NİŞAN

2K 82 5
                                    

Yeni bölüm ile karşınızdayım canlar...

Yukarıdaki şarkı bizimkilerin şarkısı olduğu için bu bölümde yine kullanılacak.


İKİ HAFTA SONRA ÖMÜR'DEN

Elime zorla tutuşturulan meyve tabağıyla merdivenleri çıkarken kaslarımın bile ağrıdığını fark ettim. Bir kaç gündür sanki bütün vücudum dökülüyor gibiydi. Başıma gelenlerden sonra toparlanmam biraz zor olsa da kendime gelmeyi başarmıştım ama Çağın olmasa adım atacak halim bile olmazdı bana o kadar destek oldu ki çabucak kendime geldim. Geceleri kabus görsem bile ilaçlar sayesinde korkum azalmıştı. Olay gecesi Çağın'a ağlayarak her şeyi anlattım oda polis tanıdıklarını araya sokup Enzo'nun cenazesini almalarını sağladılar. Sonrasın da ne olduğunu çok da umursamadım çünkü krizlerimle  baş etmekle uğraşıyordum. Odaya girip kendimi yatağa attım ve meyvelerimden küçük lokmalar halinde yemeye başladım. Tabağımı yarılamamıştım ki çatala sapladığım meyve bir başkasının ağzına girdi. Ben boş çatala bakarken yanağıma sulu bir öpücük bırakan sevgilime öfkeli gözlerle bakarken "Ne oldu?" diye sordu.

"Neden benim meyvelerimi yiyorsun ki? Git kendine tabak hazırla, zaten keyfim yok."

Çatalı elimden alıp tabaktan bir çilek aldı ve bana uzattı "Hadi ye güzelim, bir kaç gündür ağzına çok az şey giriyor ve bedenine." dediğinde biraz kızarsam da söylediğinin manası karşısında öfkem arttı. "Yemiyorum zorla mı?" deyip ağzımı sıkıca kapattım.

Eliyle birden burnumu sıktığında çığlık attım ve meyveyi ağzıma soktu aynı an da midemden yükselen safra yüzünden yataktan fırlayıp lavaboya koştum. Yediğim azıcık gıdayı şiddetli öğürmeler eşliğinde çıkarırken Çağın'ın gelip tepemde dikildiğini fark ettim. Sifona basarken diğer elimle peçete koparttım ve ağzımı sildim. Çağın kalkmama yardım ederken bakışlarında bir çok soru vardı an ak şu an cevap verecek kadar iyi hissetmiyordum.

Elimi yüzümü yıkarken beklenen sorulardan biri geldi "Sen sabahta kustun değil mi? Neyin var?" havluyu kenara bırakırken başımı sağa sola salladım "Sabah ki normaldi. Yumurtalı ekmek kokusundan nefret ediyorum o yüzden şimdi neden oldu bilmiyorum. Belki de mide mi üşüttüm dün gece hava soğuktu."

"Sevda anne sana nane limon yapsın söyliyim de." benden önce lavabodan çıtığında bende arkasından gidip esneyerek yatağa yattım.

"Uykum geldi benim." deyip yatağa yayıldım.

"Ömür hakikaten bir doktora mı gitsek, gündüz vakti neyin uykusu bu güzelim." 

Yastığı kafama çekerken boğuk bir sesle "Defol git Işıkhan."dedim ve gözlerimi kapattım.

Birinin bağırmasıyla gözlerimi zorlukla açtığımda yastık hala kafamda durduğu için ne olduğunu göremediğim için önce yastığı fırlattım ve aynı anda Çağın'ın sesi odada duyuldu "Bize haber vermeden bu organizasyonu nasıl yaptınız? Ömür çok kızacak."

"Bende kızdım çünkü daha farklı planlarım vardı." yatakta doğrulurken bir an oda etrafımda döndüğü için gözlerimi açıp kapattım. Elimle şakaklarıma masaj yapmaya çalışırken Çağın telefonu yatağa fırlattı.

"Kalktın mı uykucu?" başımı sallarken "Kime bağırıyordun sen?"

Yatağın kenarına oturup elimi tuttu "Hazırlan 4 gün sonra nişanımız var." söyledikleri kafamın içinde yankılanırken bir an gözlerim karardı, gözümün önüne gelen siyah noktaları elimle kovalarken Çağın sesi çok uzaklardan geliyormuş gibiydi. çenemin altında yumuşak bit tutuş hissettiğimde sımsıkı kapattığım gözlerimi açtım.

AŞKIN GÖRÜNMEYEN YÜZÜHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin