Bölüm 25

91.1K 5.4K 795
                                    


İnstagram: pembekalemhikayeleri


Keyifli Okumalar. ❤️

***

Mehmet'in öpüşü Ceren'i iyice ele geçirirken genç kız ona direndi. Adam haksızdı, ona emir veriyordu ve onu bu öpücükle susturmaya çalışıyordu. Ellerini adamın göğsüne koyup tüm gücüyle adamı geri itti. Sonunda Mehmet'ten ayrılmayı başarınca şaşkınlıkla ona bakıp bağırarak "Sen ne yaptığını sanıyorsun?" dedi.

Mehmet sinirle ona bakan kıza aynı sinirle cevap verdi. "Karımı öpüyorum!"

Kızın siniri iyice tavan yaptı. "Ne karısı ya! Ne karısı!" diye bağırdı. "Daha düne kadar defol git diyordun! Ben de defolup gidiyordum. Nereden bir anda karın oldum!"

Adamın bakışları karardı. Kıza adım adın yaklaşırken "Bulduğun her fırsatta karşıma çıkarken, gerçekten gidiyordum mu diyorsun?" diye sordu.

Ceren sinirle adama bakarken ona hak verdi. Haklıydı, belki de karşısına hiç çıkmamalıydı. Omuzlarını düşürüp adama "Tamam.." derken sözleri arkadan gelen sesle kesildi.

Leyla hanım salona girmeden Mehmet'e bakıp "Mehmet bey Yusuf geldi. Tekneniz hazırmış" dedi.

Mehmet bakışlarını Ceren'den ayırmadan kadına yanıt verdi. "Tamam siz Yusuf'a söyleyin, birazdan geliyoruz"

Leyla hanım kafasını sallayıp "Tamam efendim" deyip odadan çıkınca genç adam kıza baktı. "Sen de hazırlan, bir an önce çıkalım"

Ceren adama baktı. Sadece baktı. Derin mavi gözlerinde bir anlam aradı ama Mehmet kapalı kutuydu, onu anlamak çok zordu. Hiçbir şey söylemeden geri çekilip salondan çıktı.

Adaya giderken ikisi de hiç konuşmadı. Sena onlardan önce giderken Ceren ve Mehmet, adamın kendi teknesine binmişlerdi. İkisi de teknenin ayrı kısımlarında birbirlerinden uzak oturmuştular. Ceren bu uzaklığı bilerek tercih etmişti. Mehmet'in o öpücük nedeniyle pişman olduğunu düşünüyordu ve kız onun pişmanlığını duymak istemiyordu.

Adaya geldiklerinde bir faytona binerek tepedeki köşklerden birine çıktılar. Fayton evin önünde durunca Mehmet valizi eline alıp Ceren'den önce indi. Ceren kendisi inmeye çalışırken elini uzatıp onu elinden tuttu. Ceren şaşkınlıkla adama bakarken elini tutarak arabadan indi. Ona kaçak bir bakış atıp "Teşekkür ederim" dedi.

Mehmet bir şey söylemeden sadece ona tebessüm edip yürümeye başlayınca Ceren de onunla birlikte yürümeye başladı. Kapıya geldiklerinde daha kapıyı çalmadan kapı açıldı. Sena gülümseyerek kapıyı açıp "Hoş geldiniz" dedi. İkisi de aynı anda "Hoş bulduk" deyip içeriye girdiklerinde yanlarına Linda hanım da geldi. Kadın önce Ceren'e sonra oğluma sarılıp içten bir gülümsemeyle "Evinize hoş geldiniz" dedi.

Ceren kadına "Hoş bulduk" derken içinin bu kadına fazla ısındığını fark etti. Mehmet'in annesi hiç de düşündüğü gibi çıkmamıştı.

Linda hanım Ceren'e beğeniyle bakarken bakışlarını aniden oğluna çevirip "Mehmet, sen Ceren'e kalacağınız odayı göster istersen" deyince Ceren, utanarak başını hızla yere eğdi. Tamam Mehmet ile evli olabilirlerdi ama aynı odada kalmalarına gerek var mıydı ki! Genç kız itiraz etmek istedi ama itirazının ne kadar saçma olacağının farkında olduğu için sustu. Sinirli gözlerini Mehmet'e çevirdi. Bunların hepsinin sebebi oydu. O böyle bir oyun oynamasa bu durumun içine düşmeyecekti. Kendini kandırmak istemiyordu, bal gibi o da Mehmet'le uyumak istiyordu ama böyle bir arada kalmışlıkla değil. Adamın onunla mecburen ya da hastalık anında olmasını istemiyordu. Gerçekten aklı başında bir şekilde onun olmasını istiyordu. Adamın bakışlarındaki alaycılığı görünce sinirle göz devirdi. "Hadi bana odamızı göster canım"

KALBİMİN SAHİBİ / Davetsiz Aşklar ~ 2Unde poveștirile trăiesc. Descoperă acum