CEZA OLARAK SENİ GÖNDERMİŞ BANA

3.1K 136 0
                                    

Yeni bölümle karşınızdayım...

Umarım beğenirsiniz...


ÇAĞIN'DAN

Tik tak, tik tak hala kapını önünde durmuş içeriden gelen sesleri dinlerken, büyük bir çelişkinin içindeydim. Eğer gidersem kaçmış olacağım, içeri girersem büyük kavga çıkacak.

Çığlığa bir de kırılma sesleri eklenince kendine zarar verebileceği durumu aklımı kemirmeye başladı ve kapıyı aceleyle çaldım.

Sesler anında kesildi kapı yavaşça aralandığında Günce kafasını gösterip "Ne halt etmeye geldin? Çok sinirli başka zaman gel." diyerek kapıyı kapatmaya çalıştığında elimle durdurdum.

"Öfkesinden ilk kez nasiplenmeyeceğim, izin ver." kapıyı açarken omuzlarını silkip "Sen bilirsin, uyardım." dedikten sonra gözden kayboldu. Salona doğru temkinli adımlarla giderken Barkın'ın sert sesini duydum "Şu haline bak iki günde enkaza dönüştün. Nesin sen?" bağırmıyordu ama azarladığı ses tonundan anlaşılıyordu.

Salonun girişinde durduğumda Ömür'ün sırtı bana dönüktü, Barkın gözleri beni bulduğunda yutkunup gözleriyle "Git." diye işaret etti.

Ömür ellerini havaya kaldırıp saçlarını yüzünden geriye doğru attırdığında elindeki bandaj gözüme çarptığında endişeyle "Eline ne oldu senin?" dediğimde hışımla bana döndü.

Yüzünü görmemle bütün vücudum titredi, bu benim asi avukatım mıydı? Yüzü bembeyaz, göz altları kahverengi bir tonda, gözleri kızarmış ve küçülmüş.

İçimden kendime küfür ederken bana doğru gelmeye başladı "Ömür dur!!" Barkın onu tutmak için hareketlendiğinde elimle onu durmasını işaret ettim.

Küçük bedeni tam önümde durdurup gözlerini kırpmadan bana bakarken ince dudakları usulca aralandı, omzundan düşen askılısını eliyle kaldırdı.

Solgun yüzüne bakarken salonda yankılan ses ve yanağımda hissettiğin yanma ile kendime geldim. Sağa dönen başımı kaldırdım.

Sesimi çıkarmadan sadece tepkilerini izlemeye karar verdim "Seni öldürürüm anladın mı? Eğer o görüntüleri bana açıklamazsan seni uykunda boğarım Işıkhan. Anlat şimdi, hemen." yanağımın içini ısırıp onu baştan aşağıya süzerken bakışlarımdan rahatsız olduğunu belli ederek çenemi sıkıca tutup gözlerine sabitledi  "Yüzüme bakarak anlat ki gözlerini eline vermiyim." yutkunup şu durumda söyleyeceğim son şeyi ağzımdan kaçırdım "Yanlışım varsa düzelt lütfen; beni terk etmemiş miydin?"

Barkın arkadan "Oğlum manyak mısın? İki dakika uslu olsana." diyerek tısladığında omuzlarımı silkip "Yalan mı? Beni terk etti." diyerek iyice ateşini yükselttiğim de dişlerini gıcırdattığını duydum.

Başını sallayarak yanımdan geçip gittiğinde rahat bir şekilde Barkın "Bak gördün mü nasıl sakinleşti." dediğimde önce bana baktı, sonra gözleri birden irileşti. Bana doğru gelirken aynı zamanda "Yapma!!!" diye bağırmıştı.

Başımdan hissettiğim baskıyla gözlerim karardığında yere düşerken Barkın'ın beni tuttuğunu hissettim ve sonrası karanlık...


ÖMÜR'DEN

Alper başımda dikilmiş beni gözlemlerken parmaklarımla tırnaklarımın kenarındaki etleri koparıp duruyordum. Yumuşak koltuğa yaslanıp aynı işlemi yapmaya devam ederken ellerime sertçe vurmasıyla çığlık attım "Ne yapıyorsun?"

Önümdeki sehpaya oturttu. Şu anda onun odasındaydık.

Çağın'mı neredeydi? Şey bu hastanenin herhangi bir odasında sanırım çünkü kafasında vazo parçaladım ve bayıldı. Şahsen durumunu merak ettiğim söylenemez ölmediğini biliyorum elbette. Kötüye bir şey olmaz...

AŞKIN GÖRÜNMEYEN YÜZÜHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin