KALBİMİN SAHİBİ / Davetsiz Aşklar ~ 2

Bölüm 52

İnstagram: pembekalemhikayeleri

(Bölümden resimler ve alıntılar görmek istiyorsanız, mutlaka gruplara gelin. ☺️)

***

Keyifli okumalar. ❤️

***

Bölüm Şarkısı; Nazan Nihal - Ayrılıklar Öldürmüyor. (Ben bu aralar şarkıya baya taktım, neden az keşfedilmiş anlamış değilim. 😄)

****

Aylar sonra Selim'i karşısında gören Mehmet, başta şaşkınlıkla duraksasa da arkadaşının alaylı sözlerinden sonra "Seni unutmam mümkün olabilir mi sarı kafa" diyerek arkadaşının yanına gitti. Onu içten bir kucaklamayla karşıladı.

Selim arkadaşından ayrılırken imalı bir bakış atıp "Hangimizin daha sarı olduğunu tartışmayalım istersen!" dedikten sonra bakışlarını Ceren'e çevirip göz kırptı. "Değil mi yengeciğim?"

Ceren muzip bir gülümsemeyle kocasına baktı. Onların şakalaşmasını devam ettirecekti. Yanlarına ilerleyerek kocasının koluna girdi. "Ben bilmem beyim bilir"

Selim ufak bir kahkaha attı. "Ben görmeyeli bazıları kocamköylü olmuş"

Genç kız başını dikleştirip üstten bir bakışla Selim'e baktı. Dışarıdan onu görenler, onun bu lafa çok alındığını zannedebilirdi. Selim onun karşı saldırıya geçmesini beklerken Ceren kocasının kolunda gururla durup "Ben hep öyleydim bir kere" dedi. Selim ona inanamayarak bakınca omuz silkti. "Sen inanıp inanmamakta serbestsin"

Selim ciddileşmeye çalışıp "Peki" derken Ceren de ciddi ifadesinden sıyrılıp kocasının kolundan çıktı. Genç adama sarılıp tüm içtenliğiyle "Hoş geldin" dedi. "Seni gerçekten çok özledik"

"Ben de sizi özledim demek isterdim ama Mehmet bey bana Allah'ın her gününde on iş birden kitlediği için pek şansım olmadı"

Mehmet lafı üzerine bile alınmayarak omuz silkti. "Öyle uçağa atlayıp gidince her şeyden kaçılmıyor"

Selim bir anda ciddileşerek "Gerçekten kaçılmıyor" dedi. Konuyu artık buraya gelme nedenine çevirmek isteyerek genç çiftin arkasına doğru bir bakış attı. "Eee nerede benim yeğenim?"

Ceren bakışlarıyla salonu işaret edip "İçeride, Sena ile boyama yapıyordu. Hadi gel, seni Rüzgar'la tanıştıralım" deyip salona doğru yürümeye başladı, beyler de arkasından onu takip etti.

Rüzgar kendine doğru gelen anne ve babasını görünce elindeki kalemi bıraktı. Arkalarından gelen yabancı adamı da görünce sandalyesinden indi. Merakla ona tamamen yabancı olan adama bakıyordu.

Selim dikkatini dağılmaması için bakışlarını Sena'dan kaçırmaya dikkat ederek Rüzgar'a yöneldi. Mehmet ve Ceren'i geçip çocuğun hizasında eğilerek ona elini uzattı. Çocuğun Türkçe anlamadığını Mehmet daha önce söylediği için İngilizce konuşmaya başladı. "Merhaba ben Selim amcan, babanın arkadaşıyım"

Rüzgar yeni birini tanıma heyecanıyla adamın elini sıktı. "Ben de Rüzgar, babamın oğluyum"

Çocuğun verdiği cevap herkesi güldürürken Selim kendini tutarak "Memnun oldum Rüzgar" dedi.