bir iş çevirdiniz hadi anlarım da Çağın'dan bahsediyoruz farkındaysanız. İkinizde bu adam sana yaramaz demediniz mi? Sonra ne oldu da ikinizde 180 derece döndünüz. Çağın Çağın başka bir bildiğiniz yok mu? Yaramı deşmekten zevk mi alıyorsunuz? Geçmişim gölge gibi peşimden gelirken sizin böyle davranmanızı anlamıyorum. Yeter, hayatıma karışmayın."

Barkın arabayı sert bir frenle durdurdu. "Ne halt edersen et Ömür? Yürü Günce gidiyoruz, yoksa elimden bir kaza çıkacak." kapıyı çarptı ve arabadan indi aynadan Günce'ye baktım.

"Üzgünüm tatlım" dedikten sonra oda arabadan indi.

Sağlam olan elimi kaldırıp torpidoya vuracakken durmak zorunda kaldım çünkü elim bana lazım. Başımı koltuğa vurdum "Lanet olsun hepinize.." diye bağırdım.

Şoför kapısı açıldığında neşeyle "Barkın" dedim fakat koltuğa evin önünde gördüğüm korumalardan biri oturdu.

"Harika bir gün değil mi?" saçma sorum karşısında siyah giyen adam minik bir gülümseme bahşetti bana.

Adliyenin önüne gelene kadar aramızda başka konuşma geçmedi, zaten ne konuşacaksak. Arabadan inip arka taraftan cübbem ve çantamı aldım.

Derin bir nefes aldım, oksijen bütün vücuduma yayıldı. En azında biraz rahatlamıştım.

Sadece şu davayı alıp gideceğim, bunu defalarca kafamda tekrarladım durdum. Salona girerken biraz başım döndü ama dikkate almadan içeri girdim ve yerime oturdum.

Hakim bey geldiğinde hiç gecikmeden davayı açtı.Eren  Soydan ürkmüş bir ifade ile tam karşımda oturuyordu. Bunu iki nedeni var; biricisi davayı her halükarda alacağım, ikincisi ise saldırıyı düzenleyen kişi olduğu için ondan şikayetçi olduk. Mahkeme bittiğinde hem şirketi gitmiş olacak hem de özgürlüğü.

"Ömür Ayden savunmanız hazırsa lütfen başlayın." ayağa kalkıp dosyada yazanları kısa bir şekilde özetledim. Şahitler de olayı anlattılar. Bütün bunlar olurken Eren'in yüzü renkten renge girdi, bu benim gülümsememe neden oldu.

Hakim "Karar" diyerek konuşmaya başladığında salondaki herkes ayağa kalktı.

"Eren Soydan,başka bir şirketin yazılı belgelerini çalmaktan, çalmaya azm ettirmekten ve bunları kendi üzerine geçirmekten suçlusun...

Buradan sonrasını dinlemedim, sadece Eren Soydan'ın yıkılışını izledim. Gözlerimin önünde her parçasının yere dökülüşünü izledim.

AŞKIN GÖRÜNMEYEN YÜZÜHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin