TEKİLA

11K 351 3
                                    

MULTİMEDYA 1: Barkın'ın mekanında çalan parça.

MULTİMEDYA2: Çağın ve Ömür'ün yarış yapacağı tekilalar...

Koca bir hafta sonu tek yaptığım iş DÜŞÜNMEK...

Hayır cevabını vermek için bu kadar düşünmek niye. Kafamı bu kadar uzun aynı konuyla meşgul etmemiş biri olarak bu konu da kendimi kınamaktan alamıyorum.

Çağın ile çalışmak istiyor muyum?

"Hayır"

"Evet" ama neden evet diyeceğim.

Bence ben birkaç ay daha düşüneyim. Yok düşünmekten sıkıldım, dava dosyalarımın kokusunu özledim. Ofisimdeki rahat sandalyemi ve camdan masamı özledim. Evet yarın sabah kalkıp hemen ofisime gitmem gerek.

Telefonumu cebimden çıkarıp Şebnem'in numarasını tuşladım. Şebnem benim ofisteki elim, ayağım kısacası her şeyim. Ben en az Barkın kadar iyi tanır ve ne zaman ne yapacağımı çok iyi bilir. Ben aradığım da ise en geç üçüncü çalışta o telefonu açar bu hiç değişmezdi. Benim ilk ve tek sekreterim diyebilirim.

"Ömür Hanım,nasılsınız?"

"Süperim Şebnem, yarın ki görüşmelerimi bana e mail atar mısın? "

"Eee, ben." bu daha önce karşılaşmadığım bir durum. Şebnem çok gergin bir ses tonu ile konuştu.

"Bir sorun mu var Şebnem?"

"Ömür Hanım ben nasıl söyleyeceğim bilmiyorum ama, müvekkilleriniz sizinle çalışmak istemediklerini söyleyip davaların geri çektiler." başımdan aşağıya bir kova buzlu su döküldü ve ben titremeye başladım.

"Hepsi mi? " diye son bir cesaretle sordum.

"Evet, çok üzgünüm ben onlara haberlerin yalan olduğunu söyledim fakat başarılı olamadım. Gerçekten çok üzgünüm. Benim size ne kadar saygı duyduğumu biliyorsunuz. Gerçekten özür dilerim."

"Anladım, sonra görüşürüz." telefonu kapatacağım sırada bir hıçkırık sesi duydum.

Şebnem" Ofisi kapatacak mısınız?" diye ağlayarak sorduğunda içimde aynı anda hem öfke hem de pişmanlık tohumları büyümeye başladı.

"Ben ofisi kapatsam bile senin geleceğini karartmam Şebnem, anlaştık mı? Seni yarı yolda bırakmam. Sen bunları kafana takma ve şu an yıllık izin yaptığını düşün. " telefonu elimden bırakmadan Çağın'ı aradım.

Çağın'ın sesini duyduğum an öfkem doruk noktasına ulaştı "Sen ne kadar suçum yok desende bu olanlardaki en büyük suç senin, bütün müvekkillerim bana arkasını döndü, bana ya bana. Onlar düne kadar bana gözleri kapalı davalarını verirken senin gibi biri yüzünden hepsi gitti."

"Ömür neler oluyor? İki gün önce gayet iyiydik. Kim körükledi seni?"

"Benim körüğe ihtiyacım yok." yumruğumu sıkıp tırnaklarımı avucuma geçirdim.

"Senin yaptıkların yeterince büyük bir ateş yaktı zaten. Şimdi senin yapman gerekeni sana söyleyeceğim. Yarın gelip şirketinde hukuk departmanı başkanı olarak göreve başlayacağım, yanımda özel asistanım ile birlikte hem de yüksek bir maaş ile. Bunu sakın sana boyun eğmişim gibi düşünme bundan sonra sana kök söktüreceğim." telefonu kapattım.

Elimdeki sıcak sıvıyı görmezden gelerek pantolonuma silerken vücudumda inanılmaz bir rahatlama hissettim.

ÇAĞIN'DAN

Gerçekten beni bu kadar zora sokacağını tahmin etmemiştim. Kimse beni bu duruma düşürmeye cesaret bile edemezken o istediğini yaptırmayı başardı.

AŞKIN GÖRÜNMEYEN YÜZÜHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin